Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili adayı Nimet Erdoğmuş, korucu köyü olan Boyunlu’da silahlarla karşılandı.
Seçim çalışmaları kapsamında Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Kayadere ve Boyunlu köylerinde seçmenlere seslenen Erdoğmuş, hükümetin başkanlık sistemiyle ilgili projeleri anlatması gerektiğini ifade etti. Erdoğmuş, "Bu seçim döneminde bir ay almamışken, başkanlık sistemiyle ilgili projelerini anlatmaları gerekirken madem böyle bir sistem arzuları var, çıkıp Türkiye kamuoyunu ikna etmeleri gerekirken, günümüz iktidarı ne yapıyor, kendi iktidarını bu seçimde de korumak için tabiri caiz ise kendisini sağlamak almak için bakınız meydan meydan din üzerinden siyaset yapıyor. Hedef olarak Kürtleri 12’ye yerleştirip oraya atış yapıyor. Biz HDP olarak diyoruz ki, ben bir müftüyüm ve diyorum ki bizim din konusunda, dindarlık konusunda, maneviyat konusunda eksiğimiz çok, noksanımız çok ve biz bu noksanlıklarımızı da inkar eden bir hareket de değiliz. Fakat şunu söylüyoruz, biz asla ve asla Allah’ın bu nezih dinini kendi günlük politik programlarımıza Allah muhafaza etsin alet etmeyiz. Bugünkü iktidar işte bunu yaparak kendi iktidarlığını pekiştirmek istiyor. Bu neye örnektir. Bu devletin dininin olmasının ne kadar büyük tehlikeler doğuracağının işaretidir. Bakın İsrail kendi içinde demokrat görünüyorsa da İsrail, siyonist bir din devletidir. Biz Yahudi’ye karşı değiliz, biz Yahudiliğe de karşı değiliz. Hatta dinimizde nasıl ki, kendi dinimizin kitabını ve peygamberini kabul ediyorsak, Hristiyanlığın kitabına peygamberine, Yahudiliğin peygamberine kitabına da iman ediyoruz. Ama biz siyonizme karşıyız, neden biz ırkçılıktan çok çektik bu memlekette bu neye bağlı bir ırkçılıktı? Türk milliyetçiliğinin dayatmasıyla oturtulan sistemin ırkçılığıydı. Siyonist devlet de bugün din ırkçılığını yapıyor. Biz hem milliyetçilik esasına dayanan ırkçılığa karşıyız, hem de dinin getireceği bir din ırkçılığına karşıyız. Dikkat ederseniz bunlar sonuç itibariyle felaketler getiriyorlar. Peki Kürtlerin şansı ne? Biz toplumun dindarlığını savunuyoruz hareket olarak. Yani bu toplumun dindarlığı nedir? Allah-u teala kendi dinini topluma emanet eder peygamberler de elçidirler o elçilikleri misyonları gereği o sorumluluklarını yerine getirirler topluma gelip derler ki, ey insanlar, ey nas, ey halk, ey köleler, ey ezilenler, ey işsizler, ey perişanlar Allah sizinle konuşmak istiyor ve dinini size emanet etmek istiyor. Bütün peygamberler böyle yaptı. Peygamberler Allah’ın vahyini alıp, bugünkü iktidarlara gidip demediler ki, ey efendiler ne buyurursunuz Allah bu dini gönderdi ben de size getirdim emanet ettim buyurun bunu nasıl kullanırsınız demediler haşa. Kürt toplumu dine de böyle yaklaşıyor bütün inançlara da saygılıdır. Kendi inancına karşı da samimidir. Eksiğimiz var, ama dinimize karşı samimiyiz. Bu eksiğimize rağmen biz bunu itiraf ederiz. Fakat Allah muhafaza asla ve asla inançları ve dinleri kendi dünyevi düşüncelerimiz için asla ve asla onu düşünmeyiz ve alet etmeyiz" dedi.