HDP Adayları Mersin’de Seçim Çalışmalarına Başladı

HDP Mersin milletvekili adayları, şehir turu atarak seçim çalışmalarına başladı. HDP Mersin Milletvekili Adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, halka Türk usulü başkanlık sistemi dayatılmak istendiği için ist...

HDP Mersin milletvekili adayları, şehir turu atarak seçim çalışmalarına başladı. HDP Mersin Milletvekili Adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, halka Türk usulü başkanlık sistemi dayatılmak istendiği için istemeye istemeye emekli olduğu siyasete ve milletvekilliğine dönmek mecburiyetinde kaldığını söyleyerek, “Kendimi seferberlikte yeniden silah altına çağrılmış bir nefer olarak gördüm” dedi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Mersin’den aday gösterdiği 11 isim, bugün uzun bir araç konvoyu eşliğinde attıkları şehir turuyla seçim çalışmalarına başladı. Bu kapsamda, 10 milletvekili adayı ile birlikte Mersin’e gelen 1. sıra adayı Dengir Mir Mehmet Fırat, partililer tarafından otoban Mersin gişelerinde karşılandı. Çok sayıda partilinin araçlarıyla eşlik ettiği Fırat, gişelerde seçim otobüsünden inerek gazetecilere kısa bir açıklama yaptı. 1950 yılından sonra yapılacak en önemli seçimin 7 Haziran’da olacağını belirten Fırat, bu seçimin sadece milletvekillerini değil, Türkiye’nin bundan sonraki yönetiminin hangi sistemle olacağını da belirleyeceğini söyledi. Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu iddia eden Fırat, başkanlık sistemini kastederek, “Bu yol ayrımı, halkın önüne getirilen öneri, ülkenin zararına olacağına, 77 milyon insanı bir serüvene götüreceği kanısıyla HDP’de yer aldım. HDP’de mücadele edeceğim. Bu demokrasi, özgürlük, eşitlik ve medeniyet mücadelesi olacak” diye konuştu.

Bu oyunu, Meclis’teki o aritmetiği bozacak tek alternatifin HDP’nin barajı aşmasıyla mümkün olacağını savunan Fırat, Türkiye’nin bundan sonra gerçekten demokratik, özgürlükçü bir anayasaya kavuşacağını söyledi. Bu noktadan sonra da bir erken seçim olacağını tahmin ettiğini dile getiren Fırat, “Türk usulü başkanlık sistemini içeren bir anayasa değil, demokratik, medeni bir anayasanın hem oylaması hem yeniden siyasetin normalleşmesi sürecini yaşayacağız. Ondan sonra da benim görevim bitecek. Ben yine emekli siyasetçi olarak hayatımı sürdüreceğim" ifadelerini kullandı.

“HDP BARAJI AŞAMAZSA TÜRKİYE GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN BİR YOLA GİRMİŞ OLUR”

Toplumun tüm katmanlarını temsil eden aday listesinin sadece HDP’de olduğunu da iddia eden Fırat, seçim akşamı Türkiye’nin yeni bir etaba gireceğini ve bunun mutlu bir etap olacağını kaydetti. Vatandaşların gönüllü çalışmasıyla HDP’nin barajı aşacağı kanısında olduğunu vurgulayan Fırat, şöyle devam etti:

“Başka çaresi de yok bunun Türkiye’de. Aşılmadığı zaman ne olur? Hiçbir şey olmaz, yalnız Türkiye geri dönüşü mümkün olmayan bir yola girmiş olur. Buna da artık seçmenin özgür iradesi karar verecektir. O bakımdan ben her vatandaşın bunu düşünerek karar vermesi gerektiğini belirtiyorum. Barışçıl, dostça bir seçimin olmasını diliyorum.”

Seçim sürecinde çeşitli provokasyonlarla karşılaşma ihtimalinin çok yüksek olduğuna işaret ederek, provokasyonlara gelinmemesini de isteyen Fırat, “Bütün seçmen kitlemize, tamamına verdiğimiz mesaj, ’Bu provokasyonlara gelmeyeceğiz’ olacaktır. Ne kadar tahrik ederlerse etsinler biz barışçıl bir yolda demokratik bir mücadele vereceğiz. Bunu bu seçim sürecinde de göreceğiz. Huzurlu ve barış içinde geçen bir seçim diliyorum" ifadelerini kullandı.

“HDP’DE YENİ BİR SİMAYIM”

Daha sonra uzun bir araç konvoyu eşliğinde, seçim otobüsü ile Mersin’i baştanbaşa kat ederek şehir turu atan Fırat ve diğer milletvekili adayları, turun ardından HDP’nin merkez Akdeniz ilçesi seçim bürosuna geldiler. Burada da partililere hitap etmeden önce gazetecilere açıklama yapan Fırat, HDP’de yeni bir sima olduğunu söyledi. 2001 yılında AK Parti’nin kurucuları ve ilk milletvekilleri arasında yer aldığını anımsatan Fırat, o gün Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kuruluş amaçlarını belirten ve halen yürürlükte olan demokratik, özgürlükçü, Avrupa Birliği’nin yanında yer alan, yasakların karşısında olan programı gerçekleştirmek için bir araya geldiklerini, ancak o programı beraber imzaladıkları kişilerin artık o programın yanında olmadıklarını dile getirdi.

“İSTEMEYE İSTEMEYE EMEKLİ OLDUĞUM SİYASETE DÖNMEK MECBURİYETİNDE KALDIM”

Halka, Türk usulü başkanlık sisteminin dayatılmak istendiği noktadan itibaren aslında bırakmış olduğu politikaya yeniden dönüş yapmak mecburiyetini hissettiğini aktaran Fırat, şunları söyledi:

“Çünkü bu ülkede yaşamak isteyen, çoluk çocuğu da bu ülkede yaşamak kararında olan bir kişi olarak Türkiye demokrasisini, halkların özgürlüklerini, eşitliği, kardeşliği ve barışı sağlayabilmek için bir nevi kendimi seferberlikte yeniden silah altına çağrılmış bir nefer olarak gördüm ve bir mücadele yapmanın mecburiyetini hissettiğim için, ancak bunun da Halkların Demokratik Partisi vasıtasıyla yapılacağının inancı içerisinde istemeye istemeye emekli ayrıldığım siyasete ve milletvekilliğine yeniden dönmek mecburiyetinde kaldım. İnanın ki, bu bir mecburiyet. Ümit ederim ki, en kısa sürede yeniden Türkiye rayına oturur, bu emellerin önüne set çekilir, Türkiye de barışın, kardeşliğin, özgürlüğün, demokrasinin ülkesi olur, o zaman yeniden 2008’de karar vermiş olduğum emeklilik hayatıma, kendime ait zaman ayırma imkanına kavuşmuş olurum.”

“HERKESİN HDP’YE ÖDÜNÇ OY VERMELERİNİ İSTİYORUZ”

Bugün yapılan mücadelenin bir kesimin mücadelesi değil, 77 milyon insanı doğrudan ilgilendiren bir mücadele olduğunun altını çizen Fırat, “Alevi’siyle, Sünni’siyle Hrıstiyan’ıyla, Türk’üyle, Arap’ıyla, Kürt’üyle, işçisiyle, zenginiyle, fakiriyle toplumun her kesimi, 7 Haziran’da yapılacak seçimde oyunu kullanırken siyasi felsefesine göre değil, Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu, bu yol ayrımının ise bir rejim sorunu olduğunu, eğer önüne konan o rejimi kabul ettiği takdirde bir daha dönüşü olmayan ve büyük acılara sebep olacak olan bir dönemi yaşamak zorunda kalacağımızın hesabını yapmak zorundadır. Biz dolayısıyla herkesin 7 Haziran’da o oyunu bozabilecek olan HDP’ye oy vermelerini, hatta ödünç oy vermelerini istiyoruz. İnanıyorum ki, demokrasiyi, özgürlüğü tatmış olan halkımız bu bilinç içerisinde oyunu kullanacaktır. Ve bu oyun bir yerde bitecektir” şeklinde konuştu.

Başkanlık sistemine ilişkin görüşlerini de şöyle açıkladı: “Mesele başkanlık sistemi, yarı başkanlık sistemi, parlamenter sistem veya meclis hükümet sistemi değildir. Ortaya konan şey çok açık ve çok net bir şekilde ifade edilmektedir. Parantez içerisinde ‘Türk usulü başkanlık sistemi’ denmektedir. Dünyada böyle bir şey yok. Daha doğrusu vardı ama birçoğu tasfiye oldu. Irak’ta Saddam Hüseyin de bir başkanlık sistemiyle yürütüyordu, Libya’da Kaddafi bu şekilde yönetiyordu. Şu anda halen Esat aynı şekilde bir Suriye tipi başkanlık sistemiyle ülkesini yönetiyor ve ülke kan revan içerisinde. Güney Amerika’dan da Peron’ları, Chavez’leri örnek verebiliriz. Dolayısıyla ortaya konan şey despotizmdir, ortaya konan şey diktatörlüğe giden bir despotizm yolunun açılmasıdır. Her demokrat, her özgürlüğünü korumak isteyen insan, her barışı özleyen insan 7 Haziran seçiminde bunları düşünerek oy vermek zorundadır. Benim siyasete dönüşümün altında yatan temel sebep de budur. İnşallah hep beraber, birlikte bu gayeye varacağız ve ülkemizi bir barış, huzur, kardeşlik, talandan, yalandan arınmış bir ülke yapacağız.”

“HDP’NİN BARAJ SORUNU OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM”

Fırat, bir gazetecinin, “HDP’nin baraj sorunu olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Ben şahsen düşünmüyorum. Halkla yapmış olduğum temaslarda şunu görüyorum ki, Kürt’üyle, Türk’üyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle herkes bir bilince varmış vaziyette. Dolayısıyla ben bir baraj sorunu olduğunu zannetmiyorum. Baraj sorunu olabilir, yani aşmayabiliriz. Aşmadığımız takdirde Halkların Demokrasi Partisi yine varlığını sürdürecektir. Halkın içinden çıkan bir siyasi harekettir. Ancak, sonuç yalnız Halkların Demokratik Partisi’ni etkilemeyecek, Cumhuriyet Halk Parti’lileri de etkileyecek, Milliyetçi Hareket Parti’lileri de etkileyecek, AK Partilileri de etkileyecek. Çünkü ondan sonra yapılacak olan bir seçimle, bir dönüşle dönüşü olmayan bir yola girilecektir. Dolayısıyla ben halkımızın bu bilinç içerisinde oy kullanacağını ve bir baraj sorunuyla karşı karşıya olmadığı kanısındayım. Bunun için de hep beraber çalışacağız, herkese de bunu anlatacağız. İnanıyorum ki, başarılı olacağız.”

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri