Cumhurbaşkanı Gül, cuma namazını Tarabya’daki Kalenderüstü Camii’nde kıldı. Gül, cuma namazı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir basın mensubu Gül’e, dün yaptığı “Güzel şeyler olacak” şeklindeki açıklamalarını hatırlatarak, “Bu sözlerinizle neyi kast ettiniz?” diye sordu. Cumhurbaşkanı Gül ise yargı etrafında bir tartışma olduğunu ifade ederek, “Daha bağımsız ve tarafsız yargının ülkede gerçekleşmesi için TBMM’de bir taraftan yasal çalışmalar yapılıyor, bir taraftan anayasa değişikliği teklifleri var, bir taraftan da tartışmalar. Benim bütün amacım bu işlerden Türkiye’nin güçlü olarak çıkması, biran önce bu işleri bitirip, Türkiye’nin kendi gündemine dönmesiyle ilgili. Geçen haftalarda bazı çalışmalar yaptım. Ben hala şu kanaati muhafaza ediyorum; iktidar ve muhalefet en azından üç muhalefet partisinin ikisi prensip olarak bir anayasa değişikliğinin olabileceğini söylediler bana. Onun üzerine bu çalışmaları yapmaya devam ettim. İnanıyorum ki demokrasinin meşru ayakları olan bir tarafta iktidar partisi, bir tarafta muhalefet bir araya gelerek bir anayasa değişikliğiyle daha sağlam bir şekilde bu işi çözebilirler. Ben hala muhafaza ediyorum. Meclis’teki HSYK ile ilgili tasarı bu tutulabilir, bu genel kurula indirilmez, yok gibi görülebilir. Hükümet de bu konuda çok kesin bir tavrını koyabilir. En azından üç siyasi parti bir araya gelir ve bakarlar anayasa çıkartabilecekler mi, çıkartamayacaklar mı. Eğer bir araya geldiklerinde çıkartamayacakları gibi bir kanaate varırlarsa o zaman herkes yine kendi yoluna gider. Ama daha önce HSYK’nın nasıl olması gerektiği, yapısının nasıl olacağıyla ilgili onun bağımsızlığı, tarafsızlığıyla ilgili zaten mutabakatları oluşmuş. Sadece üyeler nasıl seçilecek oraya gelmiş tıkanmış” dedi.
“Eğer niyet olursa, yol bulunur” diyen Gül, şunları söyledi:
“Onun için bir araya gelsinler, benim arzum niyetlerin var olduğu görülürse onun da yolu bulunur. Türkiye böyle önemli bir meseleyi iktidar muhalefet el birliğiyle çözmenin çok pozitif psikolojisini yakalar ve Türkiye’de güzel bir hava oluşur. Benim arzu ettiğim ve görmek istediğim şey bu. Ama bu gerçekleşmezse o zaman demokratik nizam içerisinde, parlamenter düzen içerisinde kanunlar da çıkar. Onların kontrolüyle ilgili mekanizmalar var. Şüphesiz ki anayasaya uygun olup olmayışı başka bir mecrada devam eder. Dün de bu ümidimi koruduğumla ilgili ifade ettim. Dün Sayın Başbakan’la da bu görüşlerimi paylaştım. Doğrusu ondan da müspet bir karşılık aldığım için güzel gelişmeler olabilir ümidimi besliyorum.”