Erdoğan şöyle konuştu: Elinde silah olan da onu destekleyen de bu ihanetin bedelini ödeyecektir. Bu eylemlere karışanlardan her kim ki hemen pişman olur, gelir güvenlik kuvvetlerimize teslim olursa devletimizin de milletimizin de şefkatli kolları ona açıktır. Ama kimseye ilanihaye müsamaha gösterilemez. Buradan terör örgütü içindeki gençlere sesleniyorum; gelin, yol yakınken hatadan dönün. Biz sizleri sokak köşelerinde, dağ başlarında, dere yataklarında cansız şekilde, cezaevinin parmaklıkları arasında mahkum olarak değil, ailenize, ülkenize, milletimize hayırlı evlatlar olarak görmek istiyoruz.
Şehit edenlerin yanında, arkasında olanlara biz ses çıkartmayacağız öyle mi?
Terör örgütleri söylediğinde suç olan ifadeler akademisyenler söyleyince suç olmaktan mı çıkacak?
Terör örgütünün sözcülüğünü yapan siyasetçi, terör örgütü mensubu gibi muameleyi görmeyi hak etmez mi?
Kimse hukuk önünde milletin ve devletin ve bekası söz konusu olduğunda dokunulmaz değildir.
Siyasetçi millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya gelirse değer kazanır.
Bizdeki terör örgütü sevicisi siyasetçiler adeta bu ülkeye verdikleri zararlar kendilerini ölçüyorlar.
Bu bildirici güruhun çoğunun uluslararası alanda hiçbir karşılığı yok. Ne ülkemize ne insanlığa bir katkıları olduğunu, göğsümüzü kabartan bir projeye imza attıklarını görmedik, duymadık. Terör örgütünün yanında yer alıyor musun, almıyor musun? Asıl ölçü budur.
Kendi ülkesine ihanet mahiyetinde işlerde adlarını duyuyoruz.
AĞABABALARI DA BÖYLEYDİ
Bunların ağababaları da öyleydi. Osmanlı devrinde Osmanlı düşmanı, Milli Mücadele döneminde düşman olmak... Devir değişiyor ama zihniyet aynı. Siz eleştirince düşünce özgürlüğü, ben eleştirince düşünce özgürlüğüne saldırı. Bunlar sadece vicdansız değil, ahlak yoksun da.
Siz bu milletin sağladığı imkanlarla bu günlere geldiniz. Halen de aynı imkanlarla hayatınızı sürdürüyorsunuz. Hiçbir şeye değilse bile yediğiniz ekmeğe, milletin size sağladığı imkanlara saygınız olsun.
TERÖR ÖRGÜTÜNÜN JARGONUYLA KONUŞUYORSUNUZ
Akademisyenlere ve onları destekleyenlere sormak istiyorum; Siz, Türkiye'nin birliğinden, beraberliğinden yana mısınız, değil misiniz? Önce bu soruya samimi bir cevap verin. Şayet ülkenin birliğinden yanaysanız, niçin vatandaşlarımıza hayatı zehir eden, güvenlik güçlerimize saldıran terör örgütünün jargonuyla konuşuyorsunuz? Akademisyene, aydına, ciğeri beş para etmez bir terör örgütünün maşalığını yapmak yakışır mı? İmzaladığınız metnin mahiyetini bilmiyorsanız ayrı bir felaket, bilerek imza atıyorsanız ayrı bir felaket."
ELEŞTİRİ DEĞİL, TERÖR PROPAGANDASI
Bunun adı eleştiri değil, bunun adı terör örgütü propagandası. Bunun böyle olduğunu da akademisyenseniz en iyi sizlerin bilmesi lazım.
Devlet, evinin kapısında, penceresinde, damında, okulunda, mahallesinde, terör örgütünün şiddetine maruz kalan vatandaşının yanında yer almayacak...
BU ZİHNİYETTEN TİKSİNİYORUM
Şöyle bir görüş var: "Terör örgütü sivilleri hedef almamalı ama askere, polise istediği gibi saldırabilir." Bunları söyleyenler de insanlıktan nasibini almamış, beterin de beteridir. Asker, polis, korucu insan değil mi? Bunlar kime hizmet veriyorlar, kimin can ve mal güvenliği, eğitimi, sağlığı için görev yapıyorlar? Terör örgütünün kamu görevlilerine saldırmasına kendince akademik veya siyasi fetva veren, sivillerin öldürülmesini ise 'yapmasa iyi olur' diye karşılayan bu zihniyetten, açık söylüyorum, tiksiniyorum. Herkes meşrebine, karakterine, şahsiyetine uyan işi yapacak. Bunlar, içlerinde bulundukları ihanet çukurunda çırpınacak. Bunu iyi bilelim. Biz de ülkemizin ve milletimizin geleceği için çalışacak, gayret edeceğiz."
GELİN YOL YAKINKEN DÖNÜN
Elinde silah olan da onu destekleyen de bu ihanetin bedelini ödeyecektir. Bu eylemlere karışanlardan her kim ki hemen pişman olur, gelir güvenlik kuvvetlerimize teslim olursa devletimizin de milletimizin de şefkatli kolları ona açıktır. Ama kimseye ilanihaye müsamaha gösterilemez. Buradan terör örgütü içindeki gençlere sesleniyorum; gelin, yol yakınken hatadan dönün. Biz sizleri sokak köşelerinde, dağ başlarında, dere yataklarında cansız şekilde, cezaevinin parmaklıkları arasında mahkum olarak değil, ailenize, ülkenize, milletimize hayırlı evlatlar olarak görmek istiyoruz.
TERÖRİSTLERDEN TEMİZLENDİKTEN SONRA...
Güvenlik güçlerimiz bölgeyi temizledikten sonra bu meselenin kökten çözümü için yapılacakları kararlaştıracağız.
KILIÇDAROĞLU'NA TEPKİ
Anamuhalefetin genel başkanı çirkin yüzünü gösterdi. Serseri mayın gibi. Kime ne zaman bulaşacağı belli olmuyor.