Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu idam edenleri ibretle anıyoruz” diyerek, 6-8 Ekim olaylarına tepki göstermeyen aydınlar için ise “Bu sözde aydınlar, hiçbir milli me...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Menderes, Polatkan ve Zorlu’yu idam edenleri ibretle anıyoruz” diyerek, 6-8 Ekim olaylarına tepki göstermeyen aydınlar için ise “Bu sözde aydınlar, hiçbir milli mesele için bildiri yayınladıklarını görmedik” ifadesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nevşehir’de yaptığı konuşmada, “Nevşehir tarihin şehri olduğu kadar demokrasinin ve milli iradenin şehri. Dün 27 Mayıs’tı rahmetli Menderesi, Zorlu’yu Polatkan’ı idam edenleri ibretle andık. Yarın İstanbul’u fetheden o muazzam komutanı ve ordusunu coşkuyla anacağız. İnşallah 30 Mayıs’ta İstanbul’da dev bir şölen düzenliyoruz. Farkı görüyorsunuz değil mi? Milletin yanında kalbinde yer almakla karşısında yer almayı görüyorsunuz değil mi? Biz her zaman milletin yanında olduk” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz hep milletimiz ile birlikte yaralandık. Biz 12 yıldır diğer 80 vilayetimiz ile birlikte Nevşehir’e hizmet etmenin çabası içinde olduk. Son 12 yılda Nevşehir’e yaklaşık 4 katrilyon liralık yatırım yaptık. Sağlık’ta 300 yataklı devlet hastanesini ilçe hastanelerini ve 11 ayrı aile sağlık merkezini hizmete açtık” diye konuşarak şunları söyledi:

“Antalya-Kayseri hızlı tren projesi Nevşehir üzerinden hayata geçirilecek bunun bedeli 11.5 katrilyon olacak. Hem yük hem yolcu taşımacılığında kullanılacak. Nevşehir’in turizmi ve ticaretine büyük katkı sağlayacak. Cumhurbaşkanı olarak bu yatırımların takipçisi olacağım. Hizmet çıtasını yükselterek durmak yok yola devam diyeceğiz.

TÜRKİYE’NİN 40 YILI KOALİSYONLARLA HEBA OLDU

Türkiye’nin 40 yılı koalisyonlarla geçti ve heba oldu. 1983 yılından bu güne koalisyonlarla milli gelir arasındaki ilişkiye baktığımızda her şey kendiliğinden ortaya çıkıyor. 1983 yılında Özal tek başına iktidara geldiğinde bin 765 dolan kişi başına milli gelir. Ülkede koalisyon dönemi başladı ve 2002 yılına geldiğinde 3 bin 500 dolara düştü milli gelir. Koalisyonla geçen 10 yılda geriye gidiş var. 12 yıllık başbakanlık dönemimde kişi başına milli geliri 10 bin 500 dolara çıkardık. Yani tam 3 katlık artış oldu. Bu zenginliği istikrar ve güven ortamı sayesinde kazandırdık. 25 banka batırdı bizden öncekiler. Zarar 40 milyar dolardı. Kimlerin iktidarda olduğunu biliyorsunuz. Öyle lafla milliyetçilik olmaz. Milliyetçilik ülkeye hizmetle olur.

Milli bankamız Merkez Bankasının kasasında 27.5 dolar vardı şimdi 122 milyar dolar var. Milliyetçilik kuru milliyetçilik olmaz. Kayası doldurmakla olur. Yaptığımız yatırımlarla Türkiye’yi sıçrattık.

İŞÇİ VE MEMURA GELDİĞİMİZDE 18.5 KATRİLYON PARA ÖDEDİK

Bizden önce hükümetler züğürt kaldı. Zorunlu tasarruf adı altında memurun işçinin maaşından kestiler. Başbakanlığa oturdum işçinin memurun alacağını önüme koydular 15 katrilyon. Arkadaşlarıma dedim ki ilk işimiz bu parayı ödemek olacak dedim. Sendikalarla bir araya geldik ve bu parayı ödedik.

Parayı kestiler, 3.5 katrilyon işçi ve memurdan kesmişler onu da biz ödedik. Onlar borçlandı biz ödedik. Devlet milletine, işçisine memuruna borçlu olur mu. Şimdi kuru sıkı atıyorlar. Asgari ücreti açık artırmaya çıkarmışlar. Var mı artıran? Sizin geçmişinizi biliyoruz, memuru işçiyi sömürdünüz.

İnşallah yasakların Türkiye’sinden hürriyetlerin Türkiyesine geçmeyi sağladık. Çok büyük mücadeleler verdik. Darbecilerle, medyayla, vesayetçilerle mücadele ettik. 1998 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıydım bana bir şiirden dolayı, bu şiirin sahibi Ziya Gökalp’ti. Atatürk’ün idolüdür” dedi. Vatandaşların ‘Bi daha” sloganları atması sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, okuduğu için ceza evine girdiği şiiri bir kez daha okudu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu ülkede bir çok şey anlaşılmadı, anlaşılmak istenmedi. O malum hadiseler oldu. Muhtar bile olamaz dediler. Milletim beni Başbakan yapınca, Cumhurbaşkanı yapınca bu defa Menderes’in akıbeti ile, yüzde 52 ile seçilmiş başbakana idam dediler ve benim fotoğrafımı koydular. O paralarınız, o sermayeleriniz, o şirketleriniz sizi hiçbir zaman bilesiniz ki o büyük hesap gününde sizi kurtarmayacak. O büyük hesap günü ebedi alemdir. Orada hesaplar şaşmaz. Bu da yetmedi ne yaptılar yurt dışını devreye soktular. Biz Türkiye’nin kazanımlarını korumak için meydanlara çıkınca ‘Cumhurbaşkanı meydanlara çıktı’ diyorlar. Türkiye’nin kazanımlarının heba edilmesine müsaade edemeyiz ki. Benim bunu vatandaşıma anlatmam lazım. Bakıyorsunuz CHP müracaat ediyor, MHP müracaat ediyor, terör örgütünün temsilcisi o da müracaat ediyor YSK’ya. Hepsi reddedildi. Susturamazsınız, bu meydanlardan geldik, bu meydanlardan Allah’ın izniyle çıkmayacağız. Benim tarafım var ve o da millet. Benim de herhalde gönlümde bir aslan yatıyor. Bu sözlerimi ifade etmekten kimse beni alı koyamaz.

Şimdi bu paralelciler, ne yaptıklarını görüyorsunuz. Yeni Türkiye’nin inşası için düşündüklerimi milletim ile paylaşacağım. Böyle olunca bunlar ittifaka girdiler. Bu ittifak en başından beri vardı ilk defa bu kadar kendini belli etti. Bölücü örgüt ile paralel örgüt bir oldu. Newyork Times gazetesini de yanlarına aldılar. Hep birlikte çalışıyorlar. Bir popstar çıkardılar. İyi saz çalıyormuş öyle diyorlar. 6-8 Ekim olaylarında milleti sokağa döken bu değil miydi? Bir yandan da milleti tehdit etmekten geri durmuyorlar. Terör örgütünün desteklediği parti barajı aşamazsa gerginlik çıkarmış. Bunu nasıl söylersin. Bu ülkenin güvenlik güçlerini tepeden tırnağa nasıl yok sayarsın. Kimlerin nerelerde bir araya geldiğini görüyor musunuz?

BU SÖZDE AYDINLARIN HİÇBİR MİLLİ MESELE İÇİN BİLDİRİ YAYINLADIKLARINI GÖRMEDİK

Biz vesayet rejiminin darbelerden, 27 Nisan bildirisinin okunduğu zamanı biliriz. Biz vesayet ile çarpışa çarpışa bu güne geldik. Vesayet arıyorlarsa arkalarında duranlara baksınlar. Vesayeti istemek Van’da musluktan kan akan afişler asmaktır, vesayeti istemek Yasin BÖrü’nün katline ses çıkarmamaktır. Bu sözde aydınların 6-8 Ekim olaylarında öldürülenler için bildiri yayınladıklarını gördünüz mü_ Bunlar karanlık. Bunların hiçbir milli mesele için bildiri yayınladıklarını görmedik. Bunlar benim milletimin canının kültürünün yanında olmadılar. Bunlar her zaman milletin karşısında oldular.

Milletin, din derslerini kaldırmak isteyenlerden Taksim Kabemizdir diyenlerden sorulacak hesabı var. Milletimizin istikrar ve güven ortamına kast edenlerden sorulacak hesabı var. 7 Haziran bu hesabın sorulacağı gündür.

99’da kaçan niye Pensilvanya’ya gitti. Sen vaiz değimliydin? Hoca değil miydin? Mekke’ye, Medine’ye gitseydin ya? Şimdi de bunların imamları kaçıyor. İmam mihrabı terk eder mi? Hukuk içinde ne gerekiyorsa bunlara onu yapacağız.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri