Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mersin ve Adana’daki olaylarla ilgili, “Bunlar, bir vahşetin tahrikçisi, müsebbibi olarak ortaya çıkmışlar utanmadan, sıkılmadan parti binalarına yapılan saldırı için bizi suçluyorlar. Silah sizin işiniz. Bomba sizin işiniz. Şiddet sizin işiniz” dedi.
Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Keçiören’de yapımı tamamlanan Esertepe Rekreasyon Alanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle açıldı. Açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın yapımıyla ilgili yapılan tartışmalara değindi. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin bu milletin onur makamı olduğunu ifade eden Erdoğan, “Boşuna bağırıp çağırıyorsunuz. Çıkmış bir tanesi ‘kaçak saray.’ Neye dayanarak bunu söylüyorsunuz. Yani bir ülkenin Cumhurbaşkanlığı makamının, külliyesinin, CHP’si de, MHP’si de, diğerleri de ağızlarına pelesenk etmişler ‘kaçak saray.’ Var mı belgen?” diye sordu.
“BİZ BU YOLA ÇIKANKEN KEFEMİZİ GİYEREK ÇIKTIK, BUNU BİL”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hukukta bir kaidenin bulunduğunu müddeinin iddiasını ispatla mükellef olduğunu belirtti. “Eğer iddianızı ispatlayamıyorsanız o zaman size bu toplumun yakıştıracağı çok ağır bir ifade vardır. Onu ben söylemeyeceğim” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Olay budur. Ne rakamlar uydurdular, hala uydurmaya devam ediyorlar. Utanmadan sıkılmadan Menderes’in akıbetini hatırlatırken, Menderes ile birlikte milletin iradesine yaptıkları darbeyi de ima ediyorlar ve şunu bil, bak biz bu yola çıkarken kefenimizi giyerek çıktık. Bunu bil ve böyle devam edeceğiz bu yola. Şu ifadeleri biz bunlarda okuduk, kendi adamları bunu söylediler, yazdılar. ‘Bu iş sadece sizin oyunuzla olmaz, gerekirse darbeyle, darağacıyla buna engel oluruz’ demeye çalışıyorlar. Ama bilmedikleri bir şey var, bu millet artık eski Türkiye’ye izin vermez. O bitti. Milletimiz 2002 yılı Kasım ayından beri buna izin vermeyeceğini her seçimde, her fırsatta gösterdi “diye konuştu.
“OLAYLARI CUMHURBAŞKANLIĞINA FATURA ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana ve Mersin’de HDP binasına yapılan saldırıları da değerlendirdi. Olaylar sonrasında Cumhurbaşkanlığına fatura kesilmeye çalışıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Batman’a, Diyarbakır’a, Siirt’e, Mardin’e, Van’a gittik. Bundan mı rahatsız oldunuz? Gideceğim tabi. Çünkü Yüksek Seçim Kurulu’na bu HDP ikide bir müracaat ediyor ‘Cumhurbaşkanı meydanlara çıkmasın’ diye. Yüksek Seçim Kurulu da bunlara reddediyor. CHP gitti, MHP gitti onlar da reddedildi ama bunları işi gücü zaten ya Anayasa Mahkemesi ya da Yüksek Seçim Kurulu… Cumhurbaşkanı için ihaneti vataniyeden başka suç unsuru yoktur. Biz bu noktada milletimizle her zaman bir arada olacağız. Milletimizle beraber olacağız. Biliyorsunuz bu malum partinin şuanda başındaki eşbaşkan olan zat, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday oldu. Seçim kampanyası boyunca bu adayı pop star edasıyla alladılar, pulladılar, adeta bir demokrasi havarisi, bir insan hakları idolü gibi millete sundular. Şimdi gene aynısını yapıyorlar. Sonra bu genel başkan 6-7-8 Ekim olaylarında makyajı döküldü. Ne yaptı? Kürt kardeşlerimizi sokaklara döktü, 40 kişi öldü. Yasin Börü beşinci kattan atılarak, taşlanarak öldürüldü. 15-16 yaşındaki genç hiç bunu konuşuyorlar mı? Hiç bunu dile getiriyorlar mı? Getirmiyorlar. Ben buradan Kürt kardeşlerime sesleniyorum, biz, sizi hiçbir zaman ayrıma tabi tutmadık ve tutmayız da. Çünkü biz, ’onlar öyle diyor, böyle diyor diye değil’ Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Laz’ıyla, Çerkezi’yle, Gürcü’süyle, Abaza’sıyla, Boşnak’ıyla, Arnavut’uyla, Roman’ıyla aklına kim gelirse biz yaratılanı yaratandan ötürü sevdik. Bu yola böyle koyulduk. Ama bunlar, bir vahşetin tahrikçisi, müsebbibi olarak ortaya çıkmışlar utanmadan, sıkılmadan parti binalarına yapılan saldırı için bizi suçluyorlar. Silah sizin işiniz. Bomba sizin işiniz. Şiddet sizin işiniz. Yakıp yıkmak sizin işiniz. Biz hayatımız boyunca sadece ve sadece siyasetin meşru araçlarını kullandık. Siz dağa da gider gelirsiniz, dağ ile iyi anlaşırsınız. Dağdan da tehditler gelir. Ne olacak? Bu tehditlerle mi bir yere varacağınızı zannediyorsunuz? Biz, insanları yaşatmak için mücadele verdik. Çözüm sürecini bunun için başlattık.”