Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye için başkanlık sistemi ısrarımızın en başta gelen sebebinin istikrar ve güven olduğunun bilinmesini istiyorum. İşi hafifletmek ise bu sistem işi hafifletiyor, hatta patinaj yaptırıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, SETA İstanbul Ofisi’nce düzenlenen “Başkanlık Sistemi Örnekleri ve Türkiye İçin Yol Haritası Sempozyumu”na katıldı. Burada katılımcılara hitaben bir konuşma yapan Erdoğan, başkanlık sistemini anlatarak destek istedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Başkanlık sistemi dünyanın pek çok ülkesinde uygulanan bir yönetim modelidir. Biz uygulanan ve başarısı ispatlanmış bir yönetim ortaya koyuyoruz. Genel başkanlığını yürüttüğümüz G20 ülkeleri ile Antalya’da toplanacağız. Şu anda bu G20 toplantısında ben bunların içerisinde başkanlık sistemi ile yönetilen ülkeler var. Biri Amerika, biri Arjantin, diğeri Brezilya, Çin. Yarı başkanlık Fransa, Güney Afrika, Hindistan, İngiltere’yi de başkanlık sistemi olarak kabul ediyorum. Japonya da öyle, Meksika, Rusya aynı şekilde. Suudi Arabistan’a da parlamenter sistem diyemeyiz herhalde. Neredeyse büyük çoğunluk başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Bunlar kendini ispatlamış, dünyanın her alanda en güçlü ülkeleri. SETA’nın hazırladığı dünyada başkanlık sistemi uygulamaları raporunda bu örnekler anlatılmış” dedi.
“TÜRKİYE BU TALEBİ İLE DÜNYADA BİR ÜST LİGE ÇIKMANIN HAMLESİNİ İŞARET EDİYOR”
Erdoğan, “Türkiye bu talebi ile dünyada bir alt lige değil, bir üst lige çıkmanın hamlesini işaret ediyor. Elbette siyasal sistem tercihi ve uygulamaları ülkelerin kendi birikimlerine, ihtiyaçların bağlılık olarak şekilleniyor. Ülkemizde bugüne kadar olan uygulamalar, parlamenter sistem, diğer hangi ülkelerle aynıdır acaba. Parlamenter sistemin beşiği İngiltere bana göre parlamenter değil. En ufak bir yan çizmede kraliçe bu işe müdahale eder mi eder. Şu anda parlamenter sistem görülüyor. Ülkemizdeki uygulama arasında ciddi farklılıklar var. Bizim Türkiye’nin kendi şartlarına göre bir başkanlık sistemi istememizi eleştirenlerin bugüne kadar parlamenter sistem konusunda benzer bir beyanlarını duymadık. Bu eleştiriyi kendine güvensizliği, taklitçiliğin tezahürü olarak görüyorum. Neden bir Türk tipi başkanlık sistemi olmasın. Amerika’yı alın Güney Amerika ülkeleri hiçbiri birbirine benzemiyor. Kendileri göre düzenlemişler. Meksika başka, Brezilya’da daha başka. Önemli olan genel prensiplere, genel çerçeveye uygun hareket etmek. Bizim kendi ihtiyaçlarımıza uygun şekilde milletimizin tasvip ettiği Türk tipi başkanlık sistemi geliştirecek potansiyele sahip olduğumuza inanıyorum” diye konuştu.
“BAŞKANLIK SİSTEMİ ISRARIMIZIN SEBEBİ DE İSTİKRAR ORTAMINA YAPACAĞI KATKIDIR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her sistem gibi başkanlık sistemleri de kendi içinde krize girebilir. Cumhuriyet tarihine baktığımızda başkanlık sistemi önündeki kriz ihtimali parlamenter sistemdeki krizlere karşılaştırıldığında daha az olduğunu görürüz. Bizim başkanlık sistemi ısrarımızın en başta gelen sebebi de istikrar ortamına yapacağı katkıdır. Bizim istikrar vurgumuza itiraz edenler olduğunu görüyoruz. Başkanlık sistemine karşı çıkmak adına istikrarı gözden çıkartacak kadar gözlerini karartmış durumdalar. Türkiye’nin son 12 yılda sağladığı istikrar ortamı nedeniyle elde ettiği kazanımlar ortada” dedi.
“SİSTEME KARŞI ÇIKMALARININ SEBEBİ İLKESEL DEĞİL KİŞİSELDİR”
“Sisteme karşı çıkmalarının sebebi ilkesel değil kişiseldir” diyen Erdoğan, “Milli gelirimiz 230 milyar dolardan 800 milyar dolara çıkıyor. Hala istikrar ile güven ile bunun ne alakası var diyeceksin. Böyle saçmalık olur mu? Bu açık gerçeğe rağmen bize olan düşmanlıkları yüzünden ülkenin kazanımlarını tehlikeye atmaktan kaçınmıyorlar. Sisteme karşı çıkmalarının sebebi ilkesel değil kişiseldir. Bilseler ki bu sisteme geçildiğinde kendi güdümlerindeki bir isim başkan olacak, hepsi en büyük başkanlık sistemi savunucu olur. Biliyorlar ki bu ülkede başkanlık sistemine geçilirse bir daha bu ülkede bu zihniyetler başkan olamayacaklar. Çünkü bu milletin mayasında onların mayası ile özdeş bir yapı yok” şeklinde konuştu.
Medyada kendisi hakkında çıkan manşetler üzerinden eleştirilerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün başkanlık sistemine kim karşı çıkıyor. Cenazemi kiliseden kaldırın diyen yazarın medya grubu savunuyor. Benim resmini koyuyor sosyal medyasına, altına da Mursi’ye istenen idam cezasını yüzde 52 ile seçilen cumhurbaşkanına idam cezası ile veriyor. Ardından kontra gelince ‘biz onu demek istemedik’ diyor. Niye benim resmimi koydun o zaman. Resmi koyuyorsun, altına idam diyorsun. Bunu herkes anladı ‘sıra sende’ demektir. Sen ne yazarsan yaz. Bu mesele bir cibilliyet meselesidir. Bir yerde yapmış oldukları konuşmada ‘bizi terörist de yaptılar’ diyorlar. Tamam da sen ne istiyorsun önce bunu söyle. Ama samimi söyle. Bunların başkanlık sistemine karşı çıkmaları demokrasiye olan bağlılıklarından değil, darbecilere olan aşklarındandır. Başka kim karşı çıkıyor başkanlık sistemine, sandıktan ödü patlayan siyasetçiler. Çünkü milletin karşısına çıkmaya yüzleri yok. 10 Ağustos’ta kendileri aday olmaya cesaret edemedikleri için birçok yerde kulisler, lobiler bir araya gelişler. Biz bunları nasıl devireceğizi konuştular. Acaba biz siyah ile beyazı biraraya getirebilir miyiz? Nihai karar niye getirmeyelim. Tüm bunların yanında en sonunda 14 parti bir isimde birleştiler. Adaylarını ortaya koydular” şeklinde konuştu.
“ÇATI ADAYI BULDULAR, ÇATI SONUNDA BAŞLARINA ÇÖKTÜ”
“Neticede milletin dediği oldu” diyerek sözlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ama bütün bunları yaparken bir şey adına yapıyorlardı. Bir isim oraya gelmesin de ne olursa olsun. Tabii bu çatı adayı buldular, çatı sonunda başlarına çöktü. Bugün burada başkanlık sisteminin ne olduğu, avantaj dezavantajları konuşulacak. Türkiye için başkanlık sistemi ısrarımızın en başta gelen sebebinin istikrar ve güven olduğunu bilinmesini istiyorum. İşi hafifletmek ise bu sistem işi hafifletiyor hatta patinaj yaptırıyor” dedi.
“İSTANBUL’DA KISA SÜREDE BÜYÜK İŞLER BAŞARDIK”
Erdoğan, “İstanbul’da belediye başkanlığı yaptım. Belediye başkanlığı başbakanlıktan çok daha rahat bir zemin sunuyor. Orada beni çalışma ve karar alma sürecim başbakanlığım ile uzaktan yakından alakası yoktu. İstanbul’da kısa sürede büyük işler başardık. O zaman 2.5 milyar dolar borçtan aldık. 1.2 milyar dolara o sürede indirdik. Hem borcu ödüyorsun hem yatırım yapıyorsun. Bir taraftan bitmiş tükenmiş İstanbul’u yeniden ayağa kaldırıyorsun. Türkiye’ye yönetme noktasına geldiğimizde durum çok daha farklıydı. Parlamentonum yüzde 63’üne sahipsiniz. Bun rağmen parlamentodan yasa çıkarmada bir maddeyi 1 hafta 10 gün engelleyebiliyorlar. Böyle bir ülke çalışabilir mi. Onunla kalmıyor Anaysa Mahkemesi noktasında sıkıntı yaşarsanız birde Anayasa Mahkemesi önüne sedirler kuruluyor. Bu yasaların engellenmesi için uğraşılıyor. Böyle bir dönemin içinde yüzde 63 milletvekiline sahipsiniz bir de partinizin kapatılmasına ilişkin süreç başlıyor. Bu milletin 1940’ların milli şef uygulamalarına, 1990’ların koalisyon günlerine layık görenler tabii ki başkanlık sistemine karşı çıkarlar. Biz Türkiye’yi bir daha o günleri yaşamasın diye başkanlık sistemi istiyoruz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meksika’da durum farklı. Mahkeme üyelerine varıncaya kadar başkan atıyor. Amerika’ya bakıyorsunuz buna benzer uygulamalar var. Bu denli bir sistem içerisinde Türkiye’ye bakıyorum bazı köşe yazarları şunu söylüyor; ‘Denetim mekanizması ortadan kalkacak’ diyor. Şuanda Amerika’da denetim mekanizması yok mu? Çok güçlü geldiği halde Obama bir sağlık reformunu yapamamıştır. İnat ettiler, yüklendiler, kestiler önünü. Biz Türkiye’de nice mücadelelerden sonra sağlıkta reformu hamdolsun yaptık, geçtik. Amerikalı turistler. Sultanahmet Camii’nde cuma namazını kıldım, baktım birikmişler. Ben de o hafta Amerika’ya gideceğim. Dediler ‘bu sağlık reformunu nasıl yaptınız’. Orada ayaküstü anlattım. Sayın Obama’ya da anlat dediler. Ben de onlara dedim ki; ‘Peki parlamentodan, temsilciler meclisinden nasıl geçirecek’. Bunu duyunca geçirirler dediler. Ama geçiremediler. Niye dert başka. Biz zorlansak da bu oldu ama orada bu iki yılda bir senatonun yenilenmesi olayı bir handikap. Türkiye’de böyle bir şey olsa bu yanlış derim. İki yılda bir yenilensin dendiğinde hesabınızı 4 yıla göre yapıyorsunuz ,2 yıl sonra halk size desteğini vermiyorsa yandınız. Bu ülkeye kaybettiriyor. Önümüzde bu kadar güzel örnekler var. Bu örneklerden örneğim de şu; bir arı gibi olalım. Her çiçekten nasibimizi alalım. Balımızı yapalım, ortaya koyalım. Bunu akademisyenlerle, siyasetçilerle, medya ile yapacağız. Ama hayatın içinde olanlar, teorisyenler bunu başarmalıdır diyorum. Sadece teoride kalırsa sıkıntıya gireriz. Nasrettin hoca damdan düşüyor ‘bana bir damdan düşen getir’ diyor. Bize hem doktor, hem damdan düşen lazım, ikisi bir arada olsun” dedi.
“BUNLAR İNÖNÜ’NÜN MİLLİ ŞEFLİĞİ İLE BAŞKANLIK SİSTEMİNİ KARIŞTIRIYORLAR”
“Bunlar İnönü’nün milli şefliği ile başkanlık sistemini karıştırıyorlar” diyen Erdoğan, “Başkanlık sistemi diktatörlüğü getirir diye tutturanlar var. Bunlar İnönü’nü milli şefliği ile başkanlık sistemini karıştırıyorlar. Diktatörlük görmek isteyen milli şeflik dönemine baksın. Milletin seçtiği başkandan diktatör çıkmaz. Ben çift kamaraya karşıyım, tek kamaralı olması lazım. Biz zamanla yarışıyoruz. Eğer çift kamaralı sistem olursa senato temsilciler meclisi ile yarışır. Bunun çok daha hayırlı olacağına inanıyorum. Seri kararlar çıkması lazım, seri olarak Türkiye’nin uçuşa geçmesi lazım. 3 yıldır 10 bin 500 dolarda kaldık. Kişi başına milli gelir olarak 15 bin doları yakalamamız lazım. 2023’de 25 bin dolar hedef koyduk. Türkiye’de 10 Ağustos’ta yeni bir dönemin kapıları açıldı. Bunu herkesin kabul etmesi gerekiyor” diye konuştu.
“YENİ TÜRKİYE EN ÇOK ÇOCUKLARIMIZ, GENÇLERİMİZ İÇİN ÖNEMLİDİR”
Erdoğan, “Gelin bir araya gelelim. Oturalım konuşalım, çerçeveyi belirleyelim. Yeni anayasa ile ilgili baştan aşağı ne gerekiyorsa yapalım. Bir kısmını değiştireceksen bir kısmını, tamamını değiştireceksen tamamını zaten arada pek çok madde değişmişti. Şimdi bir adım atılacak. Zaten yapılan çalışmalar var. Hayır dediler. Randevu istedim vermediler. Şuanda bu şahıs siyasi partinin başında. Üç kez randevularına hayır demiştir. Parlamentoda yüzde 60’ın üzerinde temsilcimiz var adam randevu vermiyor. Böyle siyasetçi olur mu? Bu adamın her yanı siyasetçi olsa ne yazar. Bu ülkeye hizmet için çıkmamış sadece kavga için çıkmış. Bizim millet olarak layık olduğumuz sistem genlerimizden gelen başkanlık sistemidir. Yeni Türkiye en çok çocuklarımız, gençlerimiz için önemlidir. Biz gelecek nesillerin vesayetçilerin, ihanet şebekelerinin ağına düşmemesi için başkanlık sistemi getireceğiz. Başkanlık sistemine bir tabular sistemi olarak bakmıyorum. Bir uluhiyet makamı olarak bakmıyorum. Böyle bir derdimiz de yok. Şahsımız için böyle bir şey asla. Milletimiz için başkanlık sistemine evet” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Yaşadığımız bir seçim süreci var. Bu süreç daha parlamenter sistemin başkanlık sisteminde daha kontrollü olmadığını göstermeye yetiyor. Başkanlık sistemine yönelik söylemler ortada. Ortalık hesapsız kitapsız, akıllarına gelen proje diyor anlatıyorlar. İnanın çalışma yok her şey ortada. Nasıl olsa iktidara gelemeyecekler dolayısıyla vaat ettiklerinde sorumlu tutulmayacaklarını da biliyorlar. Milletim bunlara inanmıyor ama biz buradaki istismarı görmezden gelemeyiz” dedi.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek sözlerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sen 6 yıl SSK’ya genel müdürlük yaptın. Aldın zarar noktasında bıraktın. Şimdi genç kuşak ilk defa oy kullanacak, bunları bilmez. Bunları bilmediği için zannediyorlar ki bunlar yapılabilir. İşçiler kuyruklarda bekledi maaşını almak için. Biz delikli paraya muhtaç hale geldik. Önce gelen ‘o bir veriyorsa ben 5 vereceğim’ diyordu. Birileri anahtar sallıyordu. Bunları hiçbiri oldu mu? Bize şu anda bu ülkenin düşünenleri olarak hakikaten sorumluluk noktasında insanlar olarak ciddi sorumluluk düşüyor. Bunu yüklenerek bizim bunları halkımıza anlatmamız lazım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından uzun süre alkışlandı. Erdoğan, daha sonra başka bir programa katılmak üzere buradan ayrıldı.