Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yirmidört TV’nin canlı yayınında Mustafa Karaalioğlu’nun sorularını yanıtladı. Türkiye’de yerel seçim değil, genel seçim havası olduğunu ifade eden Erdoğan, "Partimiz şu anda 45-50 aralığında bir yeri koruyor. 4 tane araştırma şirketi ile çalışıyoruz. Yerel seçim için böyle bir oy çok çok ideal bir oy. Yerel seçimde sonucu adaylar da belirliyor" dedi.
"İZMİR’DE DURUM KAFA KAFAYA"
Bu seçimin bir başka önemi daha olduğunu belirten Başbakan, "16 büyükşehri 30 büyükşehre çıkardık. Bu 30 büyükşehir oy toplamı yüzde 75’e karşı gelecek. Burada dağılım çok önemli. AK Parti ne alacak, diğerleri ne alacak. İstanbul, Ankara rahatız; İzmir’de Binali Bey başa baş oynuyor. İzmir’de Binali Bey’in kazanacağına inanıyorum. Binali Bey yerelde projeleri ile konuşuyor. CHP’li belediye başkanının hala İzmir’e yaptığı bir şey yok. Hala ilkel depolama yapıyorsa, o kişinin İzmirliye verecek bir şey yoktur. Kentsel dönüşüm değişim nedir hâlâ öğrenememiş" diye konuştu.
ÜÇ DÖNEM KURALI DEĞİŞECEK Mİ ?
AK Parti’deki üç dönem sınırlamasıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, "Türkiye’de liderler başında olduğu parti birinci olamıyorsa yerini bırakmalıdır. Bunun yakalanması lazımdır. Üç dönemle ilgili konuda biz faniyiz. Faniler bakiler üzerinde söz sahibi olamaz. Biz partiyi kurarken bu teklifi yaptık. Üç dönem görev yapan bir dönem ara versin dedik. Bu yaşı ile de alakalıdır. Bu taze hücrelerin partilerde yer bulmasına imkan verir. İki dönem görev yapanların yerine genç dinamik kadrolar geldi. gençlik ve kadın kollarımız bizi bu konuda sürekli zorluyor. Kadın noktasında hassasiyetimizi koruyoruz. Bu seçimde kadın adaylarımızdan başarı bekliyoruz. Fatma Hanımla birlikte de Türkiye’de ilk defa bir büyükşehirde bayan belediye başkanımız olacak...Benim hafıza kaydımın içinde birinci derecede 30 Mart var. 30 Mart’ı görmemiz lazım. Onu gördükten sonra oturup konuşacağız. Ondan sonra nihai kararımızı veririz. 30 Mart benim için çok çok önemli. 30 Mart’tan sonra da adımlarımızı atarız" dedi.
ABDULLAH GÜL’LE İLİŞKİSİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le arasının iyi olmadığı iddiaları hatırlatılan Başbakan, "Benim Cumhurbaşkanı ile sıkıntı olacak şeye kolay kolay fırsat vermem. Bunun özlemi içinde olanlar var. Biz haftada birkaç kez görüşüyoruz. Görüşmemiz gerektiği an da görüşme imkanımız var "ifadesini kullandı.
TAHLİYELER
Erdoğan, tutukluluk süresinin indirilmesi ve gerçekleşen tahliyelere konusunda ise, "İnsanların haksız yere içeride 5 yıl 10 yıl kalması kabul edilemez. Burada yargı sorumludur. Yargı 5 yıl içinde kararını vermeli ve gerekçesini açıklamalı. Kişiyi 5 yıl yatırdınız, sonra beraat etti, bunun bedelini nasıl ödeyeceksiniz. Bu zulüm değil mi? Bizim cezaevlerinde 10 yıl dahi bu şekilde yatan insanlarımız var. Bununla ilgili düzenlemeyi bu yüzden getirdik. Bu ülkede bireysel başvuru hakkını da biz getirdik. Bireysel başvurudan dolayı dışarı çıkanlardan teşekkür duymadık. CHP, MHP, BDP buna karşı çıktı. Referandum ile bunu çıkardık. Bireysel başvuru ile Sayın Başbuğ çıkmış oldu. Benzer olaylar da olabilir. Bu beraat anlamına da gelmiyor. Bu kişiler tutuksuz olarak yargılanma sürecindeler. Benim İlker Paşa ile ilgili düşüncem tutuksuz yargılanma yerine, Yüce Divan’da yargılanmasını savundum. Sayın Cumhurbaşkanının da böyle bir görüşü var. Bana göre bu gecikmiş bir adalettir ama gecikmiş adalet adelet değildir. 7 ay gerekçeli kararı yazmıyor. Anayasa Mahkemesi buna atıfta bulundu. 7 ay kararı yazmamak da bir paralel yapı durumudur" dedi. Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: "Devletin kurumları içinde intikam timleri oluşturdular. İçerde bu denli yatanlar veya yatırılanlar hep bunun neticesinde oldu. İçerde günahsız olarak yatanlar olmuştur. Bir savcı bir hakim bu kararları verirken biz niye bekliyoruz demeli. Bu insanlar sıradan insan değil. Bunlar ülkede kuvvet komutanlığı muvazzaf komutanlık yapmışlar, neden bekletiliyor. Ama birileri beklesinler demiş, çünkü onların hayatlarında buralarda yatmanın ne anlama geldiğini bilmiyorlar...Başbuğ ve eşini aradım görüştüm. Bir ara dertleşiriz diye konuştuk."
İSRAİL’LE İLİŞKİLER
İsrail’le ilişkilerin durumu hakkında konuşan Erdoğan, "Türkiye ile İsrail arasındaki sorunda özür de adım atıldı, tazminat konusunda bir yere geliniyor. Bu konuda şehitler ve gazilerimizin yakınlarının tavırları bizim için çok önemlidir. Bunun yanında bir diğer konu da ablukanın kaldırılması da önemlidir. Bu konuda olumlu gelişme var, bizim için her türlü gıda ve sağlık malzemelerinin girip çıkmasında adımlar atıldı. Tazminatta şu anda şehit ve gazilerimizin yakınları ile çalışmalar yürütülüyor. Bunu çözdüğümüz anda normalleşmenin adımları atabiliriz. Seçimden sonra konunun takipçisi olacağız" dedi.
ÇÖZÜM SÜRECİ
Seçim sonrası önceliklerinin şeffaflaşma olacağını açıklayan Başbakan, çözüm sürecine ilişkin ise, "Çözüm sürecine ilişkin bizim adımımızda gerileme olması söz konusu değildir. Bu konuda kararlılığımız sürecektir. Geçen 21 Mart’tan bugüne ciddi bir vaka yaşamadık. 21 Mart Nevruzu bir bahar bayramı içinde atlatacağız. Bunu da diğer partilerle birlikte gerçekleştirelim istiyoruz. Ama seçim sonrasında nasıl bir tablo çıkar onu da kestirmek zor. Atacağımız adımla beraberde istikametimiz belli. İnşallah meclis kapanmadan gerekli çalışmaları tamamlar yasaları çıkarırız" diye konuştu.