ADIYAMAN (İHA) – Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP ve HDP’nin aynı zihniyetin ikiz çocukları olduklarını söyleyerek, “Bunlar birbirlerinin ruh ikizi dedik. Şimdi yeni bir parti kursunlar, adına ’CHDP’ desinler bari. Çünkü zihniyet aynı. Biri Diyanet’e karşı, diğeri de karşı. Biri imam hatibe karşı diğeri de karşı” dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "sahabeler şehri" Adıyaman’ı selamlayarak başladığı konuşmasında, bir Adıyaman türküsünün "Dağlarında kar boranı, yiğit dolu her bir yanı" dizelerini paylaşması meydanı dolduran Adıyamanlılar tarafından alkışlandı. Davutoğlu, alandakilerin "Adıyaman’a hoş geldin" sloganlarına ve ilgisine, "başım, gözüm üzerine" anlamına gelen Kürtçe, "Serçava serseran" ifadeleriyle karşılık verdi.
Davutoğlu, Türk ile Tunus bayrakları arasındaki benzerlikten bahsederek, "Tunus bayrağı ile al bayrağı yan yana koyduğunuzda birbirine benzerliği dikkat çeker. Çünkü bizim ecdadımız Kuzey Afrika’ya giderken, Turgut Reis, Sinan Paşa giderken, bu al bayrağı götürürken üzerindeki hilali İslam’ın sembolü olarak götürdü. Onun için biz, nerede bu al bayrak dalgalansa ’İzzet, onur var’ diyoruz” dedi.
Başbakan Davutoğlu, alandakilere, "Bu al bayrağı Türkiye’nin her yerinde dalgalandıracak mıyız? Bu al bayrağı kim hedefine alırsa, kim bu al bayrağı reddederse üzerindeki hilali, üzerindeki İslam’ı, Tunus’u, Pakistan’ı, Azerbaycan’ı reddetmiş olur. Dünyada 20’ye yakın milletin bayrağında, al bayrağın sembolleri hilal ve ay vardır. Biz hilali bu İslam ve özgürlük, tevhit hilalini dünyanın her yerinde dalgalandıracak mıyız?" diye sordu.
“YILDIZ İSTİKLALİMİZİN, İSTİKBALİMİZİN SEMBOLÜDÜR”
AK Partililerin hep bir ağızdan "Evet" yanıtını vermesi üzerine Davutoğlu, "Bu hilalin anlamını bilmeyenler duysun. Bu yıldız istiklalimizin, istikbalimizin sembolüdür. 7 Haziran seçimlerine çok sayıda parti giriyor görünüyor ama aslında iki zihniyet gidiyor. Bir zihniyet, bu al bayrağın sembolü olan her şeyi savunuyor ve Türkiye’de kardeşliği egemen kılmak için, Türkiye’nin birliğini, beraberliğini, istiklalini ve istikbalini teminat altına almak için yola çıkıyor. Bu hareketin, bu zihniyetin adı AK Parti’dir. Karşısında ise farklı görünümlerde, farklı renklerde ama aynı bir zihniyet var, milletin arasına fitne sokmak isteyen, bu milletin birliğini, beraberliğini bozmak isteyenler. Tarihte Sultan Alparslan’ın arkasında duranlar Türk-Kürt bütün Anadolu halklarıydı. Sultan Selahaddin Eyyubi ile Kudüs’e yürüyenler bütün Ortadoğu halkıydı, Haçlı Seferleri’ne karşıydı. Sultan Selim ile yürüyen İdris-i Bitlisi bu toprakların birliğini temsil ediyordu. Sultan Abdülhamid ile Hamidiye Alayları’nda Anadolu’yu savunan, Yemen’e yürüyenler de yine Türklerin, Kürtlerin, Sünnilerin, Alevilerin birliğini savunuyordu. Çanakkale Savaşı’na, Sarıkamış’a, Yemen’e yürüyenler de İstiklal Harbi’nde İzmir’e yürüyenler de yine bu hilal için yürüyordu. 7 Haziran’da yeni bir kutlu yürüyüşe var mısınız? Bu hilal için, istiklal, istikbal için yürüyüşe var mısınız? Tuzakları bozmaya var mısınız, yeni bir destan yazmaya var mısınız?" diye sordu.
“CHP VE HDP AYNI ZİHNİYETİN İKİZ ÇOCUKLARI”
“Bakın CHP ve HDP aynı zihniyetin ikiz çocukları, aynı zihniyetin iki yansıması, aynı tarihten kopuşun adları” diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:
“İkisi de Diyanet’e karşı çıkıyor. Birisi vaktinde bu semalarda ezanın aslını silmiş ve ’Türkçe ezan’ diyerek onlarca yıl tevhidin sembolü olan ’Allahü Ekber’ sesini semalardan silmeye kalkmıştır tek parti CHP’si. Allah bu tekbirleri bu semadan bir daha indirmesin. Musalla Camisi’ni biliyorsunuz, CHP döneminde hapishaneye çevrilmişti. Çünkü CHP’nin derdi milletin tarihiyle, diniyle, kültürüyleydi. Selçuklu’ya, Osmanlı’ya karşıydı. Bakıyorsunuz HDP de CHP’nin Türklere yaptığını HDP de Kürtlere yapmak istiyor. O da Diyanet ile uğraşıyor. Biz milleti birleştirmeye yürürken HDP zihniyeti milleti bölmeye kalkıyor. Diyanet’ten ne istiyorlar? Aslında dertleri Diyanet üzerinden, Diyanet tartışması üzerinden Türkiye’de Alevi-Sünni ayrımını tahrik etmek. Buradan, Adıyaman Meydanı’ndan haykıralım, Alevi-Sünni, Türk-Kürt ebediyen kardeş olacak mı? Sultan Alparslan’ın, Sultan Selahhaddin Eyyubi’nin emanetine sahip çıkacak mıyız? İstiklal Harbi’nin, Çanakkale Savaşı’nın sembolü olan hilali bu semalarda ebediyen dalgalandıracak mıyız? İşte bizim çağrımız bu, birlik-dirlik çağrısı, hep beraber geleceğe yürüme çağrısı. 7 Haziran’da birlik davasını yürütenlerle, bölünme davasının peşinde olanlar yarışacak. Son günlerde CHP Genel Başkanı ne diyorsa HDP Eş Başkanı da onu söylüyor. HDP Eş Başkanı ne diyorsa CHP de onu söylüyor. Niye biliyor musunuz? Bunlar birbirlerinin ruh ikizi dedik. Şimdi yeni bir parti kursunlar, adına ’CHDP’ desinler bari. Çünkü zihniyet aynı. Biri Diyanet’e karşı, diğeri de karşı. Biri imam hatibe karşı diğeri de karşı. Biz bir daha imam hatiplerin kapatılmasına izin verir miyiz? Biz bu milletin imanına, örfüne, kültürüne savaş açanlara bu meydanları bırakır mıyız? 2002’de Türkiye tekrar o tarihi şuurla buluştu. Şimdi de geleceğe yürüyoruz. İşte nasıl Malazgirt Savaşı ile Anadolu yeniden inşa edildiyse inşallah yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Türkiye’de birlik ve beraberlik inşa edilecek."
“DAVALARIMIZ BİRLİK VE BERABERLİKTİR”
"Türkiye’de öyle bir dönem başlatacağız ki Türkiye’den doğan güneş sadece Türkiye’yi değil, Ortadoğu’yu, İslam alemini, bütün bir insanlığı aydınlatacak” diyen Başbakan Davutoğlu, “Davalarımız birlik ve beraberliktir. HDP Eş Başkanı geçen gün bırakınız Türkiye’deki kültürü anlamayı, en basit, temel ilkemizi bile anlamaktan yoksun. Ne dedi? ’Kudüs Yahudilerin kutsal mekanıdır’ dedi. Aziz Kudüs, Adıyaman’ın kardeşidir, sahabeler şehri Adıyaman, Kudüs’ü kaderine terk eder mi? ’Kudüs Yahudilerindir’ diyenlere bu meydanları bırakır mısınız? Kudüs İslam’dır, İslam kalacaktır. Bizim kutsal mekanımızdır" dedi.
“Alimlerle dost olanları, dost edinir misiniz siz? CHP eş başkanı aynı Demirtaş mantığıyla yıllardır aynı şeyi söylüyorlar” ifadesini kullanan Davutoğlu, “Bu Suriyelileri geri göndereceğiz’ diyorlar. Filistinlilere buradan bin selam, Tunus’a bin selam, Irak’a, Suriye’ye, Yemen’e, Bosna’ya bin selam. Asya’nın derinliklerine selam, Avrupa’nın içlerine selam. Artık bütün dünyaya merhamet çağrısı yapan, o kadim geleneğin takipçisi, mirasçısı Türkiye Cumhuriyeti Devleti var. Her yana selam olsun. Bilsinler ki bu al bayrak bu topraklarda dalgalanırken kim hangi kökenden olursa olsun, ister Kürt, ister Türkmen, ister Arap, ister Boşnak, ister Somalili bu aziz bayrağın gölgesine sığınmak isterse, bilsinler ki biz buradayız, burada olacağız. Kıyamete kadar bu topraklar mazlumun diyarı olacak” diye konuştu.
“HER ETNİK VE MEZHEBİ KÜLTÜREL FARKLILIĞA SAYGI GÖSTERECEĞİZ”
28 Şubat zulmü benzeri zulümleri, başörtüsü zulmünü ya da 12 Eylül’de Diyarbakır hapishanesinde yapılan işkenceleri bir daha bu topraklarda kimse yapmayacağını ifade eden Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Her türlü faşizme, her türlü baskıya karşı dimdik ayakta mıyız, demokrasiyi koruyacak mıyız, özgürlüklerimizi koruyacak mıyız? Adıyaman, inşallah 7 Haziran’da mazlumlar adına, insanlık adına bize beşte 5 gönderecek misiniz? Beşte 5 yapacak mısınız? İnşallah 7 Haziran’da Adıyaman’dan bu ses geldiğinde, bir, milli birliğimiz tahkim edilecek, güçlenecek kardeşliğimiz. İki, her ne suretle olursa olsun devletin temel özelliği insan onuru olacak, herkesin onurunu koruyacağız. Her etnik ve mezhebi kültürel farklılığa saygı göstereceğiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak bir onur meselesi olacak. Üç, mutlaka çözüm sürecini başarıya ulaştıracağız. Dört, Türkiye’nin kalkınmasını sürdüreceğiz, Türkiye’yi ilk 10 ekonomi arasına sokacağız. Beş, dünyanın her yerinde adaletin, hakkın ve merhametin temsilcisi olacağız. Yol eğer demokrasi yolu ise buradan çözüm süreci bağlamında bütün milletimize ve özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki kardeşlerime sesleniyorum, bu 22’nci mitingim. Türkiye’nin her yerini dolaşıyorum, bir kez daha sesleniyorum, barış içinde, hep beraber bir şenlik edasıyla sandıklara gidelim. Sandıklara giderken kimse baskı, kimse herhangi bir şekilde yanlış eylem içine girmesin. Kamu düzenini bozmasın. Sandıklarda inşallah herkes neticesini görecek. Hazreti Ömer’in adaletini, Osmanlı’nın adaletini bugüne getireceğiz, geleceğe getireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti o adalet üzerine kurulacak."