Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, İstanbul’un İKGF-Dİ tarafından 2015 İslam Dünyası Gençlik Başkenti ilan edilmesine ilişkin açıklamalarda bulundu. Bakan Kılıç, bu çalışmayı gecikmiş olarak gördüğünü ve bakanlık olarak her türlü desteği vereceklerini söyledi.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) bünyesindeki İslam Konferansı Diyalog ve İşbirliği Gençlik Forumu (İKGF-Dİ) tarafından "2015 İslam Dünyası Gençlik Başkenti" ilan edilen İstanbul, yıl boyunca düzenlenecek çeşitli etkinliklerle İslam Dünyası’ndan gelecek gençleri ağırlayacak. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile İslam Konferansı Gençlik ve Diyalog İşbirliği Forumu arasında İşbirliği Protokolü, Sepetçiler Kasrı’nda imzalandı. İmza töreninin ardından Mayıs 2015 - Mayıs 2016 arasında yapılacak etkinlikler, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’ın da katılacağı Mayıs ayında düzenlenecek "Gençlik Başkenti Anahtarı"nın takdim töreni ile başlayacak.
BAKAN KILIÇ: “EN ÜST SEVİYEDE DESTEK VERECEĞİZ”
İşbirliği protokolünde açıklamalarda bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, “Böyle bir çalışmanın yapılması aslında gecikmişti. Biz her şekilde destek olmaya hazır olduğumuzu açıkça beyan ettik. Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak İstanbul Gençlik Başkenti çalışmaları nezdinde yapılacak her türlü çalışmaya en üst seviyede destek vereceğiz. Farklı diller konuşuyor olabiliriz, farklı köklerden geliyor olabiliriz ama hepimiz peygamber sancağı altında birleşiyoruz. Yapacağımız çalışmaların içerisinde bu birlikteliğimiz ve beraberliğimizin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha bütün dünyaya göstereceğiz” dedi.
“İSLAMOFOBİ’NİN KARŞISINDA DURMAMIZ GEREKİYOR”
İslamofobi’nin karşısında durmaları gerektiğini ifade eden Bakan Kılıç, “Bütün dünyada şu an da ciddi anlamda farklı şekillerde doldurulan, lanse edilen bir İslamofobi var. Bizim bunun karşısında sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Bütün Müslümanlar bu konu karşısında bir durmamız lazım. Dinimizin, peygamberimizin bize emrettiği değerleri açık yüreklilikle, çekinmeden her ortamda dile getirmemiz gerekiyor. DEAŞ gibi bir terör örgütü ile ki buradaki ‘terör’ kelimesinin altını çiziyorum. Hiçbir şekilde ‘terör’ kelimesinin önüne veya arkasına yüce dinimizin isminin konmasını kabul etmiyoruz. Bunu da en sert şekilde her ortamda dile getirmeye devam edeceğiz. Dünyanın her yerindeki dostlarımız bu duruşumuza saygı gösterecektir. Terör ile aynı cümle içerisinde kullanılan İslam dininin adını bundan sonra böyle anılmayacaktır diye ümit ediyorum. Bu bizi yaralamaktadır ve üzmektedir. Hepsinden önemlisi bu bir hatadır ve kabul edilmemesi gerekir” diye konuştu.