Eskişehir’de partisinin seçim irtibat bürosu açılışında konuşan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, “Şimdi büyük bir bilgelikle, havada uçuşan vaatleri, altı kof bir takım beyanları halkımızın sükunetle dinlediğini ve herkese 7 Haziran’da gereken cevabı vereceğini biliyorum” dedi.
AK Parti milletvekili adayı Doç. Dr. Mustafa Kemal Biçerli’nin seçim irtibat bürosunun açılışına katılan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 2011 yılında Eskişehir’e gelirken Yüksek Hızlı Tren’e (YHT) binmemesini hatırlattı. Eskişehir’e gelirken hangi yol kullanırsa kullanılsın, AK Parti’nin yapmış olduğu nimetten yararlanacaklarını dile getiren Avcı, sözlerine şöyle devam etti:
“Eskişehir’e bugünlerde gelenlere nasıl geldiklerini sorun. Hatırlarsanız 2011 seçimlerinde ana muhalefet partisi lideri Eskişehir’e gelirken birkaç kez program değiştirmişti. Hatırlamak istiyorum. Dediler ki, “filan gün şu saatte tren ile gelecek” sonra duyduk ki, plan değişmiş. Niye değişmiş program? Çünkü, ana muhalefet partisi Eskişehir’e Yüksek Hızlı Tren (YHT) ile gelirse, herkes derlermiş ki, “iktidarın yaptığı trenle geliyorsun, burada iktidarın aleyhinde konuşuyorsun. Önce teşekkür et” Onun için programı değiştirerek, karayolu ile gelmişti. O zaman biz de demiştik ki, “ne yolu ile gelirsen gel, ister kara, ister hava, ister deniz, istersen de demiryolu ile gel ama mutlaka AK Parti iktidarının bir nimetinden yararlanarak geleceksin. İster Ankara’dan gel, istersen de İstanbul’dan gel. İstanbul’dan gelirken o bizim yaptığımız tünellerden geçeceksin, başka çaren yok. Yürüyerek geleceksen o başka."
“GENÇLERE 13 YIL ÖNCEKİ TÜRKİYE’Yİ ANLATIN”
Açılışa gelen anne ve babalara da seslenen Avcı, Türkiye’nin 13 yıl önceki durumu ile şimdiki durumunu çocuklarına anlatmalarını istedi. Avcı, konuyla ilgili konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye genç bir nüfusa sahip. Önümüzdeki seçimde ilk defa oy kullanacak gençlerin bir çoğu 13 yıl önceki Türkiye’yi hatırlamıyorlar. Onlar o zaman çocuktu. Dolayısıyla eski Türkiye’nin ne olduğunu, Türkiye’nin nereden kalkıp, nereye geldiğini onlar hatırlamıyor olabilirler. Onlara eski Türkiye’nin ne olduğunu, nasıl bir ülke olduğunu eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, adalette, güvenlikte ve her alanda nasıl bir Türkiye’de yaşadığımızı ve şimdi nasıl bir Türkiye’de yaşamakta olduğumuzu gençlerin başına kalkmadan anlatmanız lazım. Eğitimde nasıl 70 kişilik sınıflardan bugün ortalaması 34 kişilik sınıflara nasıl geldiğimizi, Anadolunun pek çok şehrinde nasıl 25 kişilik sınıflara indirdiğimizi, geçmişte kırtasiyeciler önünde nasıl kuyruklar oluştuğunu, ama bugün artık çocuklarımızın kitaplarını ilk gün sıraların üzerinde temiz kuşe kağıda basılı nasıl bulduklarını anlatsınlar. Eğitimde yapılan burslar, yardımları, yurtları ve en çokta eğitimde ki o tek düzeni nasıl değiştirip, her çocuğumuzun özel eğitimine, yeteneğine, ailenin isteğine göre onların önüne nasıl tercih imkanlarını sunduğumuzu gençler bilmeyebilir, ama aileler biliyor. Bunu onlara anlatsınlar.”