Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında Erzincan’da düzenlediği mitingde, “PKK’yla başkanlık pazarlığı yapan Erdoğan ayağını denk alsın. İmralı canisi ve HDP ile el altından yeni Anayasa ve yeni Türkiye planlayan Davutoğlu ve çevresi akıllarını başlarına devşirsin. Erzincan henüz teslim olmadı. Erzincan’ın süngüsü henüz düşmedi" dedi.
"KANUN KAÇAĞI CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINI İŞGAL ETMEKTEDİR"
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitinge MHP İl Teşkilatı, milletvekili adayları ve partililerle birlikte katılan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu eleştirdi. Bahçeli konuşmasında, "AKP ile geçen 12 yıl 6 ay 12 günlük kara dönem tam 10 gün sonra nihayete eriyor. Herkes bilsin ki AKP gidiyor, kaybediyor, tasfiye oluyor. Toplumsal dip dalga AKP’yi önüne katıp süpürmek için 7 Haziran’ı bekliyor. Bu nedenle Erdoğan her gün meydanlardadır. Gidişatı durdurmak için Cumhurbaşkanlığını tartışmaya açmıştır. Açık açık AKP’nin tarafına geçmiştir. Erdoğan yasa ve Anayasa’yla bağını kesmiştir. Şu anda kanun kaçağı ve adalet kaçkını bir şahıs Cumhurbaşkanlığı makamını işgal etmektedir. Erdoğan AKP’deki erimeyi gördükçe, Davutoğlu’ndaki yetersizlik ve acziyeti fark ettikçe yasa dışı yollardan devreye girmektedir. Ve ağzının ayarını iyice bozmaktadır. Erdoğan yalan ve iftiralarını otomatiğe bağlamıştır" dedi.
"BAŞBAKAN GÖRÜNÜMLÜ SEROK AHMET"
MHP Lideri Bahçeli şunları kaydetti:
"17-25 Aralık failinin, elinde rüşvet ve hırsızlığın çıkmayacak lekesi bulunan bu despotun gözünü adeta hırs ve kan bürümüştür. Erdoğan 7 Haziranı başkanlık oylamasına çevirmek için her türlü kirli ve karanlık tezgahtan nemalanma arayışındadır. Her değerimizi istismar etmektedir. Erdoğan Türkiye’nin istikrarsızlık ve huzursuzluk simgesi haline çoktan gelmiştir. Başbakan görünümlü Serok Ahmet ise hayal ve yalan içerikli kara propagandasına hızla devam etmektedir. Erdoğan dün yine meydanlara çıkmış. Dün yine en başta şahsıma ve partimize ağır hakaretler etmiş. Aksaray ve Nevşehir’de yüzsüzce, vicdansızca üzerimize çamur atmış, müfterilikte yeni rekorlar kırmış. Erdoğan Aksaray’da zelil bir iddiada bulunmuştur. Ve şu sözleri utanmadan şahsıma atfen söylemiştir: ’Geçen hafta MHP’nin Genel Başkanı çıktı, bölücü örgütün partisi Meclise giremezse ülkede istikrarsızlık olur, erken seçime gidilir, dedi.’ Erzincan’dan söylüyorum, buradan Erdoğan’a sesleniyorum. Erdoğan bu sözlerini ispat etmezse, bu sözlerinin kanıtını göstermezse dünyanın en namert insanıdır. MHP Genel Başkanı olarak, bölücü terör örgütünün siyasi acentesiyle ilgili sarf ettiğimi söylediği sözleri açıklığa kavuşturup delillendirmezse alçaktır, şerefsizdir. Yine Erdoğan, Aksaray ve Nevşehir’de, ’Milliyetçiyim iddiasındaki bir partiyle bölücü örgüt el ele’ diyecek kadar küfre ve sahtekarlığa çakılmıştır."
"ŞİMDİ SÖZ SIRASI ERDOĞAN’DADIR"
Bahçeli, "Erdoğan durmamış, bölücü örgütün güdümündeki partiye oy dilendiğimizi sapık bir dille açıklamıştır. Yalancıdan Cumhurbaşkanı olmayacağını defalarca söyledim. Riyarkardan Cumhurbaşkanı olmayacağını sayısız kereler ifade ettim. Ne kadar haklı olduğum artık netleşmiştir. Şimdi söz sırası Erdoğan’dadır. Eğer MHP’nin, HDP ve PKK’yla en ufak bir bağ ve bağlantısını biliyor da söylemiyorsa köksüz ve omurgasızdır. İmralı canisiyle mektuplaşan, Kandil’deki terör şebekesine kriptolu telefonlar hediye edip iletişim kuran Erdoğan ne yapmaya çalışmaktadır? PKK’yla masaya oturan Erdoğan’dır. Oslo’da PKK’ya yalvaran ve boyun eğen Erdoğan’dır. İmralı canisini dirilten, bölünmeye umut ve vade biçen Erdoğan’dır. HDP’yle dostluk ve ihanet çemberinde yan yana gelen Erdoğan’dır. Açılım adıyla yıkımı, çözüm bahanesiyle çözülmeyi hedefleyen Erdoğan’dır. Silahlar sussun, siyaset konuşsun sözleriyle PKK’yı masaya davet eden Erdoğan’dır. İmralı’yı bölücülüğün karargahına çevirip bayrağa hakaret eden hainleri, vatana kast eden canileri, Mehmetçiğe ve polislere saldıran katilleri baş tacı eden, saraylarda ağırlayan Erdoğan’dır. Türk milletini 36’ya bölmek için aldığı küresel talimatları harfiyen uygulamak için çalışan Beştepe’deki haram ele başısıdır. Erdoğan elinin altından kayıp giden iktidara sahip olabilmek adına MHP’yi karalamaya ve töhmet altında bırakmaya cüret etmiştir. Bozkurt işareti yapan bir hanım kardeşimizi gözaltına aldıracak kadar MHP düşmanı, ’Milliyetçiliği ayaklarımın altına alıyorum’ diyecek kadar milliyet fukarası bu şahsın artık sonu görünmüştür" diye konuştu.
Devlet Bahçeli konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu Erdoğan ki 2011’de MHP’nin oylarını AKP’ye aktarılması konusunda istihbaratçılara emirler verecek kadar demokrasi ve milli irade hasmıdır. Fakat korkunun faydası yoktur. AKP’nin bozgununu hiçbir kötü söz engellemeyecektir. Erzincan’ın emeğini, helal lokmasını 1 milyar 370 milyon liralık kaçak ve karanlık saraya saçacak kadar ahlak ve vicdan kaybı yaşayan bu adama Türk milleti artık inanmayacaktır. Erzincan rüşvetçilere yüzünü dönmüştür. Erzincan Ankara’da hırsızlık çetesi kuranlara haddini bildirmek için 7 Haziran’ın beklemektedir. Şunu biliniz ki bizim yürüyüşümüz asaletin sesidir. Bizim yürüyüşümüz milli kimliğin nefesidir. Bizim yürüyüşümüz Türk vatanının özlemle beklediği milliyetçi iradedir. Yürürken destek Erzincan’dan, yardım ve himaye Cenab-ı Haktan’dır. Türkiye’yi uçurumun kenarına getiren AKP’ye karşı yürümek vaktidir. Hırsıza karşı yürümenin zamanıdır. Rüşvetçilere, kalpazanlara, kaçakçılara, bölücülere, kul hakkını midesine indiren haramzadelere karşı yürümekten başka seçenek kalmamıştır. Yürümezsek akıbet korkunçtur. Yürümezsek gelecek karanlıktır. Türk milleti Milliyetçi Hareketle yürüyeceğinin işaret ve sözünü verdikçe, birileri şok geçirmekte, bunalıma girmektedir. Fakat ne yapsalar boştur. Hangi tuzak ve tezgahı kursalar işe yaramayacaktır. Zira Milliyetçi Hareket Partisi gümbür gümbür, gürül gürül iktidara yürümektedir.
AKP’nin Türk milletine de, Erzincan’a da vereceği bir şey kalmamış, bu iktidar tamamen tükenmiştir. AKP aldatmasının arkasında açlık vardır, yoksulluk vardır ve yolsuzluk vardır. Geliştik nutuklarının arkasında işsizlik vardır, kayırma vardır, yağma vardır. Bayrak istismarının ardında, onursuz dış politika, korkak ve teslimiyetçi zihniyet vardır. Ve bu zilletten milletimizi kurtaracak yegane güç Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin tek başına iktidarı Türkiye’yi kurtaracaktır. Buradan Erdoğan’a, Davutoğlu ve yandaşlarına sesleniyorum. Artık sonunuz geldi. Yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz. Kaygınız bundan, korkunuz bundandır. Milli hesaplaşmadan kaçamayacak, kurtulamayacaksınız. Mağdur yaptıklarınız, çaresiz bıraktıklarınız, umutsuz kıldıklarınız 10 gün sonra hesap sormak üzere geliyor."
"ASGARİ ÜCRETİ NET BİN 400 LİRAYA ÇIKARACAĞIZ"
Bahçeli daha sonra seçim vaatlerini sıralayarak, "Milliyetçi Hareket mazlumun, işsizin, yoksulun, şehidin hesabını sormak için 7 Haziran’ı bekliyor. MHP iktidarında; yoksullukla savaşacağız, yolsuzlukla ve terörle mücadele edeceğiz. Devlet ve yönetim reformuyla çürümenin önüne geçeceğiz. Ahlak ve kalitenin tesisiyle çöküşü engelleyeceğiz. Üreten Ekonomi Programımızla sanayinin, iş adamlarımızın, aç ve açıkta kalan milyonlarca masum vatandaşımızın sorunlarını gidereceğiz. Ekonomi büyüyecek, insanımız refah ve zenginliğe ulaşacaktır. Türkiye, MHP iktidarıyla, milli varlığına, tarihi misyonuna sahip çıkarak bugün içinde bulunduğu ataletten kurtulacaktır. Emeklilerimize; Mart ayında 1400 ve Eylül ayında 1400 lira olmak üzere yılda toplam 2800 lira Emekli Destek Ödeneği vereceğiz. Asgari ücretlilere, büyük şehirlerde her ay 100 lira şehir içi ulaşım imkanı sunacağız. Kamu çalışanlarımızın çeşitli isimler altında ödenen tüm ek ödeneklerini emekli aylıklarına yansıtacağız. Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına takılan vatandaşlarımızın mağduriyetlerini çözeceğiz. Mazotta, gübrede, ilaçta, tohumda, yemde, fidede, ÖTV ve KDV’yi tamamen kaldıracağız. Çiftçilerimizin belini büken mazotu 1 lira 75 kuruşa indireceğiz. Asgari ücreti net 1400 liraya çıkaracağız. Hayırlı olsun. İmamsız ve müezzinsiz cami bırakmayacağız. Cem evi gerçeğini siyasi kaygılardan uzak bir şekilde kabul edecek ve devlet yardımının önünü açacağız. Köy ve mahalle muhtar maaşlarının en az asgari ücret kadar yükselmesi, yani en az 1400 lira olması için gereğini yapacağız. Esnaf ve sanatkârlarımız yeni iş yeri açtılarsa, onları beş yıl süreyle gelir vergisinden muaf tutacağız. İlave olarak, kendi nam ve hesaplarına ödedikleri sigorta primlerinin yarısı beş yıl süreyle devlet tarafından karşılanacaktır. Şoför esnafımızın aldığı yeni ticari araçtan 10 yıl kullanmak kaydıyla KDV ve ÖTV almayacağız. Kutlu olsun. Esnaf, Bağ-Kur emeklilerimizin aylıklarını iyileştireceğiz. Gerçek manada intibak düzenlemesi yapacağız. İşsiz kardeşlerim üzülmeyin, Üreten Ekonomi Programımızla her yıl 700 bin insanımıza iş sağlayacağız, sorunlarınızı bitireceğiz. Bugüne kadar kim, hangi ad altında, hangi tutar ve miktarda yardım alırsa alsın, anasının ak sütü gibi helali olan sosyal yardım ve desteklerden kesinlikle mahrum bırakılmayacaktır. Ve de bu yardımları refah artışı kapsamında yükseltip yüzleri güldüreceğiz. Muhtaç durumda olan ailelerimizin en az bir ferdine iş vereceğiz. İş sağlanana kadar, asgari ücretin yarısı kadar, yani 700 lira Aile Desteği adı altında ödeme yapacağız. Şehit yetimlerimizin tamamına iş sağlayacağız. Gazilerimiz ve çocuklarının işe yerleştirilmelerine öncelik tanıyacağız. Korucularımızı sahipsiz bırakmayacağız. Kamuya ait atıl arazileri yoksullarımıza tahsis etmekle kalmayacak, istihdam oluşturmak amacıyla, büyük ya da küçükbaş hayvanları bedelsiz dağıtacağız. Evi olmayan muhtaç ailelerimize sosyal konut sağlayacağız veya 250 lira kira yardımı yapacağız. Muhtaç durumdaki ailelere aylık temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri Hilalkart uygulamasına geçeceğiz. Güle güle harcayınız. Öğretmenlerimizin 3600 ek göstergeden yararlanmalarının önünü açacağız. Yuva kuracak gençlerimize 10 bin lira tutarında, iki yıl vadeli, faizsiz kredi imkânı sağlayacağız. Devletin asli ve sürekli hizmetlerinde çalıştırılan taşeron işçilere kadro vereceğiz. Kamuda sözleşmeli, geçici, 4/B’li, 4/C’li, vekil ve benzeri şekilde istihdam edilenlerin alayını kadrolu yapacağız" dedi.
Bahçeli miting konuşmasının sonunda partilileri selamlayıp karanfil dağıtarak, Gümüşhane’de gerçekleştireceği mitingine gitmek üzere Erzincan’dan ayrıldı.