Bir tanesinde demokratik cephe var. Burada yüzde 50 oy alan AK Parti yer alıyor. Diğer tarafta da statüko bloğu var. Bu statüko bloğunun aktörleri değişebiliyor. Çok farklı ideolojide, siyasi kimlikte partiler, hareketler bu blok içerisinde yer alabiliyor” dedi. Başbakan Erdoğan’ın Başdanışmanı ve AK Parti Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan Gündem Özel programına konuk oldu. Akdoğan, sunuculuğunu TGRT Haber ve İhlas Haber Ajansı Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın yaptığı programda gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Kurulduğu günden itibaren AK Parti üzerinde oynanan oyunların tutmadığını belirten Akdoğan, “AK Parti kurulduğundan beri AK Parti’den rahatsızlık duyulduğunu biliyoruz. Bizim başımıza gelmeyen kalmadı. Darbe girişimleri, kapatma davaları, çeteler her şekilde üzerimize geldiler. Ama bir şeyi yapamadılar. Millete sirayet edemediler, milleti ikna edemediler. Zaten bundan dolayı da çoğu devre dışı kaldı. Şimdi bu yeni aktör, yolsuzluk kılıfı altında ‘ben bu işi yaparım’ dedi. Bu sefer ‘millete sirayet eder, bunu bu şekilde başarırız’ diye düşündüler. Ama yine başarılı olamadılar, yine tutmadı. Millet, oynanan oyunun farkında. Türk milleti, bu tür yabancı angajmanlarla içeride kimin ne yapmaya çalıştığını çok iyi idrak ediyor. 2007’de cumhurbaşkanı seçmemiz engellenmek istendi. Partiler arasında ittifaklar kurulmaya çalışıldı, bildiriler yayınlandı. Sonra biz erken seçim kararı aldık. Yüzde 47 ile AK Parti iktidara geldi. O gün millet, ‘bu hükümete, milli iradeye saldırıdır’ dedi. Bugün meydanlarda daha büyük bir kalabalık var. Çünkü bugün insanlar, bunu sadece hükümete yönelik bir saldırı olarak değil, devlete yönelik bir saldırı olarak görüyor. Milli menfaatlerimize bir saldırı olarak algılıyor” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANIMIZ MİLLETİN HASSASİYETLERİNDEN AYRI DÜŞMEZ”
Akdoğan, Cumhurbaşkanı Gül’ün 17 Aralık’tan sonra başka bir yola doğru hareket ettiği iddialarını, “Cumhurbaşkanımız milletin ve AK Parti teşkilatlarının genel hassasiyetlerinden ayrı düşmez. Aynı değer dünyasına ve hassasiyete sahiptir. Dediğim gibi, 2007’de yaşadığımız olayların benzerini yaşıyoruz. O gün de hükümete yönelik bir saldırı vardı, cumhurbaşkanı seçmemiz engelleniyordu, partiler arası ittifaklar kuruluyordu, sokaklar hareketlendiriliyordu, bir takım haksız hukuksuz yargılanmalar yapıldı. Bugün yaşadığımız şeyler de aynı. Bugün de ‘kısa vadede hükümeti devirebilir miyiz’ ya da ‘yerel seçimde oy kaybı yaşatıp, hükümeti zedeleyebilir miyiz’ amacı var. Orta vadede cumhurbaşkanı seçiminin de bu olayları tetiklediği görülüyor. Bunu en iyi idrak edebilecek olan da Cumhurbaşkanımızdır. Ben burada farklı bir duruş görmüyorum. Bu tür fitne çıkarma çabalarına da çok prim vermemek gerekiyor” diye cevapladı.
“PARALEL YAPININ CHP VE MHP’NİN YANINA KATILDIĞINI GÖRÜYORUZ”
Türkiye’de siyasetin demokratik ve statükocu olmak üzere iki cepheye ayrıldığını kaydeden Akdoğan, “Siyaset, iki bloklu bir eksene oturmaya başladı. Bir tanesinde demokratik cephe var. Burada yüzde 50 oy alan AK Parti yer alıyor. Diğer tarafta da statüko bloğu var. Bu statüko bloğunun aktörleri değişebiliyor. Çok farklı ideolojide, siyasi kimlikte partiler, hareketler bu blok içerisinde yer alabiliyor. Aslında bunu biz uzun zamandır görüyoruz. Yani değişim isteyenler ve değişime direnen ulusalcı cephe şeklinde. Son dönemde bunun tekrar uygulandığını görüyoruz. CHP ve MHP’nin yanına bu paralel yapının da siyasi bir aktör gibi katıldığını görüyoruz. Bu zoraki paslaşmanın, yardımlaşmanın iki sebebi var. Bir tanesi AK Parti’nin bileğini bükemiyorlar, ‘bu tür bir ittifakla AK Parti’yi devirebilir miyiz’ diyorlar. İkincisi de, bunların politik tutumunda bir aynileşme var. İdeolojileri belki farklı ama politik tutumları aynileşiyor. Çözüm sürecine bakışlarında, terör meselesine bakışlarında, Suriye meselesine, dış politikaya bakışlarında bir aynileşme var. Böyle baktığımızda bu, orta vadede bunlara kaybettirecek bir şeydir” şeklinde konuştu.