AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Kenan Evren’in vefatı ile ilgili, “Ben de 7 yıl ceza evinde kaldım. Benim annem de çok sevinçli" dedi.
AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Manisa’da bazı STK yöneticileri ve üyeleriyle düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Toplantıya AK Parti Şehzadeler İlçe Başkanı Ahmet Tonguç ve Şehzadeler Belediye Başkan Vekili Mehmet Emin Çipiloğlu katıldı. Selçuk Özdağ, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in vefatıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Kendisinin 12 Eylül döneminde 7 yıl ceza evinde yattığını ve işkencelere maruz kaldığını kaydeden Selçuk Özdağ, “Evren ve arkadaşları insanlarımıza ve Türkiye’ye çok zulmettiler. Bir sağdan, bir soldan genç insanları darağacına yollarken bir an olsun düşünmediler, gözlerini kırpmadılar. Bu nedenle çocuklarını o dönemde işkencelerde, idamlarda kaybeden annelerin bugün sevinçli günü’ şeklinde konuştu.
Türk milletinin çok ferasetli bir millet olduğunu dile getiren Özdağ, “Güvendiği, inandığı partileri iktidara taşır. Bu iktidar bekleneni verirse, istikrarını sürdürürse yoluna devam eder. Menderes darbe sonucunda asılmasaydı önemli hizmetlerine devam edecek ve yoluna devam edecekti. Özal’da aynı şekilde yoluna devam edecekti. Vefat etmeseydi Cumhurbaşkanlığına devam edecekti. Bugün 12 Eylül’ün Generali, cuntacısı Kenan Evren öldü, bu nedenle bazı anneler çok sevinçli. Bugün 12 Eylül’ü yaşayan sağcısıyla, solcusuyla, Kürdü ile, Türkmeni ile o idealist insanların anneleri biliyorum ki çok sevinçli. Bende 7 yıl cezaevinde kaldım. Benim annemde çok sevinçli. Kenan Evren ve arkadaşları o yıllarda insanlarımıza, Türkiye’ye çok zulmettiler” dedi.
“EVREN ÖLMEDEN BİR GÜN DAHİ OLSA CEZA EVİNE GİRMELİYDİ”
Her darbenin arkasında olduğu gibi 12 Eylül darbesinin arkasında da egemen güçlerin olduğunu kaydeden Özdağ, “O dönem içerisinde bize konuşmayı, tanışmayı ve tartışmayı öğretmediler, kavgayı öğrettiler. Bunda çok ciddi bir şekilde askerlerin, aydınların, medya patronlarının siyasetçilerin rolü vardır. Ama gençleri suçlamak yanlıştır. Çünkü gençler heyecanlıydı, idealistti. Türkiye 1980 darbesiyle en az 20 yıl geri kalmıştır. ‘Kenan Evren ve arkadaşları kardeş kavgasını önledi. Bu nedenle bu darbe meşrudur’ diyenleri kınıyorum. Türkiye’de bir hastalık gibi her on yılda bir darbe oldu. Kenan Evren yargılandı, rütbeleri söküldü. Yargılanması sürecinde darbeleri ve muhtıraları Araştırma Komisyonu olarak kendimi bahtiyar hissediyorum. Bunda Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çok ciddi bir rolü var. Şayet Evren ve diğer arkadaşları yargılanmışlarsa bu süreçte 2010 Referandumu’nun çok önemli bir payı vardır. Ama gönlüm isterdi ki bir gün dahi olsa Kenan Evren ceza evinde yatmış olsaydı. Bir gün dahi olsa nezaret altına alınsaydı. Kimsenin içeri girmesini istemem ama bunların bir günde olsa acılarımızı yaşamasını isterdim. İnşallah öbür tarafta adil olan Allah hesabını görecektir” ifadelerini kullandı.
“SİYASİLER CUNTACILAR TARAFINDAN SÜREKLİ TEHDİT EDİLDİ”
Türkiye’yi ne zaman millet iradesiyle seçilen siyasiler yönetmek isteseler batılı emperyalist güçler tarafından bir bahane öne sürülerek ekonomik kriz çıkartılmak istendiğini kaydeden Özdağ, “Bu ülkede öncelikle Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrat Parti kavgasını başlattılar. Partiler bizim amacımız oldu. Halbuki gerçek inanç insanların mutluluğudur. Allah’ın rızasını kazanmaktır. Milletimiz AK Partiye inandı. Sayın Erdoğan’a, Sayın Arınç’a, Sayın Gül’e, Sayın Davutoğlu’na ve arkadaşlarına güvendi ki bugüne kadar 9 seçim zaferi kazandık” diye konuştu.
2010 Referandumuna kadar askeri cuntanın, bazı şantajcı sermaye ve medya sahiplerinin siyasileri tehdit ettiğini belirten Özdağ, “Demirel anılarında anlattık ki, ‘Giresun’a mitinge gittik. Tam arabaya bineceğiz. Bir asker yanıma yaklaştı ve Menderes’in idamlık resmini göstererek sözümüzü dinlemezsen aynı akibet seni bekliyor’ mesajı verdiğini belirtmiş. Bu tüm siyasilere yapılmak istendi. Nerede bir zaafı varsa o zaaftan dolayı tehdit edildi siyasetçiler. Devlet dairelerinde oligarşik bürokrasi vardı. Vatandaş devlet kurumuna gittiğinde işi yaptırmak bir tarafa azar işitip çıkıyordu. Bu nedenle oligarşik bürokrasi ve buna hizmet eden bürokratlarında Türkiye’ye çok büyük zararları dokunmuştur” dedi.
TÜRK VE KÜRTLER KARDEŞTİR
Yeni bir seçim arifesinde olunduğunu ifade eden AK Parti Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ, “Türkiye’de en büyük devrimler Menderes’in Başbakanlığı, Özal’ın Başbakanlığı, Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığıdır. Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı ve Anayasanın değişmesidir. Bunların hepsi demokrasi sürecinde, Türkiye’yi zenginleştirmeye giden yolda çok büyük devrimlerdir. Ama bu süreçte en önemli devrimlerden bir tanesi hiç kuşkusuz çözüm sürecidir. Bu ülkeyi çeşitli bahaneler sürerek bölmek istediler. Son olarak Türk-Kürt kavgası başlatarak bu güzel ülkeyi kısır kavganın içine çekmek istiyorlar. Ama Türkler, Kürtler bu ülkenin bir elin tırnakları gibidirler. Birbirinden ayrılamazlar ve bir bütün olarak yıllardır iç içe yaşamaya devam ediyorlar. Emperyalist güçler ve taşeronları aracılığıyla gençlerimizin beyni yıkandı ve 50 bin kişi öldü. 1 Trilyon Dolar paramız harcandı insanlar ayrıştırılarak, birbiriyle kavga ettirilerek. Malazgirt’te Alparslan’ın önderliğinde Türkler, Kürtler Hiristiyanlar’a karşı birlikte savaştılar. Biz hepimiz kardeşiz. Demokraside, ekonomide, insan hakları ve diğer hususlarda bir eksik varsa kavga ederek değil birlikte bu eksiği giderelim. Türkiye’de ki tüm olayların arkasında Fransa, Rusya, Amerika, İsrail ve İngiltere vardır. Türkiye’nin büyümesini, zengin ülke olmasını istemezler. Bizi birleştiren en büyük güç İslam’dır. Ortak vatandaşlık paydasıdır” şeklinde konuştu.