Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon milletvekili adayı Süleyman Soylu, partisinin Çaykara ilçesindeki mitinginde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 13 yıldır büyük devrimler yaptığını belirterek,...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon milletvekili adayı Süleyman Soylu, partisinin Çaykara ilçesindeki mitinginde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin 13 yıldır büyük devrimler yaptığını belirterek, AK Parti’nin geçmiş dönemlerdeki ekonomik açıkları kapattığını söyledi.

Türkiye’yi deprem vergilerine muhtaç eden bir ülkeden, Merkez Bankası’nın kasasında 130 milyar bulunan bir ülkeye dönüştürdüklerini ve Uluslararası Para Fonu’na (IMF) borçlarını ödediklerini anlatan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, “Geçmişte Yüksek Askeri Şura’da başbakanlar itilmiş, kakılmış gibi kenarda oturuyordu. Sizin 9 seçimdir verdiğinizi reyi namusu bilen AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan, bugün Yüksek Askeri Şura’da başbakanlar masanın başında oturuyor. Milliyetçiler var, aramızda geziyorlar. Ben bazen el sallarken onlar da bana kendi el işaretlerini yapıyorlar. Ya arkadaş bana niye el işareti yapıyorsunuz? Trabzon’da, İzmir’de, Konya’da milliyetçilik yapmak kolay. Dün Diyarbakır’da on binler topladık, Batman’da, Şırnak’ta on binler topladık. Hadi burnunu sok da Güneydoğu’ya, göreyim senin burnunu. Milliyetçilik burada kolay. Orada bizim teşkilatlarımız büyük bir mücadele veriyorlar. Aday bile koyamıyorsunuz orada aday, teslim etmişsiniz orayı PKK’ya, KCK’ya. AK Parti’nin ayağına çelme takayım da oradan milletvekili çıkarmasın, oylarından HDP’ye kaydırayım da barajı aşsın. Bizim milliyetçiliğimiz kuru laf milliyetçiliği değil. Yüksekova Havalimanı’nı gördünüz, Yüksekova Havalimanı’nı hem yaptık hem de ay yıldızlı bayrağı dalgalandırdık orada. Onlar konuşur, eller konuşur, AK Parti yapar” dedi.

Türkiye’nin artık ayakları üzerinde duran bir ülke olduğunu ifade eden Soylu, “Ey bu memleketi seven vatansever insanlar, Kurtuluş mücadelesine girdiğimizde paramız pulumuz, silahımız yoktu. Dünyanın bütün Müslüman ülkeleri hep beraber birleştiler ve dediler ki ’Türkiye’yi eğer kurtarırsak hepimize faydası olur, Anadolu’yu özgür yapmalıyız.’ Pakistanlı kadınlar kollarından bileziklerini sıyırıp gönderdiler, onların altınlarıyla silah aldık. Bugün İş Bankası onlardan kalan paralarla kuruldu. Hem bir taraftan özgürlüğümüze, istiklalimize katkıda bulundular hem de ekonomimize. Ne yapacağız, Kılıçdaroğlu’na sorsak Suriyelileri bırakacağız öyle mi? Sizin komşunuzun evi yandığında perdenizi mi kapatıyorsunuz? Çocuğu kaybolduğu zaman bırak ne hali varsa görsün mü diyorsunuz? Kapımıza gelmiş dayanmışlar diyorlar ki ’ey Tayyip Erdoğan, ey Türkiye, ey 400 yıl aynı sancak altında beraber yaşadığımız insanlar, hısım olduğumuz, akraba olduğumuz Türkiye. Kadınlarımıza tecavüz ediyorlar, hamile kadınların göbeklerine şiş batırıyorlar, ne olursun Erdoğan, bizi kurtar’ dediği zaman Erdoğan sırtını mı dönmeliydi, ne yapmalıydı? Biz kime sırtımızı döndük” ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı da eleştiren Soylu, “Güneydoğu’da bunu açıkça bilen, karar organları ile paylaşan bir arkadaşınız olarak karşınızdayım. Orada tam bir fecaat var, demokrasi fecaati. Okuldaki çocuklara bile baskı yapılıyor. Annelerine, babalarına onların ölümle tehdit edildiği mesajları iletiliyor. Kaçırılan gençler, en son Muş’un bir köyünde iki genç kaçırıldı. Onlara sandıklardan AK Parti’ye bir tek oy çıkarsa bilmelisiniz ki siz ve aileniz yok hükmündesiniz. Buradan demokrasi çağrışımı mı ortaya koyacağız, yoksa bunu duymadan ortaya koymadan bir çalışma mı ortaya koyacağız. Bu sadece AK Parti’nin derdi değil, toplam milli iradenin derdi. Burada ben senaryoyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Ürkütücü ve korkutucudur. Senaryo şudur, Türkiye’de HDP’yi baraj aştırmak istiyorlar. CHP’den oy kaydırıldığını görüyoruz. Bizim elimizde araştırma verileri var. Tercihini CHP’den yana kullananların, bir bölümünün önemli bir bölümünün HDP’nin baraj aşması için ciddi bir oy kayması olduğunu açıkça görüyoruz. Buradan da amaç şudur, HDP’nin baraj aşma talebi ve isteği, PKK’nın şehirde ve kırsalda ortaya koyduğu talepleri yükselterek, iştahlandırarak koalisyonu dışarıdan destekleyici unsurlar haline getirmektir. Bu sefer de olacağı şudur, PKK ve KCK, bölgesinde hakimiyet ve egemenliklerini sürdürecekler. Orada kanton oluşturmayı planlıyorlar. Bunu görmek gerekir. İşin gerçek düğümü, bu talepler ortaya çıktığı andan itibaren, Türkiye’de HDP’nin baraj aşmasını sağlamak isteyen koalisyon korosu, o gün başka şarkı dillendirecekler. Türkiye bölünüyor, ara rejim imdada. Ben Güneydoğu’yu iyi biliyorum. Orada HDP’nin, KCK ve PKK Dışında hareket edebilmesi mümkün değil. Onların çözüm sürecinde silahları bırakması mümkün olabilirdi. Bugün mesele, çözüm sürecinin ortaya koyduğu kriterlerinden ayrılıp koalisyon sürecine gitmek. 6-7 ekim olaylarını gördüğümüzde güçlü bir iktidarın buna engel olabileceği ortadadır” diye konuştu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Siyaset Haberleri