Sağlık-Sen Aydın Şube Başkanı Baki Karaer, yurt genelinde yaşanan olaylar nedeniyle adımları atılan yeni Türkiye sürecinin durdurulmasının istendiğini belirterek, bu sürecin kesintisiz devam etmesini istedi. Karaer, ayrıca, darbeci anayasasının değiştirilerek, milletin anayasasının kısa sürede yapılması gerektiğini kaydetti. Sağlıkta yaşanan gelişmelerin ve değişmelerin yeni Türkiye hedefi ile birlikte gerçekleştiğini ve yeni Türkiye hedefi ile birlikte yeni bir dönem başladığını savunan Baki Karaer, yeni dönemde milletin kendi iradesini ortaya koyduğunu ve bunun da yapılan her türlü iş ve işlemler de ortaya çıktığını belirterek, “Yeni Türkiye’nin bu günlere gelmesinde Memur-Sen’in demokratik anlayışı, demokrasiye ve insan haklarına olan inancı, insana olan saygısının da katkı sağladığına inanıyorum. Memur-Sen olarak sendikacılığı farklı bir noktaya taşıdık. Bu süreçte Memur- Sen ailesi olarak millet iradesinin sandığa yansımasına ve millet üzerinde oynanan oyunların son bulmasına en büyük katkıyı hep beraber verdik” dedi.
YARGI DARBESİ YAPILMAK İSTENDİ
Türkiye'nin çok önemli süreçlerden geçtiğini anlatan Karaer, şöyle konuştu: “Türkiye’de milletin üzerinde oyun oynayanlar bazı şeylerden rahatsız oldu çünkü Türkiye güçleniyordu. Kendini yönetecek liderlerini millet kendi seçiyordu. Başta küresel güçler ve millet üzerinde oyun oynayanlar tarafından milletin iradesinin elinden alınması için çaba sarf edildi. Ama milletimizin feraseti sayesinde bu engellendi. Arkasından 17 ve 25 Aralık operasyonu ile yargı darbesi yapılmak istendi. Ama ‘millet olarak irademize sahip çıkacağız’ dedik ve bunun üstesinden geldik. Gelinen noktaya bakıldığında görülüyor ki; Türkiye her türlü badirenin üstesinden geliyor. Her türlü sıkıntıyı aşıyor.”
“YENİ TÜRKİYE SÜRECİNİN DEVAM ETMESİNİ İSTİYORUZ”
Çözüm sürecinin aynı kararlılıkla devam etmesini isteyen Karaer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada birilerinin, bu süreç bölgeyi böldürüyor söylemlerine asla kulak asılmaması gerekiyor. Türkiye artık normalleşiyor. Kobani ile aslında Türkiye hedef alınmıştır. Kobani ile terörün bitirilmesi için başlatılan çözüm sürecini sabote etmek istediler. Çözüm sürecinin başladığı dönemde Memur-Sen olarak bu süreci desteklediğimizi dile getirdik ve elimizi değil gövdemizi taşın altına koyacağız dedik. Çözüm süreci ile beraber analar ağlamasın, gözyaşı akmasın, şehit cenazeleri gelmesin ve teröre harcadığımız 400 milyon dolarımız teröre değil milli ekonomiye yansısın diye destekleyeceğiz dedik. Sürecin başlaması ile bu gün geldiğimiz noktada provokasyon yapılıyor ama bu durum bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Terörün arkasındaki halk desteğini ortadan kaldırırsanız terörü de sona erdirirsiniz. Çözüm sürecinin aynı kararlılıkla devam etmesi gerekiyor. Birilerinin ‘bu süreç bölgeyi böldürüyor’ söylemlerine kulak asmamak gerekiyor. Eğer siz devletle bölge halkını barıştırırsanız, kimseyi ötekileştirmezseniz başarılı olursunuz. Birileri, bu süreci sabote etmek için bölücülük yapıldığını, ülkenin parçalandığını söylüyor ama biz aynı kararlılıkla çözüm sürecinin yeni Türkiye ile devam etmesini istiyoruz. Elbette kırmızı çizgilerimiz var. Bunlarda tek bayrak, tek devlet ve tek vatandır. Şehitlerimizin kemikleri sızlatılmasın, gazilerimizin ve şehit yakınlarımızın da canı acıtılmasın. Bunlara dikkat edilmesi gerekir. Ama bu sürecin mutlaka devam ettirilmesi gerekiyor”
“DARBE ANAYASASININ DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİYOR”
Darbeci anayasasının değiştirilmesi gerektiğine işaret eden Karaer, “Memur-Sen olarak millet için söz söyleyeceğiz, bu milletin sesi olacağız, sessiz çoğunluğun sesi olacağız, mazlumların sesi olacağız. Bundan sonraki süreçte Memur-Sen olarak ülke sevdalıları ile birlikte yürüyeceğiz. Bu yüzden yeni Türkiye söylemi sözde kalmamalı altı mutlaka doldurulmalı. Bu doldurulurken de 2011 yılında başlatılan anayasa değişikliği süreci bir an önce tamamlanmalı. Bu anlamda iktidarıyla, muhalefetiyle, milletin seçtiği vekillerle, TBMM’de milletin anayasasını yapma sorumluluğu var, bizlerinde bu süreci takip etme sorumluluğumuz bulunuyor. Yeni Türkiye’de yeni anayasa ile milletin bu geleceğini taçlandırma sorumluluğumuz var” ifadelerini kullandı.
“YENİ KAZANIMLAR İÇİN DAHA ÇOK ÇALIŞACAĞIZ”
Sağlıkta dönüşüm ile birlikte ciddi bir değişim yaşandığını vurgulayan Karaer, sözlerini şöyle tamamladı: “Sağlık çalışanlarının da bu dönüşümden fayda sağlamaları gerekiyor. Bu yüzden özlük haklarına kavuşturulması lazım. Özellikle sağlık çalışanlarına şiddet olaylarının ortadan kalkması ve kaldırılması gerekiyor. Sendika olarak da bunun mücadelesini veriyoruz. Biz sendikacılığa yeni bir boyut getirdik. Bizim anlayışımız; çözüm odaklı anlayış. Elbette yeri geldiğinde meydanlara inilecektir ve demokratik haklar kullanılacaktır. Kullanılması da gerekir. Demokratik tepki verilmesi gerekir. Sorunlu sendikacılık değil sorumlu sendikacılık yapmak lazım. 2009 yılından bu yana çok fazla kazanım elde ettik. Neyi nerede ne zaman isteyeceğinizi bilirseniz sonuca ulaşıyorsunuz. Bunu bilmeniz çözüm odaklı olmanız lazım. Sağlık konusundaki çalışmalarımız da sonuç aldık. Yeni kazanımlar elde etmek için daha çok çalışmaya kararlıyız”