İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda bir ‘makine’ye dönüşen Hamlet’e hayat veren Hakan Meriçliler, Hamlet Makinesi, iktidar ilişkileri, ‘çürümüş şeyler’, kadınlar ve sinema üzerine özel açıklamalarda bulundu.
William Shakespeare’in, ‘Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu’ tiradıyla hafızalara kazınan, Danimarka prensinin intikam alma tutkusunu anlattığı Hamlet, Doğu Berlin Güzel Sanatlar Akademisi Başkanı Heiner Müller’in, Shakespeare’in eserlerini Almanca’ya çevirirken yaşadığı derin yoğunlaşma sonucunda bir ‘makine’ye dönüştü. Yönetmeni Ayşe Emel Mesci’nin, ‘Bugüne kadar sahneye taşıdığım en farklı ve içinden çıkılması en zor metindi’ diye tarif ettiği Hamlet Makinesi, Hakan Meriçliler’in hayat vermesiyle İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda seyircisiyle buluşuyor. Oyunda ‘Her isyan bir gezintiyle başlar’ diyen Hakan Meriçliler, iktidar ilişkileri, ‘çürümüş şeyler’, kadın olmak ve sinema üzerine özel açıklamalarda bulundu.
“ÇÜRÜMÜŞ BİR ŞEYLER VAR”
Hamlet’in dünyada yazılmış en önemli karakterlerden biri olduğunu belirten Hakan Meriçliler, insan ve iktidar ilişkilerinin en ilkel kavimlerden modern döneme kadar hiçbir gelişim gösteremediğini söyledi. Hamlet’in insanlık tarihinin, iktidarla ilişkisi noktasında bir tartışma çıkardığını vurgulayan Meriçliler, “Hamlet’in babası erkek kardeşi tarafından katledilen bir iktidardır. Bu nedenle Danimarka prensi Hamlet, insanlık tarihinin iktidarla ilişkisi noktasında bir tartışma çıkarır. Oyunun finalinde Hamlet, her şeyi yoluna koymak için canını feda eder ve iktidar değişir ancak bunun çözüm olup olmadığından emin değiliz. Çünkü çürümüş bir şeyler vardır. Oyun hiçbir iktidarın, diğerinden üstün olmayacağını ve her zaman insanın kaybedeceğini söylüyor. En ilkel kavimden modern insana kadar bir arpa boyu yol kat edemedik. Bu nedenle de Heiner Müller bir ‘makine’ olmak istiyorum diyor. İnsan, havada durduğunun ve parayla oyalandığının farkında değil. Örneğin biz İstanbul’da sürekli hareket etmek zorunda olduğumuz için düşünme fırsatı bulamıyoruz. İnsanlar, ‘Yetişmek zorundayım’ kavramının içinde kayboluyor ve kimse kendisiyle yüzleşmek istemiyor” şeklinde konuştu.
DÜNYAYI KADINLAR YÖNETSEYDİ…
Hamlet’e aşık olan Ophelia’nın, sevgilisinin aksine başkaldıran ve ‘sokağa inen’ bir karakter olduğunu belirten Hakan Meriçliler, kadın eli değen meselelerin, sonuca daha hızlı gittiğini söyledi. Erkek egemen toplumun en büyük sorunlarından birinin de erkek kafasındaki dolambaçlı yollar olduğunu ifade eden Meriçliler, “Dünyayı kadınlar yönetseydi, sonuç böyle olmazdı” dedi. Kadının doğuran bir varlık olduğunu ve böyle bir varlığın katliamların önüne geçeceğini söyleyen Meriçliler, “Kadın kafası empati kurar ve sonuca ulaşmak ister. Türk-Kürt savaşının bir entrika olduğunu ya da rol icabı IŞİD’in üretildiğini bilir. Kadın yönetmen ve yapımcıların olduğu tüm işlerimde çok rahat ettim ama erkeklerin olduğu yerlerde her zaman problem oldu. Çünkü kadının olduğu yerde düzen ve dirlik vardır” diye konuştu.
“HRANT DİNK’İ OYNAMAK İSTİYORUM”
Hrant Dink’in hayatını anlatan bir projede Dink rolünü oynamak istediğini belirten Hakan Meriçliler, Anadolu’da bir zamanlar barış içinde yaşayan birleşik halklar topluluğunun, kamplaştırılıp ötekileştirildiğini söyledi. Hrant Dink’in çok önemli bir yol ayrımı olduğunu ifade eden Meriçliler, “Hrant Dink çok düzgün bir insandır. Öldürüldüğü gün giydiği ayakkabılarını hatırlıyoruz. Böyle namuslu bir adama çekildi o tetik. Benim bir Türk olarak, bir Ermeni’yi oynamam bu topraklar için çok doğru bir kafa ancak ‘Ucuz film yapalım ve para kazanalım’ mantığıyla hareket ediliyor. Bence para kazanmak için film yapılmaz. Böyle bir şey yapacağıma hiç yapmam daha iyi. Bunu, anarşist ruh pozları vermek için söylemiyorum. Bu tamamen kendi özünü aramakla ve hayatı nasıl yaşamak istediğinle ilgili. Gişe filmi yapmaktansa yapmamayı tercih ederim” diye konuştu.
“POLİTİKAYLA İLGİLENMİYORUM”
Politikayla ilgilenmediğini de söyleyen Hakan Meriçliler, “Hayatta iki şey vardır, sistemin adamı mısın, değil misin? Sistemler seni kendine benzetmek üzerine kuruludur. Bu nedenle politikayla ilgilenmiyorum ve anlamsız buluyorum. Çünkü tüm mevzu, bugünün mü yoksa yarının mı adamı olacağınız. Bunlar bana basit hesap geliyor. Kısır bir tartışma konusu, anlık bir şey” şeklinde konuştu.
“AFİFE JALE ÖDÜLLERİ’NDE BİR DURUŞU GÖRMEZDEN GELDİLER”
Afife Jale Ödülleri’nde Hamlet Makinesi’nin üzerinden çok atlandığını söyleyen Hakan Meriçliler, “Hamlet Makinesi, Afife Jale Ödülleri’nde en iyi prodüksiyon ödülünü almalıydı ve en iyi reji ile en iyi oyuncu ödüllerine de aday olmalıydı. Oyunun üzerinden atladılar ama ben buna seviniyorum. Demek ki çok dikkat çekiyor ve oyundan korkuluyor. Ellerini sürememeleri bile bir şey anlatıyor. Bir duruşu görmezden geldiler” dedi.