Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, sağlık çalışanlarının mecburi hizmet, şiddet, personel yetersizliği, mobbing, mesleki riskler bakımından tükenmişlik yaşadığını söyledi. Memiş, bütün bu tükenmişliğe karşın, sağlık çalışanının mesleki saygınlığı ve yaptığı işin bir karşılığının olmadığını kaydetti.
Metin Memiş, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sağlık Mensupları Dayanışma Toplum Sağlığı ve Çevreyi Koruma Derneği işbirliğinde düzenlenen 3. Sağlık Yönetimi Kongresi’ne katılarak bir sunum yaptı.
Sunumda sağlık çalışanlarının sorunlarına dikkat çeken Memiş, çözüm önerilerini kongre katılımcılarıyla da paylaştı.
Ücret konusunda Türkiye’nin birçok dünya ülkesine göre daha düşük seviyede yer aldığını belirten Metin Memiş, hemşire ücretlerinin ek ödemeler dahil olsa bile diğer ülkeleri geçemediğini dile getirdi.
Ayrıca hekim ücretlerinin aynı şekilde çok düşük olduğunu ifade eden Memiş, “Sağlık çalışanları Avrupa’lı meslektaşlarından 3 kat daha fazla çalışmakta ancak onların yarısı kadar dahi ücret alamamaktadır. Yani ülkemizde sağlık çalışanları Avrupalı meslektaşları karşısında 6 kat daha mağdur durumdadır” şeklinde konuştu.
SAĞLIK ÇALIŞANLARININ OLASI RİSKLERİ
Sağlık çalışanlarının birçok meslek hastalığına birebir maruz kaldığını da ifade eden Memiş, bu risklerin sağlık çalışanının memnuniyetini olumsuz etkilediğini, psiko-sosyal etmenler nedeniyle zor ve yıpratıcı şartlar altında, tükenmişlik, mobbing ve şiddetle yüz yüze çalışmak zorunda kaldığını dile getirdi.
Sağlık çalışanlarının sağlık sisteminde yer alan tüm eksiklerin bedelini ödediğini ifade eden Metin Memiş, “Sağlık çalışanları özellikle acemi ve beceriksiz yöneticiler tarafından mobbinge maruz kalıyor. Sağlık çalışanlarının görevlerini layıkıyla ve eksiksiz yerine getirebilmeleri için fiziki uygunluk dışında, psikolojik olarak da kendilerini rahat ve herhangi bir risk altında hissetmemeleri gerektiği açıktır” dedi.
Hemşire ve doktorların en fazla şiddete maruz kalan grup, sağlık memurlarının ise en fazla fiziksel şiddete maruz kalan grup olarak tespit edildiğini kaydeden Memiş, acil biriminde çalışanların ise hem fiziksel hem de diğer şiddet türlerine maruz kalan önemli bir grup içerisinde bulunduğuna dikkat çekti.
2013 yılında gerçekleştirdikleri Sağlık Çalışanları Şiddet Araştırması sonuçlarına göre sağlık çalışanlarının yüzde 81,9’unun görevlerini yerine getirirlerken şiddetle karşı karşıya kalma konusunda endişe yaşadığı sonucunun çıktığını söyleyen Memiş, “Sağlık çalışanları, şiddete daha önce maruz kalmamış da olsa, sektördeki şiddet olaylarının yaşanma sıklığı, kendisinin de şiddete maruz kalacağını düşündürtmektedir. Meslek hayatı boyunca en az bir kez Psikolojik/sözel şiddete maruz kalanların oranı yüzde 98,3’dür. Yaptığımız araştırmalar sağlık çalışanlarının tükenmişlik düzeylerini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Polisler üzerinde yapılan bir çalışmada polislerin duygusal tükenmişlik düzeyleri 25,85 puan (ki bu sağlık çalışanında 23,96), duyarsızlaşma boyutunda 10,55 (sağlık çalışanında 9,51), kişisel başarı ise 25,13 (sağlık çalışanında 28,90)’dir” diye konuştu.
Yine yaptıkları araştırma sonuçlarına göre, sağlık çalışanlarının yüzde 60,8’inin ‘fırsatım olsa mesleği değiştirirdim’ dediğini söyleyen Metin Memiş, mesleği isteyerek seçenlerde bile bu oranın yüzde 50,7 olduğuna dikkat çekti.
Sağlık çalışanlarının yüzde 62,3’ünün hayatından, yüzde 72,4’ünün yaşam kalitelerinden, yüzde 79,3’ünün ise çalışma koşullarından tam anlamıyla memnun olmadığını dile getiren Memiş, sorunların çözümünde en önemli noktanın hasta memnuniyeti kadar çalışan memnuniyetine de önem verilmesi olduğunu söyledi.
İstihdamın artırılarak yeni istihdam politikaları oluşturulmasının da önemini vurgulayan Memiş, iş güvencesinden yoksun bırakılan taşeron personel uygulamasına son verilmesini, çalışan güvenliği konusunda etkin çalışmalar yapılmasını, sağlıkta şiddetin önüne geçilmesini istedi.
Sağlık çalışanlarının ücretlerinde ciddi iyileştirmeler yapılması gerektiğini de söyleyen Memiş, mobbingin önüne geçilmesi, mecburi hizmet uygulamasına son verilerek, gönüllülüğün teşvikinin sağlanması, adaletsiz döner sermaye sisteminin bir an önce düzeltilmesi gibi önerileri de kongre katılımcılarına sundu.