Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Bayram Gülasan, kireçlenmenin nedenleri arasında, fazla kilolar, ailesel yatkınlıklar, bir ekleme aşırı yüklenme, doğumsal kalça çıkığı, bacak boyu farklılıkları ve daha önce geçirilmiş eklem hastalıkları, kaza ve kırıklar olduğunu söyledi.
Medical Park Samsun Tıp Merkezi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nden Opr. Dr. Bayram Gülasan “osteoartrit (kireçlenme)” hakkında bilgi verdi. Dr. Gülasan, “Osteoartrit ya da dejeneratif eklem hastalığı olarak da bilinen kireçlenme, oldukça yaygın, kronik bir eklem hastalığıdır. Her yaştan insanı etkileyebilir ancak 65 yaş üstü kişilerde daha sık rastlanır” dedi.
Op. Dr. Bayram Gülasan şu bilgileri verdi: “Osteoartrit, eklemleri tutan bir hastalıktır. Osteoartritte, eklemdeki kıkırdak tabaka düzgünlüğünü kaybeder ve incelir. Kıkırdağın altındaki kemik ise kalınlaşır ve kenarlarında osteofit (kemik çıkıntısı) adı verilen küçük kemik çıkıntıları oluşturur. Eklem içinde kıkırdaktan kopan serbest cisimler olur. Sinoviyal zar kalınlaşır ve eklem içindeki sinoviyal sıvı artar. Bu da eklemin şişmesine sebep olur. Eklem kapsülü ve kapsülün dışından geçerek eklemi kuvvetlendiren ligamentler (bağlar) kalınlaşırlar ve şişen eklemi korumak için kasılırlar. Bütün bunlar, eklemin kendisini tamir etmeye yönelik çabalarıdır. Ancak bu tamir çoğu zaman başarılı olmaz, giderek eklemde ağrı ve hareket kısıtlığı gelişir. Osteoartrit (kireçlenme) başlangıçta kıkırdak ve kıkırdağın altındaki kemiğin hastalığı iken hastalık ilerledikçe eklemle ilgili bütün oluşumları etkiler.”
Opr. Dr. Gülasan, “Kireçlenmenin belirtileri hangi eklemin etkilendiğine ve durumun ciddiyetine bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Yine de en yaygın belirtiler eklemlerde özellikle sabahları ya da bir süre dinlenmeden sonra görülen tutulma ve ağrıdır. En çok etkilenen eklemler bel, kalça, diz ve ayaklardır. Bu eklemlerde kireçlenme olduğunda yürüme, merdiven çıkma ve nesneleri yerinden kaldırma gibi hareketlerde zorlanırsınız” diye konuştu.
Kireçlenmelerin en çok diz, kalça, el ve omurgalarda görüldüğünün altını çizen Opr. Dr. Gülasan, "Yavaş gelişen bir hastalıktır. Hastayı rahatsız edici değişikliklerin oluşması genellikle yıllar sürer. Kireçlenmenin nedenleri arasında, fazla kilolar, ailesel yatkınlıklar, bir ekleme aşırı yüklenme, doğumsal kalça çıkığı, bacak boyu farklılıkları ve daha önce geçirilmiş eklem hastalıkları, kaza ve kırıklardır. Bu nedenle gerekirse profesyonel yardım alıp mutlaka kilo kontrolü sağlanmalıdır” şeklinde konuştu.
Tedavinin, hastalığın evresi ve şiddetine göre uygun şekilde planlanması gerektiğini vurgulayan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Bayram Gülasan şöyle konuştu: “Kireçlenmenin tedavisinde asıl amaç, ağrıyı azaltmak ve eklem hareketlerini düzeltmeye yöneliktir. Fizik tedavi programlarıyla, hastalığın ilerlemesi durdurulup, hastanın şikayetleri azaltılmaya çalışılır. Erken dönem hastalarda eklemlerin içini temizleme (debridman) amaçlı artroskopik işlemler uygulanır. Eklemlerde çarpılma, şekil bozukluğu olanlar, basit kemik ameliyatları ile düzeltilir. Eklem kireçlemesi ileri dönemde ise bozulan eklemi protez ile değiştirmek etkin bir tedavi yöntemidir. Protez, ameliyatla yerleştirilen ve bir organın işlevini üstlenen malzemeye denir. Protez ile ağrı, hareket kısıtlılığı ve eklemlerde şekil bozuklukları düzeltilip, hastaların baston ve benzeri yardımcı malzemelere gerek duymadan yürümeleri sağlanır.”