Keneden Korunma Yolları

Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü’nden Veteriner Hekimi Hamza Kadı, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi(KKKA) hastalığından korunmak için çoğu basit görünse de alınabilecek çeşitli ve etkili yöntemler olduğun...

Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü’nden Veteriner Hekimi Hamza Kadı, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi(KKKA) hastalığından korunmak için çoğu basit görünse de alınabilecek çeşitli ve etkili yöntemler olduğunu söyledi.

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının kenelerle taşınan ve bulaştırılan viral(virüs yoluyla bulaşan) bir hastalık olduğunu ifade eden Veteriner Hekimi Hamza Kadı, “Hastalık ilk kez 1944 yılında kırımda iki yüzden fazla tarım işçisi ve askerde şiddetli kanamalarla seyreden bir enfeksiyon olarak tanımlanmış ve Kırım Kanamalı Ateşi olarak isimlendirilmiştir. Bu hastalığın etkeni 1956 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyetindeki bir hastada izole edilerek son isim olarak Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olarak adlandırılmıştır. Hastalık etkenini taşıyan kenelerin insanları ya da hayvanları ısırmasıyla hastalık bulaştırılır. Ancak hayvanlar bu hastalıktan etkilenmezler. Bununla birlikte kenelerin çıplak elle ezilmesi, infekte hayvanların kan, et ve salyalarıyla temas ve ayrıca çiğ sütle dahi geçebileceği de bildirilmiştir. Hastalık insan sağlığı açısından önem arz eder. Genel olarak KKKA hastalığından ölüm oranı yüzde 30’larda olmasına karşın, ülkemizde bu oran yüzde 5’ler seviyesindedir” dedi.

“HASTALIK BELİRTİLERİ”

Belirtilerin kene ısırmasını takiben 1-3 gün arasında oluştuğunu belirten Kadı, “Bu belirtiler arasında; yüksek ateş, kırgınlık, kas ağrıları, ishal, mide bulantısı, ilerlemiş olgularda vücudun çeşitli yerlerinde kızarıklıklar gibi çoğu grip benzeri belirtilerle ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı.

“ÜLKEMİZDE YAYGIN OLDUĞU YERLER”

KKKA hastalığı ilk olarak ülkemizde 2002 yılında Kelkit Vadisi’nde ortaya çıktığını söyleyen Kadı, “2002 den günümüze kadar her yıl görülmektedir. Hastalık özellikle kenelerin aktif olduğu ilkbahar ile sonbahar mevsimleri arasında görülür. Hastalık özellikle Karadeniz’in iç bölgeleri ile (Tokat, Sivas, Amasya), Samsun çevresinde(Ladik, Kavak) daha çok görülmektedir” diye konuştu.

“KORUNMA YOLLARI”

Hastalıktan korunmak için çoğu basit görünse de alınabilecek çeşitli ve etkili yöntemler olduğunu belirten Kadı, “Öncelikle kene mücadelesi önemli yer tutar. Evcil hayvanları kenelere karşı ilaçlayarak, bununla birlikte piyasada satılan repellent diye isimlendirilen böcek kovucu ilaçlar kullanılabilir. Özellikle risk altında olan kişiler (veteriner hekimleri, sağlık çalışanları, kasap, tarım işçileri vs.) koruyucu elbiseler (eldiven, önlük, açık renkte elbise vb.) giyerek korunabilirler. Yine basit gibi görünse de özellikle otlak alanlara girerken pantolon paçaları çorap içine sokulmalı ya da çizme giyilmelidir. Bu tarz yerlerden çıktıktan sonra da mutlaka vücutta kene kontrolü yapılmasının gerektiği unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.

“KENE ISIRMASI SONRASI NE YAPILMALI”

Vücuda yapışan keneler görülür görülmez hemen çıkarılması gerektiğini vurgulayan Kadı, “Bunun için uygun bir şekilde ve en önemlisi kene ezilmeden emdiği kan etrafa bulaştırılmadan ağzından ya da başından tutularak pens veya cımbız yardımıyla çıkartılmalıdır. Kenenin ısırdığı bölge alkolle temizlenmelidir. Bunların dışında da en yakın sağlık merkezine gidilmelidir” açıklamasında bulundu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri