Memorial Diyarbakır Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mete Alpaslan, 12-19 Nisan Kalp Haftası nedeni ile yaptığı açıklamada, kalp krizi geçiren hastaların ve yakınlarının anjiyo ile bypass aşamasındaki kararlarının hayati önem taşıdığını söyledi.
Kalp hastalıklarının, doğası itibariyle çoğunlukla acil tedavi gerektiren hastalıklar olduğunu belirten Memorial Diyarbakır Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mete Alpaslan, hastaların ve hasta yakınlarının bu süreçte acil karar vermesi gerektiğini ifade etti. Doç. Dr. Alpaslan, "Kalp hastalarını, gelişen teknoloji sayesinde anjiyo, stent ve bypass ile çok rahat bir şekilde tedavi edebiliyoruz. Fakat hasta ve yakınlarının zaman kaybetmemeleri çok önemlidir. Çünkü tanıdan itibaren tedavi için gecikilmemesi gerek, geçen her dakika, her saat hastanın aleyhine işlemektedir" dedi.
"HASTA VE HASTA YAKINLARI TEDAVİ SÜRECİNDE DOKTORA DESTEK OLMALIDIR"
Kalp hastalıklarının zaten başlı başına riskli hastalıklar olduğunu dile getiren Doç. Dr. Alpaslan, "Hastaların ve yakınlarının sıfır riskli yol araması zaten mümkün değildir. Bu yüzden doktorun önerdiği tedavi seçeneğine olumlu bakılmalıdır. Doktorun önerdiği tedaviyi reddederek evine gitmeyi tercih eden hastaların yaşamları risk altındadır. Tıptaki teknoloji 15 yıl öncesine oranla çok iyi durumda. Bypassta göğüs kafesini açmadan koltuk altından küçük kesiklerle ameliyatlar gibi teknolojik gelişmeler kalp hastalıklarının tedavisini oldukça kolaylaştırıyor. Bu gelişmelere ek olarak hasta ve hasta yakınlarının doktoru iyi anlayıp tedavi sürecini yokuşa sürmemesi, soğuk kanlı olması tedavideki başarı şansını arttıracaktır" diye konuştu.
"TEDAVİ GÖRÜLMEDİĞİNDE RİSK DAHA FAZLADIR"
Kalp hastalarının tedavi görmediği taktirde hayati risklerinin arttığını anlatan Doç. Dr. Alpaslan, "Genelde insanlar yakınları tarafından baskı görüyor. Anjiyo olan yakınlarının 6 ay sonra hayatını kaybettiğini öğrenen hastalar yanlış genelleme ile aynı korkuyu yaşayabiliyor. Ancak şu bilinmelidir ki aynı şeyi yaşayacağını düşünen hastalar yanılıyor, çünkü kalp hastalarının yaşamlarını yitirmesiyle anjiyonun alakası yoktur. Böyle düşünüp tedaviden kendini mahrum bırakan çok hasta oluyor ve bu hastaların bazılarını maalesef kaybediyoruz" şeklinde konuştu.
"HASTA VE YAKINLARI KARARLARINI ZAMANINDA İLETEREK DOKTORLARINA GÜVENMELİDİR"
Doç. Dr. Mete Alpaslan, kalp krizi esnasında zamanın çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Kalp krizi geçirmekte olan bir hasta için zaman çok önemlidir. ilk 6 saatte kalp hafif hasar görebilir, altı saatten sonra maalesef ağır hasar görebilir. O yüzden bu tür hastalar bekletilmemeli ve tedavi süreci için doktorlarına güvenmeleri önerilir" ifadelerini kullandı.