Kış aylarında vücudu etkisi altına alan virüslerin başında,gribe neden olan influenza A,B ve C virüslerinin geldiğini ifade eden Türkiye Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Recep Aydilek, “İnfluenza A, kümes hayvanlarında, domuzlarda, kuşlarda ve insanlarda hastalık yapar. Bunlara H1N1 virüsleri denilmektedir. C grubunda olanlar çok hafif seyreder ve salgınlara sebep olmaz. İnfluenza B grubu ise sadece insanlarda hastalığa neden olur” dedi. Gribin yüksek ateş, şiddetli ağrılar, burun akıntısı ve öksürük gibi belirtilerle ortaya çıktığını hatırlatan Prof. Dr Aydilek, “Bu virüs muhakkak tedavi edilmelidir. Aksi takdirde hastada görülebilecek aşırı sıvı kaybı ölüme neden olabilir” diye konuştu.
“Gripten korunmak için öncelikle bağışıklık sistemini güçlendirmeliyiz” diyen Prof. Dr. Recep Aydilek, “Bu hastalığa yakalanmamak için C vitamini almak çok önemlidir. Gripliyken yüksek dozda C vitamini alınması gerekir. Meyvelerin fazla tüketilmesinin de zararı yoktur. Gripliyken ağır spordan kaçınılmalıdır. Vücudu kuvvetlendirmek adına yüklenmemek gerekir. Egzersizler, grip olmadan önce düzenli olarak yapılmalıdır. D vitamini düşükse onu yükseltmeye yönelik ilaçlar kullanarak bu eksikliği tamamlamak gerekir” ifadelerini kullandı.
Eylül ve Ekim aylarında yaptırılan grip aşısının kişiyi gripten yüzde 100 korumadığına dikkat çeken Prof. Dr. Recep Aydilek, “Grip aşılarının koruyuculuk oranı yüzde 70 ile 80 aralığındadır. Yani grip aşısı yüzde 20 ile 30 arasında korumaz. Bu yüzden aşıyı gribi tamamen önlemeyeceğini bilerek yaptırmak gerekir. Grip aşısı olduktan sonra grip olunabilir. Kişiler bunun sebebini aşıya bağlamasın. Kuluçka dönemi adını verdiğimiz dönemde grip aşısını yaptıranlar gribe yakalanabilirler. Aşı uygulandıktan sonra 2 ile 3 hafta arasında etkisini gösterir’’ dedi.
Grip aşısının isteyen herkese uygulanabileceğini ifade eden Prof. Dr. Aydilek, özellikle 50 yaş üstü kişilerin, doktorların, hemşirelerin, sağlık çalışanlarının ve öğrencilerin bu aşıyı yaptırması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Aydilek, “Toplu taşıma araçlarını kullanmak, çevreyle yakın temas içinde olmak, toplulukta ve kalabalık bölgelerde bulunmak gribin daha kolay yayılmasına sebep oluyor. Bu nedenle kalabalık ortamda bulunan kişiler bu aşılar ile önlem alabilirler” diye konuştu.
“GRİBİ NEZLE İLE KARIŞTIRMAYIN’’
Gribin basit bir nezle veya soğuk algınlığı ile karıştırılmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Recep Aydilek, iki hastalık arasındaki farkı şu sözlerle ifade etti: “Soğuk algınlığı virüslerle oluşan bir hastalıktır. Boğaz ağrısı ve hafif ateş ile kendini gösterir. Ateş vardır ve vücut ağrıları çok hafiftir. Ayakta atlatılabilir. Nezlede ise bilhassa burun şikayetleri, sürekli devam eden burun akıntısı, geniz akıntısı, göz kaşıntısı ve öksürük gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Nezle gribe göre daha uzundur. Tedavi edilmeden geçmez, gripten farkı budur.’’
Grip olan hastalarda yüksek ateş ve sıvı kaybı yaşanıp halsizlik, dermansızlık ve ateş görüleceğini söyleyen Aydilek, “Gripli hastalara verilen antibiyotiklerin faydası yoktur. Bu hastalığın antibiyotikler ile tedavi edilmesine biz hekimler karşıyız. Bazı ağrı kesici ilaçlar kullanılabilir’’ dedi.