Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek Pehlivan, “Fokuslu Ultrason” tedavisiyle özellikle boyun ve yüz bölgesinde meydana gelen sarkmaların önüne geçilebildiğini söyledi.
Dr. Jale Yüksek Pehlivan, özellikle 20’li yaşlardan sonra kişiden kişiye değişmekle birlikte ciltte sarkmalar ve kırışıklıkların görüldüğünü ve bu durumun görsel anlamda ciddi rahatsızlık oluşturduğunu kaydetti. Özellikle kadınların kozmetik görünümün dert yandıklarını ifade eden Dermatolog Dr. Jale Yüksek, medikal estetiğin bu soruna önemli çözümler ürettiğini belirtti.
“HASTA MEMNUNİYETİ SAĞLANMIŞTIR”
Yüz ve boyun sarkmalarında cerrahi operasyonların kulak çevresinde iz kalmasına neden olabildiğini ve operasyon sonrası bir hafta süreyle özel bir korse kullanımının gerektiğine işaret eden Dr. Yüksek, “Hastanın uzun süre iş ve sosyal hayattan uzak kalması da gerekir. Bu da hastayı mutsuz eden nedenlerden biridir” diye konuştu. Dermatolog Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek Pehlivan, “Bu sebepler nedeniyle ameliyatsız yüz sarkması tedavi yöntemleri daha fazla ilgi odağı haline gelmiştir. Yüz sarkmalarının giderilmesinde cerrahi operasyon olmadan kişinin normal hayatına devam edebildiği yöntemler artık son derece geliştirilmiş ve hasta memnuniyeti sağlanmıştır. Fokuslu yani odaklanmış ultrason yöntemi, boyun sarkması ve yanak sarkması tedavisinde en etkili yöntemdir. Odaklanmış ultrason ile sarkan dokuların etkili bir şekilde toparlanabilmesinin nedeni, cildin altındaki derin tabakaya ulaşılabilmesidir” diye konuştu.
40 YAŞ VE ÜZERİNDE HIZLA İLERLİYOR
Kaz ayağı diye isimlendirilen göz çevresinde oluşan çizgi ve kırışıklıkların cilt yapısının bozulmaya başladığının ilk habercisi olduğunu söyleyen Dermatolog Dermokozmetik Kliniği Direktörü Dr. Jale Yüksek Pehlivan, boyun bölgesindeki çizgilenmelerin derinleşmesi ve boyundaki sarkma yani “gıdı” oluşumunun yaşlanmayı ele veren göstergeler olduğunu bildirdi. Yrd. Doç. Dr. Jale Yüksek Pehlivan şunları kaydetti:
“Orta yüz bölgesinde yanakların aşağıya doğru yer değiştirmesi ile yüz ovali bozulur ve bu kişiyi son derece mutsuz eder. Kaşlarda aşağıya düşme, göz kenarında ince kırışıklıklar, yanaklarda gülmeyle artan dikey çizgilenmeler meydana gelir. Yanaklar dudak kenarlarına ve aşağıya doğru yığılır ve katlanmaya başlar. Ağız kenarında üzgün yüz ifadesi oluşturan, bu nedenle üzüntü çizgileri olarak adlandırılan katlantılar oluşur. Yüz yaşlanmasının bu belirtileri, 40 yaş ve üzerinde hızlı bir şekilde ilerler.”
Dr. Jale Yüksek Pehlivan, bu gelişmeleri yaşayan kişinin, estetik görünümünü düzeltmek için cerrahi operasyona gerek kalmaksızın tek seansta başarı ile uygulanabilen yöntem olan Fokuslu Ultrasonu tercih etmeye başladığını belirtti.
FOKUSLU ULTRASON SONUCUNU SABIRLA BEKLEMELİ
Fokuslu Ultrason uygulanan kişinin, işlemden hemen sonra günlük yaşamına rahatlıkla dönebildiğini ve birkaç saat sonra geçen kızarıklık dışında herhangi bir yan etki gözlenmediğini söyleyen Yrd. Doç. Dr.Pehlivan, “Odaklanmış ultrason uygulamasına cildin iyileşme reaksiyonu vermesi en erken 3 ay sürmektedir. Dolayısıyla hastanın, uygulamanın hemen ardından bir sonuç beklememesi işlemle ilgili bilinmesi gereken en önemli noktadır. 6’ncı ayın sonunda etki maksimum düzeye gelmektedir. Cilt gençleştirme tedavisini tek seans olarak uygulamaktayız. Kaş kaldırma ve kaz ayağı çizgileri için yapılan uygulama 30 dakikadan kısa sürmektedir. Yüz ve boyun sarkması için yapılan uygulama da, yaklaşık 1 saat sürmektedir” diye konuştu.
YÖNTEMİN AVANTAJLARI
Dermokozmetik Kliniği Direktörü Dr. Jale Yüksek Pehlivan, yan etkisi olmayan Fokuslu Ultrason yönteminin avantajlarını şöyle sıraladı:
"Yaz dönemi boyunca da rahatlıkla uygulanabilir, işlemden sonra ciltte olumsuz reaksiyon oluşmaz, kişi sosyal yaşantısına hemen dönebilir, anesteziye ihtiyaç duyulmaz, tek seansta biter."