Edirne’de geçtiğimiz yıl trafik kazasında ağır yaralanan ve ‘hastaneye sevk dahi edilemez’ denilen 19 yaşındaki Fırat Ayberk Akyol, Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun tedavi sürecinde kendisine gösterdiği özel ilgi ve alakayla kısa sürede eski sağlığına kavuştu.
Edirne’nin Keşan ilçesinde yaşayan Akyol ailesinin 19 yaşındaki oğulları Fırat Ayberk Akyol, bir yıl önce geçirdiği trafik kazasının ardından başta ailesi ve Sağlık Bakanı Müezzinoğlu’nun destekleriyle yeniden sağlığına kavuştu. Akyol, kendisini tedavisi boyunca hiçbir zaman yalnız bırakmayan Bakan Müezzinoğlu’na desteklerinden dolayı teşekkür ettiğini belirterek, şimdiki hayalinin kendisine söz verdiği üzere ‘Üniversiteli’ olmak olduğunu kaydetti.
KAZADA BİR ARKADAŞI HAYATINI KAYBETMİŞTİ
Kaza, 19 Nisan 2014 tarihinde Keşan-Gelibolu Karayolu’nda meydana gelmişti. İki arkadaşıyla birlikte karşıdan karşıya geçmeye çalışan Fırat Ayberk Akyol’a, yol yapım çalışmaları dolayısıyla tek şeride düşen yolda Gelibolu’dan Keşan istikametine seyreden Bulgaristan vatandaşı Fidan Sabinov (55) yönetimindeki K 1838 BB plakalı otomobil çarpmıştı. Akyol’un arkadaşlarından Gökhan Çelik hafif şekilde yaralanırken diğer bir arkadaşı Ali İhsan Mercan ise olay yerinde hayatını kaybetmişti. Fırat Ayberk Akyol da başından aldığı darbe sonucu ağır yaralanmıştı. Olay yerine gelen ambulansla Keşan Devlet Hastanesi’nde kaldırılan Akyol, burada yapılan ameliyatının ardından durumunun ağır olması nedeniyle Edirne’de bulunan Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edilmişti.
AKYOL: "KAZAYLA İLGİLİ HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORUM"
Yaklaşık bir yıl önce geçirdiği ağır kazanın ardından tekrar hayata bağlanan ve yaşam mücadelesini sürdüren Ayberk Akyol, kaza anı ve sonrasındaki süreçten hiçbir şeyi hatırlamadığını belirterek, "Çok uzun bir süre yaşadığım hiç bir şeyi hatırlamıyorum. Belki hatırlıyor olsam daha kötü olurdum. Hatırlamamam bir yerde iyi gibi duruyor. Kazadan sonra hatırladığım ilk şey, tekrar eve geldiğim gündü. Arkadaşlarım benim yanımdaydı. Sürekli yanımda oldular. Yalnız bırakmadılar. Moral verdiler. Hastanede ilk kendime geldiğimde ‘Neden buradayım’ diye sordum. Bana trafik kazası dediler. Nasıl olduğunu falan hiç hatırlamıyorum" dedi.
"SAĞLIK BAKANIMIZA ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM"
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun kendisine bir evladı gibi davrandığını ve yakından ilgilendiğini dile getiren Akyol, "Sağlık bakanımız çok iyi biri. Benimle çok yakından ilgileniyor. Arkamda bana destek oldu. Yalnız bırakmadı. Hala da yanımda olmaya devam ediyor. Bana söz verdiği hediyesini de getirdi. Bu da benim uzun zamandır istediğim bir şeydi ve moral acısından çok iyi geldi bana. Keşan’a ya da Edirne’ye geldiğinde mutlaka beni evimde ziyaret ediyor ya da telefonla arıyor. Zaman zaman bana sürpriz yapıyor. 8 Mart’ta Keşan’a geldiğinde, ben tam evden çıkmak üzereyken geldi. Kapıyı açtığımda kendisini karşımda gördüm. Bu da beni çok mutlu etti. Ben Sağlık Bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Sağ olsun her zaman yanımda oldu, olmaya da devam ediyor" ifadelerini kullandı.
HAYALİ ÜNİVERSİTELİ OKUMAK
Ayberk Akyol son olarak ise hedefinin üniversite sınavına girmek olduğunu belirterek, bu anlamda hazırlıklara başladığını ve Radyo Sinema Televizyon Bölümünde okumak istediğini söyledi. Kazayı geçirdiği süreçte lise son sınıfta olan ve kaza nedeniyle üniversite sınavlarına giremeyen Akyol, sınava bu yıl hazırlanacağını ve önümüzdeki yıl sınavlara girerek, hayali olan üniversitede ağabeyinin okuduğu bölüm olan Radyo Sinema Televizyon Bölümü’nde öğrenim hayatına devam edeceğini, bunun da hayatına yeni bir başlangıç olacağını sözlerine ekledi.
BABA AKYOL: "OĞLUM 15 DAKİKAYA GELİYORUM DEMİŞTİ"
Ayberk’in babası Tayfun Akyol, 1 yıllık yaşam mücadelesini özetlerken, oğlunun bugünlere gelmesinde dua eden Keşan halkına çok minnettar olduğunu söyledi. Kaza haberini duyduklarında bir yakınlarının cemiyetinde olduklarını ve kazadan kısa süre önce Ayberk’in kendilerini arayarak, “15 dakikaya kadar geliyorum” dediğini söyleyen Baba Akyol, bu konuşmanın üzerinden yarım saat geçtikten sonra kazada hayatını kaybeden Ali İhsan Mercan’ın ailesinin kendilerini arayarak kazanın bilgisini verdiğini söyledi.
ACI GERÇEĞİ HASTANEDE ÖĞRENDİLER
Baba Akyol, hastaneye gitmelerinden yaklaşık on dakika sonra acı gerçeğini öğrendiklerini dile getirerek, "Acil bölümüne dışarıdan baktığımda burada yatanlardan bir tanesinin üzerinin örtülü olduğunu gördüm. Ama kim olduğunu bilemiyoruz. İşin acı gerçeği de orada ortaya çıktı. Ondan sonra oradaki Beyin Cerrahımız Hüseyin bey, telaşla yanımıza gelerek Ayberk’in ameliyata alınması gerektiğini, ameliyata girmezse hastayı kaybedeceklerini söyledi. Hemen ameliyata alındı ve yaklaşık 5 saatlik bir ameliyat sürdü. Ameliyattan çıktıktan sonra doktorumuzdan bilgi aldık. Ameliyata giren doktorlar Ayberk’in durumunun hiç iç açıcı olmadığını söyledi. Beyin Cerrahımız ise açık ve net olarak ‘Elimizden geleni yaptık. Allah’tan ümit kesilmez. Dua etmekten başka yapacak bir şey yok. Ama benim ümidim yok.’ dedi. Daha sonra ise Edirne’ye sevki kararlaştırıldı. Burada bile bize, ‘Uzunköprü’ye kadar gidemeyebilirsiniz’ gibi sözler söylendi. Allaha şükür Edirne’ye ulaştık. Edirne’de bizi doktorlar karşıladı. Orada bazı bilgiler alındı, Ayberk’te bilinç yoktu. Komadaydı ve hemen yoğun bakıma alındı. Burada sorduğumuzda da ‘Hayatta kalsa bile belden aşağısı tutmaz’ dendi" ifadelerini kullandı.
27 GÜN YOĞUN BAKIMDA DURDU
Kazadan sonra oğlunun 27 gün yoğun bakımda kaldığını anlatan baba Akyol, şunları kaydetti:
"Geçen 27 günde sadece hep dua ettik. Esas acı gerçekle de yoğun bakımdan çıkışında karşılaştık. Boğazında, burnunda, idrar yollarında aparatlar, karnında aparat, ayaklarında alçı, kafatası yerinde yok, iki ayak kırık. Yani çok zor bir durumla karşılaştık. Ama Allah’a şükür kısa zamanda toparlama sürecine geldik. Toparlama sürecinden sonra Keşan’a bizi gönderdiler. 1 ay evimizde kaldık. 1 aylık ilgi alakadan sonra Beyin Cerrahımızın bize dediği, bir an önce kafatasının yerine koyulması gerektiğiydi. Daha sonra hastaneye yatırdık tekrar. Burada ameliyatlarımız oldu. Kemik yerine konduktan sonra bu sefer de göz sinirlerinde problem oldu. Şu an çok şükür iyiyiz. Sadece göz tedavisi kaldı. O da kısa süre içerisinde olacak. Gerçekten oğlumuz çok iyi bir durumda. Sağlığına tekrar kavuştu."
"SAĞLIK BAKANI MÜEZZİNOĞLU TÜM İMKANLARINI SEFERBER ETTİRDİ"
Akyol, oğlunun tedavi süresince Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nun tüm imkanları seferber ettiğini ve Keşan halkının kendilerini bir an olsun yalnız bırakmadığını belirterek, "Keşan halkımız çok duyarlı. Dualarını hiçbir zaman bizden eksik etmedi. Bizim oğlumuzun hayatta kalması tıp ve her şeye edilen dualarla. Allah razı olsun. Keşan’da vatandaşlarımız bize çok yardımcı oldu, çok dua etti. Onların güzel dualarıyla oğlumuz bize bağışlandı. Bu süreç içerisinde bu konuya Sağlık Bakanımız da çok duyarlı davrandı. Kendisine Allah razı olsun. Çok teşekkür ediyoruz. Bütün imkanlarını, hastanelerimizi bize seferber etti. Danışmanlarını sürekli Ayberk hakkında bilgi almaları için görevlendirdi. Bakanımız da halen bizimle ilgileniyor. Her geldiğinde Ayberk’i ziyaret ediyor. Bu da bizleri çok mutlu ediyor. Kendisine çok teşekkür ederiz" dedi.
ANNE AKYOL: "ALLAH BU ACIYI KİMSEYE YAŞATMASIN"
Anne Hatice Akyol ise oğlunu bir an bile yalnız bırakmadığını ve dualarla ayakta durmaya çalıştığını anlatarak, "Ayberk’in sağlığına kavuşmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu tür acı bir olayın kimsenin başına gelmemesini temenni ediyorum. Kazada rahmete kavuşan hayatını Ali İhsan Mercan oğlumuzun da ailesine de sabır diliyorum" şeklinde konuştu.