Üç kişiyi öldürüp evi ateşe verdiler

Şevket İnce Mahallesi 2162/3 Sokak'ta Mehmet Cengiz'e ait evden gelen silah sesleri ile yükselen dumanları gören çevredekiler, polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdi.

İtfaiye ekiplerince kısa sürede söndürülen yangının ardından evde pompalı tüfekle vurularak öldürülen 3 kişinin cesetleri bulundu. Cesetlerin ev sahibi Mehmet (60) ve oğlu Özkan Cengiz (31) ile Kadir Aslan'a ait olduğu belirlendi.

Çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye alan ekipler, cinayetin ardından evi ateşe vererek kaçan kişi ya da kişilerin yakalanması amacıyla çalışma başlattı.Yaşamını yitiren 3 kişinin cenazeleri, savcılık incelemesi sonrası otopsi için İzmir Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın, olay yerine gelerek bilgi aldı.

CİNAYETLERE YANGIN SÜSÜ

Bir süre önce eşinden ayrı yaşamaya başlayan evin sahibi Mehmet Cengiz'in Çeşme ilçesinde demir-doğrama işinde çalıştığı, Bayraklı'daki evine 15 günde bir geldiği öğrenildi.

Mehmet Cengiz'in oğlu Özkan Cengiz'in "uyuşturucu ticareti" suçundan girdiği cezaevinden yakın zamanda tahliye edildiği, Dikili ilçesinde yaşamaya başladığı belirtildi.İncelemede cinayeti işleyen zanlı ya da zanlıların, öldürdükleri kişilerin cep telefonlarındaki SIM kartları aldıkları, evi ateşe vererek yangın süsü vermek istedikleri saptandı.

İncelemenin ardından evin kapısı polis ekiplerince mühürlendi.Cinayetle ilgili soruşturma kapsamında Çiğli ilçesinde durdurulan takside şüpheli M.A. (26) gözaltına alındı.Zanlının, İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliğindeki işlemleri sürüyor.

HAPİSTEN 6 AY ÖNCE ÇIKMIŞ

Muzaffer Cengiz, yaptığı açıklamada, öldürülen kardeşi Mehmet Cengiz ile evlerinin yan yana olduğunu belirterek, kardeşinin kimseyle düşmanlığı bulunmadığını söyledi.

Kardeşinin Çeşme'de demir-doğrama işinde çalıştığını ve emeklilik gününün dolmasını beklediğini kaydeden Cengiz, "Mehmet, 15-20 günde bir evine geliyordu. Dün de cumartesiydi, eve gelmiş, demek ki böyle bir olay başına gelecekmiş." dedi.

Kardeşini son olarak gece teravih namazına giderken gördüğünü ifade eden Cengiz, şunları anlattı:
"Namaza giderken baktım, oğluyla babası konuşuyorlardı. Bir olumsuzluk görmedim. Teravihten geldim, biraz uzanmıştım ki bir sesler duyuldu. 'Bu nedir?' diye sorduğumda eşim, 'Mehmet'in evi yanıyor.' dedi. Evin çatısına yağmur girmemesi için çadır çekiliydi. Oğlum hemen bu çadırı kesti, hortumla alevleri söndürmeye çalıştık ama yoğun duman vardı. Daha sonra itfaiye gelerek yangını söndürdü.

İçeride birinin olduğundan haberimiz yoktu. İtfaiye ekipleri, kapıyı kırıp içeri girdiklerinde 3 ceset olduğunu söylediler. Kimseyi içeri sokmadılar. Polis girip cesetlerin fotoğraflarını çekerek bana gösterdi. Birisinin kardeşim, diğerinin ise yeğenim olduğunu teşhis ettim. Diğerini tanımadığımı, yabancı olduğunu söyledim."

Yeğeninin uyuşturucu ticareti suçundan girdiği hapisten 6 ay önce çıktığını, artık uyuşturucudan uzak durduğunu söylediğini anlatan Cengiz, "Kardeşim işinde, gücündeydi. Kimseyle bir alıp veremediği yoktu. Oğlunun belasına oldu. Oğlu, 6 ay önce hapisten çıktı. Geldi, Dikili'deki evlerinde kalıyordu. 15 gün önce geldiğinde boynuma sarıldı. Hal hatırımı soruyordu, onu da çok seviyordum." diye konuştu.