İzmir’de, parası gasp edilip Kütahya’da öldürülen taksici Mustafa Güngör cinayeti ile ilgili iki zanlının hakim karşısında verdiği ifadeler kan dondurdu. Zanlılar N.G. ve F.G., hakim karşısında birbirlerini suçlarken, taksi şoförünü Bornova’da öldürdüklerini sanıp bagaja koyup Kütahya’ya götürdüklerini orada canlı olduğunu öğrenince önce sigara verdiklerini daha sonra odunla darp edip boğazına ayakla basarak kemerle boğup öldürdüklerini soğukkanlı bir şekilde anlattılar.
Olay, geçen 27 Nisan gecesi meydana geldi. İddiaya göre, pavyon çıkışı N.G. (22) ve F.G.(23) tarafından İzmir’de gasp edilip Kütahya’da gömülmek istenen taksici Mustafa Güngör (50) cinayeti ile ilgili detaylar ortaya çıktı. Simav Cezaevinde tutuklu bulunan N.G. ve F.G’nin savcılıkta ve mahkemede verdiği kan dondurucu ifadelere İhlas Haber Ajansı ulaştı. Zanlıların verdikleri ifadede hunharca işlenen cinayeti birbirlerine yıkması dikkat çekti. İki çocuk babası Mustafa Güngör’ün cinayet zanlılarından oto boyacısı N.G., mahkemede şunları söyledi:
’’Taksici gasp etme fikrini ilk ileri süren F.G.’dir. Olay günü Basmane semtinde pavyondan çıktıktan sonra F.G.’nin tanıdığı kız arkadaşlarıyla buluşup yemek yiyecektik ancak paramız yoktu. Bu sırada taksiyi görünce F.G. bana, ’Karşıdaki taksiye binelim, normal bir müşteri gibi davranalım, Çiçekli Köyü’ne kadar gidelim, taksiciyi döveriz parasını alırız’ dedi. Alkollüydük birlikte taksinin yanına gittik. Arkadaşım F.G. aracın ön koltuğuna oturdu ben arkaya oturdum. Bu sırada yanımda kelebek diye tabir edilen bıçak vardı. F.G. taksi şoförüne, ’Yanımızda para yok, Çiçekli köyde kalıyoruz. Oraya gidince paranı veririz’ dedi ve şoför kabul etti.’’
JANDARMA HABERSİZ İÇİ CESET BULUNAN ARABAYI KULLANMIŞ
Yarım saat sonra Bornova Çiçekli köye geldiklerini söyleyen N.G., sözlerine şöyle devam etti; ’’F.G., taksiciyi köyün içerisinde dolaştırdıktan sonra ormanlık alana yönlendirdi. Evlerden uzaklaşınca F.G. taksiciye, ’Ağabey benim midem bulanıyor, durur musun?’ dedi. Taksi durunca F.G. taksiciye yumruk attı. Şoför kapıyı açıp dışarı çıktı elinde de copa benzer bir şey vardı. Cop açılır kapanır türden, taksici elindeki copu aşağı doğru savurunca şak diye bir ses geldi. Ben elinde silah var diye taksiden inip şoförün üzerine atladım ve elimdeki bıçakla boynundan yaraladım. Şoför bıçak darbesinden sonra yere düştü. F.G. ise şoförün cobunu alıp ‘Biz iki kişiyiz sen bununla bizi mi döveceksin’ dedi. Taksici daha sonra cebinden çıkardığı parayı uzattı ve ‘Bütün param bu alın beni bırakın’ dedi. Ben parayı almayınca F.G. parayı aldı ve elindeki cob ile şoförün kafasına ve vücuduna vurdu. Ben şoförü tekmeledim sonra şoförün elbiselerini çıkarıp elini ayağını bağlayıp taksinin bagajına attık. F.G. ‘Taksi de Kütahya Pazarlar ilçesindeki köyümüze gidecek kadar mazot var. Oraya götürelim’ dedi. Yola çıktık, taksicinin parası ile bira ve sigara aldık geriye 110 lira kaldı onu yarı yarıya paylaştık. Simav’dan köyümüze doğru ilerlerken köye 10 kilometre kala durduk ve bagajdan taksiciyi çıkardık. F.G. taksicinin üzerini aradı ve bıçak buldu. Taksiciye ‘Sen bizi bununla mı öldürecektin’ diye bağırdı ve cobla şoförü tekrar darp etmeye başladı. Sonra adamın elbiselerini çıkarıp el ve ağzını bağladı. Ben yanlarından uzaklaşınca F.G. odunla taksicinin kafasına vurdu ve taksici yere düştü. F.G. de kendi kemerini çıkarıp taksicinin boğazına dolayıp ayağı ile de boğazına bastırıp kemeri çekmeye başladı. F.G. şoförün boğazında zıplarken kemer koptu. Bu sırada taksici öldü.’’
Taksiciyi göle götürüp atacaklarını belirten N.G., şunları söyledi: ’’Pazarlar ilçesindeki Yakuplar göletine götürelim, orada boğulanlar kayboluyormuş dedi F.G., tamam dedim. Bagaja koyduk şoförü, benim de üzerime kan bulaştı. F.G. hızla taksiyi sürmeye başladı. Polis hızlı olduğumuzdan bizim peşimize takıldı ve bizi durdurdu. Polis kimlik ve ehliyet isteyince F.G., ’Ağabey alkollüyüm ehliyetim yok’ deyince polis jandarma ve trafik ekiplerini çağırdı. Biz ilçe jandarma komutanlığına jandarma arabası ile giderken bir jandarma taksiyi kullanarak jandarma komutanlığına getirdi. Jandarmanın önünde ekipleri bagajı açmak isteyince ben ‘Ağabey biz bir suç işledik, birini öldürdük bagaja koyduk’ deyince jandarma ve polis bagajı açtı ve cesedi gördü.’’
ÖLDÜ SANDIK BAGAJA KOYDUK
Pavyondan sabaha doğru çıktıklarını ve ceplerinde para olmadığını söyleyen F.G., ’’N.G. taksi gasp edelim dedi. Bir taksiye bindik ve Bornova Çiçekli köyüne gideceğimizi yanımızda para olmadığını, oraya gidince para vereceğimizi söyleyince şoför kabul etti. Köye yaklaşınca midem bulanıyor diye taksiciyi durdurdum. N.G. arkada oturuyordu, elindeki bıçakla şoförün kulağının arkasına batırdı. Şoför bağırınca N.G. bir tekme attı. Şoför cop alıp dışarı çıktı. Bizde çıkıp taksicinin üzerine çullandık’’ dedi.
N.G.’nin verdiği ifadelerin tersini söyleyen F.G. de sözlerine şöyle devam etti: ’’N.G., adamın boğazına bıçak dayayarak paraları istedi ve aldı. N.G. 205 lirayı cebine koydu. Sonra birlikte adamı tekmelemeye başladık. Şoför hareket etmeyince öldü sandık el ve ayaklarını bağlayıp bagaja koyduk. Kütahya Pazarlar ilçesinin köyündeniz, oraya götürelim gömelim diye aramızda konuştuk. Taksi ile yola çıkınca durup bira ve sigara aldık. Simav’dan köyümüze doğru ilerlerken köye 10 kilometre kala durduk ve bagajdan taksiciyi çıkardık. N.G. adamın boğazına basınca çırpınmaya başladı ve biz ölmediğini anladık’’ diye konuştu.
ÖLDÜRDÜKLERİ SANDIKLARI ŞOFÖRE SİGARA VERMİŞLER
Şoförün ölmediğini anlayınca tekrar ayaklarını bağladıklarını belirten N.G., şunları söyledi: ’’Şoför bizden sigara istedi biz de iki sigara verdik ve sigara içti. Sonra odunla şoföre vurmaya başladık ve elimizdeki odunlar parçalandı. N.G. adamın boğazına ayağı ile bastırınca can çekişmeye başladı. O sırada ben kemerimi çıkarıp taksicinin boğazına dolayıp N.G. ile sıkarak boğduk. Adamın öldüğünü anlayınca tekrar bagaja koyduk. Ben şoför koltuğuna oturdum ve taksiciyi Yakuplar göletine atmak için yola çıktık. Simav ve Pazarlar’ı geçerek Yakuplar göletine çıkacaktık ancak yolu karıştırdık. Pazarlar göletine gittik, orada bir iki tur atınca polis bizi fark ederek yanımıza geldi ve alkol muayenesi yapacaklarını söyledi. O sırada jandarma geldi. Üzerimizdeki kanı fark edince bagajı açmamızı söylediler. Bagajı açmayınca bizi karakola götürdüler ve orada bagajı açınca ceset çıktı’’ dedi.
SİGORTASIZ ÇALIŞIYORDU
Ağabeyi Mustafa Güngör’ün vahşi bir cinayete kurban gittiğini dile getiren Ercan Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü: ’’İki zanlı, evine ekmek parası götürmek için gece gündüz çalışan ağabeyimi katletmişlerdir. Basında ilk başta para anlaşmazlığı ile çıkan tartışma sonrası Mustafa ağabeyim öldürüldü diye haber geçti ancak bu gerçeği yansıtmamaktadır. Eğlence uğruna ağabeyim, iki arkadaş tarafından eziyet çektirilerek öldürüldü. Ağabeyim o gün, ev kirasını toparlayabilmek için 36 saattir kesintisiz çalıştı. Ama ne yazık ki bu vahşi olay meydana geldi. Ağabeyim 7 buçuk sene Altındağ’da bir takside çalıştı. Taksi sahibinin 6 ticari aracı var. Ağabeyimin sadece 2 aylık sigortasını yatırmış. İzmir’de bin taksi şoförü varsa bunların yüzde 10’unun sigortası anca vardır. Ben buradan bir çağrı yapmak istiyorum SSK Genel Müdürü’ne, ‘Bir gün bütün müfettişlerini taksilere bindirsin, bin tane taksi şoföründen 100 tanesinin sigortasının olmadığını görecek.’’
ŞOFÖRLER ODASI TAKSİCİ CİNAYETİ OLARAK GÖRMEDİ İDDİASI
Ağabeyinin ölümünden sonra geride kalan ailesinin sahipsiz kaldığını belirten Ercan Güngör, şunları söyledi: ’’Öldürüldüğü araçta 5 aydır çalışıyordu. Bu araçta sigortası yok, hiçbir sosyal güvencesi yok. 25 yaşında oğlu, 10 yaşında kızı var. Eşi ev hanımı. Ağabeyim öldü geriye ailesi kaldı. Ağabeyim 20 yıllık taksici olmasına rağmen İzmir Şoförler Odası, bunu bir taksici gasp cinayet olarak göstermemek amacıyla ağabeyimin cenazesine sadece 3 ticari taksi ile geldiler. Bugün İstanbul’da böyle bir olay olsa, İstanbul’da ortalık yıkılır. 20 yıllık bir taksiciyi 3 ticari taksi ile uğurladılar. Şoförler odasının bu kadar sorumsuz ve duyarsız olduğunu bir kez daha gördük’’
ŞOFÖRLER ODASI BABAMA VE BİZE SAHİP ÇIKMADI
Babasının hunharca bir cinayete kurban gittiğini belirten Halil Güngör (25); ’’Zanlıların ifadelerini okuyunca kanım dondu. 300 lira için yapılacak bir şey değil bu cinayet. Bunlar insanlıktan nasibini almamış. Babamın ölümünden sonra İzmir Şoförler Odasına gittim. 10 dakikalık bir görüşme oldu. Bana babamın odaya kayıtlı olmadığını kendilerinin yapabilecekleri bir şey olmadığını söylediler. Ancak, babam Gültepe Şoförler Odası’na kayıtlı. Belgesi var. Annem ev hanımı, kardeşim 10 yaşında sigortamız yok. Kimse bizimle ilgilenmedi. Araç sahibi dahil taksici esnafı sahip çıkmadı. Cenaze günü sadece 3 taksi geldi’’ dedi.