Olay, geçen yıl, İzmir Menemen'de meydana geldi. M.G., babasının odasından kardeşi A.G.'nin ağlama seslerini duydu. Kapıyı açmak isteyen M.G.'ye, babası, odasına gidip, yatmasını söyledi. Bunun üzerine evden çıkarak, odasının içine pencereden bakan M.G., babasının A.G.'ye cinsel istismarda bulunduğu gördü. Tekrar eve giren M.G., durumu polise bildirdi. İhbar üzerine gelen polis ekipleri eve girdiklerinde E.G., yatak odasının kilitli kapısını bir süre açmadı. Polisin ısrarı üzerine E.G., kızı A.G ile birlikte odadan çıktı. Vücudunda kızarıklıklar göze çarpan A.G., korku içinde polise sığındı. Gözaltına alınan E.G., polis merkezine götürülürken, A.G. ise Çocuk İzleme Merkezi'nde (ÇİM) verdiği ifadesinde, annesinin bir süre önce evi terk ettiğini, babasının ise kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. ÇİM'de hazırlanan raporda da A.G.'nin verdiği ifadenin samimi ve tutarlı olduğu ayrıca anlattıklarının adli muayene raporlarıyla örtüştüğü kaydedildi. Bunun üzerine E.G. sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, hakkında 'öz kızına nitelikli cinsel istismarda bulunmak' suçundan dava açıldı.
'EVİ TERK EDEN EŞİMİN İFTİRASI'
Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya tutuklu sanık E.G., Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen ve tarafların avukatları katıldı. Sanık baba E.G., üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, "Eşim 4 ay önce evi terk etti. Kendisi bir çocuğumu parayla sattı. Kendisi uyuşturucu madde kullanıyor, çocuklarıma da uyuşturucu madde kullandırıyordu. Ben kendisini savcılığa şikayet ettim. Bu yüzden çocuklarımı bana karşı yönlendiriyor. Ben kızıma karşı bu suçu işlemedim. Gerizekalı bir insan bile kendi kızına cinsel istismara bulunmaz. Evi terk eden eşimin iftirası sonucu suçlanıyorum" dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Özen ise sanığa üst sınırdan, indirim yapılmadan ceza verilmesini beklediklerini söyledi. Sanık avukatı da müvekkilinin suçsuz olduğunu öne sürerek, "Müvekkilim evi terk eden eşinin iftirasına uğramıştır. Olay günü mağdurun vücudundaki kızarıklar kardeşleriyle şakalaşmalarından dolayı olmuştur. Beraat ve tahliye talebinde bulunuyoruz" diye konuştu.
Mağdur avukatı ise sanığın ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek, E.G.'nin cezalandırılmasını talep etti. Duruşma savcısı da sanığın üzerine atılı suç dolayısıyla cezalandırması yönünde mütalaa verdi.
'İYİ HAL' İNDİRİMİ UYGULANDI
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık E.G.'nin, kızına yönelik zorla 'nitelikli cinsel istismar' suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırılmasına, suçu kızına karşı işlemesinden dolayı cezasının 27 yıla, suçu cebir ve tehditle işlemesinden dolayı ise cezasının 40 yıl 6 aya çıkarılmasına karar verdi. Sanığın duruşmalardaki 'iyi hali'nden dolayı ise cezasını 33 yıl 9 aya indiren mahkeme heyeti, E.G.'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Olay, geçen yıl, Menemen'de meydana geldi. M.G., babasının odasından kardeşi A.G.'nin ağlama seslerini duydu. Kapıyı açmak isteyen M.G.'ye, babası, odasına gidip, yatmasını söyledi. Bunun üzerine evden çıkarak, odasının içine pencereden bakan M.G., babasının A.G.'ye cinsel istismarda bulunduğu gördü. Tekrar eve giren M.G., durumu polise bildirdi. İhbar üzerine gelen polis ekipleri eve girdiklerinde E.G., yatak odasının kilitli kapısını bir süre açmadı. Polisin ısrarı üzerine E.G., kızı A.G ile birlikte odadan çıktı. Vücudunda kızarıklıklar göze çarpan A.G., korku içinde polise sığındı. Gözaltına alınan E.G., polis merkezine götürülürken, A.G. ise Çocuk İzleme Merkezi'nde (ÇİM) verdiği ifadesinde, annesinin bir süre önce evi terk ettiğini, babasının ise kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. ÇİM'de hazırlanan raporda da A.G.'nin verdiği ifadenin samimi ve tutarlı olduğu ayrıca anlattıklarının adli muayene raporlarıyla örtüştüğü kaydedildi. Bunun üzerine E.G. sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, hakkında 'öz kızına nitelikli cinsel istismarda bulunmak' suçundan dava açıldı.
'EVİ TERK EDEN EŞİMİN İFTİRASI'
Karşıyaka 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya tutuklu sanık E.G., Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Müjgan Bilgen Özen ve tarafların avukatları katıldı. Sanık baba E.G., üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek, "Eşim 4 ay önce evi terk etti. Kendisi bir çocuğumu parayla sattı. Kendisi uyuşturucu madde kullanıyor, çocuklarıma da uyuşturucu madde kullandırıyordu. Ben kendisini savcılığa şikayet ettim. Bu yüzden çocuklarımı bana karşı yönlendiriyor. Ben kızıma karşı bu suçu işlemedim. Gerizekalı bir insan bile kendi kızına cinsel istismara bulunmaz. Evi terk eden eşimin iftirası sonucu suçlanıyorum" dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı Özen ise sanığa üst sınırdan, indirim yapılmadan ceza verilmesini beklediklerini söyledi. Sanık avukatı da müvekkilinin suçsuz olduğunu öne sürerek, "Müvekkilim evi terk eden eşinin iftirasına uğramıştır. Olay günü mağdurun vücudundaki kızarıklar kardeşleriyle şakalaşmalarından dolayı olmuştur. Beraat ve tahliye talebinde bulunuyoruz" diye konuştu.
Mağdur avukatı ise sanığın ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını belirterek, E.G.'nin cezalandırılmasını talep etti. Duruşma savcısı da sanığın üzerine atılı suç dolayısıyla cezalandırması yönünde mütalaa verdi.
'İYİ HAL' İNDİRİMİ UYGULANDI
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık E.G.'nin, kızına yönelik zorla 'nitelikli cinsel istismar' suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırılmasına, suçu kızına karşı işlemesinden dolayı cezasının 27 yıla, suçu cebir ve tehditle işlemesinden dolayı ise cezasının 40 yıl 6 aya çıkarılmasına karar verdi. Sanığın duruşmalardaki 'iyi hali'nden dolayı ise cezasını 33 yıl 9 aya indiren mahkeme heyeti, E.G.'nin tutukluluk halinin devamına karar verdi.