Diyarbakır’daki 72 sivil toplum kuruluşu, Mısır’ın devrik cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye ve 105 kişiye darbe yönetimi tarafından verilen idam kararını protesto etti.
Diyarbakır’da faaliyet yürüten ve aralarında Özgür-Der, Mustazaf-Der, Memur-Sen’in de bulunduğu 72 sivil toplum kuruluşu tarafından, Mısır’da ilk seçilmiş cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi ve 105 kişiye verilen idam cezalarının onanmasını protesto etmek amacıyla basın açıklaması düzenlendi. Ofis AZC Plaza önündeki açıklamada, üzerinde “Zulmedenler yakında nasıl bir inkılapla devrileceklerini bilecekler” ve “Darbeciler Mursi’yi yargılayamaz” yazılı pankartlar açılarak, “Darbeciler yenilecek İslami hareket kazanacak” ve “İhvana selam direnişe devam” dövizleri taşındı.
Sivil toplum kuruluşları adına açıklamayı okuyan Recep İdikut, dün Muhammed Mursi için darbeci mahkemelerinin idam kararının ömür boyu hapis cezasına çevirdiğini belirterek, ayrıca üç İhvan yöneticisi Muhammed Biltaci, Hayrat Şatır ve Ahmet Muhammed Abdulati’nin aralarında bulunduğu 106 kişiye geçen ay verilen idam cezalarının onanmasını şiddetle kınadıklarını vurguladı. Mursi ve İhvan yetkililerine verilen cezaların hukuki değil, siyasi olduğunu ifade eden İdikut, “Zalimler bir kez daha mazlum Müslüman halkın onurunu, şerefini esir almak istediler. Diktatörleri devirme iradesiyle zalimlerin tahtını al aşağı eden ve meydanları ‘özgürlük, adalet ve meşruiyet’ çağrıları ile inleten İslami hareketler Tunus, Libya, Mısır, Yemen ve Suriye’de istedikleri zalimlerin iktidarlarını sarstı. Halkların kendi iradesini ellerine alma çabaları bu nedenle zalimlerce bir cezalandırma ve bedel ödetme kampanyasına dönüştürüldü” dedi.
Daha önce ataları Firavunların, Nemrutların ve tiranların işledikleri cinayetler ile bugün yapılanların birbirleriyle örtüştüğünü anlatan İdikut, özetle şu açıklamalarda bulundu:
“Darbenin hukuku budur. Sokaklarda, canlı yayınlarda yüzlerce insanı katleden, slogan atanların üstüne kurşun yağdıran, cezaevi aracında onlarca insanı boğan, kardeşlerimizi vahşi işkencelerle şehit eden zalimlerin hukuku ancak ataları gibi olur. Muhammed Mursi, Muhammed Bedii, Yusuf el Kardavi, Müslümanların ve tüm kişiliğine sahip çıkan insanların onurudur ve onuru olmaya da devam edecektir. İslami hareketleri engellemeye çalışan güçler, Allah’ın izni ve Müslümanların eliyle hak ettiği cezayı alacaktır. Ne mutlu ki, dün kurşunlara, katliamlara rağmen susmayan, sinmeyen kardeşlerimiz bugün de idamlar, hukuksuzluklar karşısında sinmiyor, geri adım atmıyor, bilakis mücadelelerini sürdürüyor. Bizler Sisi gibi zalimleri, Beşşar gibi kasapları, Maliki gibi despotları, Suud gibi satılmış uşakları, tüm katil diktatörlüklerin patronluğunu yapan ABD’yi, İsrail’i, BM’nin 5’li çetesini ve Rusya’yı lanetlemeyi sürdüreceğiz.”
Grup, açıklamanın ardından dağıldı.