“Hastane ile ev arasında mekik dokuyorum” diyordu en son telefon görüşmemizde.
Hastalığının teşhisi tam anlamı ile konulmamıştı(!)
Belki de belliydi de ona söyleyemiyorlardı!
Eşi Nazan Hanımdan her hafta telefon ile bilgi alıyordum.
Ama;
Ege Üniversitesi hastanesine naklini duyunca olayın vahametini anlamıştım.
Yine de Nazan Hanıma umut verici tesellilerde bulunuyordum moralmen destek vermek için!
Yoğun bakım… Ve Şenol Babacan’ın acı haberi iletmesi ile…
“Geç buldum çabuk kaybettim” şarkısı döküldü dudaklarımdan.
Cenazesine sahip çıkarak ona sağlığında olduğu gibi vefatında da sahip çıkan Basın mensubu arkadaşlarımı kutluyorum.
Aydın basınının bu genç ve güzide dostlarını uğurlamak için son görevlerini yapmaya çalıştılar.
Uğurlar olsun Güzel insan… Şu anda Cennette olduğuna adım gibi eminim.
Zira;
Sen, kimsenin ekmeği ile uğraşmadın.
Sen, kimseye kamuoyu önünde yalanlarla iftira atmadın.
Sen, sadece evine ekmek götürmek, çocuklarına Babalık yapmak için çaba sarf eden duyarlı bir aile reisiydin.
Sen, Siyasete bile tarafsızlık ilkelerini koruyarak, inandığın görüşler doğrultusunda yaklaştın.
Sen iyi bir dost ve arkadaştın be Şevket…
****
“Nazilli Havadis”internet haber sitesi sayesinde var olan dost ve okurlarıma yenileri ilave oldu.
Rahmetli Şevket ara sıra beni motive etmek ve gururlandırmak adına rakamlar verirdi “Adnan Bey bu yazınız 6000-7000 tıklama aldı, sizi tebrik ederim” şeklinde!
Siz okurlarım ile diyalogumu devam ettirmek için…
Nazilli siyaset gündeminde ki gelişmeleri sizlerle paylaşabilmek için…
Rahmetli Şevket Altınayar’ın hatırasına saygı duyduğum için…
Haber sitesinin yeni Editörü ile ilişkilerimiz karşılıklı iyi niyet çerçevesinde devam ettiği müddetçe kalemimi bu haber sitesinde kullanmaya devam edeceğim.
Dilerim sizlerle;
Gerek Aydınımız için ve gerekse Türkiye’miz için hep olumlu ve güzellikler ifade eden konuları paylaşırım…