Yazın toz, kışın çamur derdi olmayan yıllar öncesi Siirt şehrinin en eski sokaklarından kalan bir tarih olan Sabatlar, tüm ilgisizliğe rağmen yıkılmaya meydan okuyor.
Sadece, kış aylarında yağmurdan korunmak, yaz aylarında da güneşten kaçmak için en iyi gölgelik olarak yüzyıllar önceki mimariyle, 2x15 veya 3x30 metre şeklinde Siirt şehir merkezi ve Tillo’da her mahallede köşe bucak yapılan Sabatlar, bu aralar parmakla gösterilecek kadar azaldı. Şehrin kültür mirası olan Sabatların 10 yıldan fazladır ısrarla dile getirilen “Tarihimize ışık tutacak bu nostaljik yapılar korunmalıdır” ikazlarının dikkate alınmaması bunları yok etmekle karşı karşıya getirdi. Bilim adamları Sabatların kültürün özü olduğunu, Doğu ile Batı ve Kuzey ile Güney arasındaki en kestirme yol olduğunu belirtirken, üstündeki sokağa bakan odalarda ailenin büyüğünün divan kurduğunu, misafirlerini o odada ağırladığını, aslında medeniyetin bu olduğunu, gelecek nesillere anlatabilmenin önemli unsurları olduğunu dile getirdi.
Sabatların sahipsizliğinden yakınan vatandaşlar, Batı’nın kötü bir taklitçisi olmaktan öteye gidemediğimiz gibi kendi medeniyetimizin yok olmasına seyirci kaldığımızı belirtiyor.
Bu tarihe sahip çıkılmasını talep eden vatandaşlar, "Elde kalan Sabatları onarıp çocuklarımıza kefaret olarak sunabilirsek, hatta daha ileri gidip, teknolojinin imkanlarını da kullanarak yıkılıp gidenlerin yerine yenilerini de yapabilirsek işte o zaman geçmişimizle yüzleşebiliriz. Tabi bunun için katlettiğimiz medeniyete ağlayıp, delilleri yok etmekle uğraşacağımıza, önce torunlarına özeleştiri sunmayı öğreten medeniyetimizle helalleşmeli, sonra yıktıklarımızı tekrar inşa etmeliyiz. Hem kadim şehrimiz Siirt’i, hem ruhumuzu kurtarmış oluruz" ifadelerini kullandı.