Ünlü bir diyet ürünleri firmasının sitesini hackleyen kebapçı siteye, “Biz o eski günlerdeki gibi önden 2 lahmacun üstüne bir buçuk Adana, üstüne de bir künefe yiyen hanımlar istiyoruz” notunu yazdı.
Diyet ürünlerine sinirlenen bir kebapçı, ünlü bir diyet ürünü firmasının sitesini hackledi. Kebapçının hacklediği sitede yayınladığı açıklama ise sayfayı tıklayanların yüzünde gülümseten ifadeler bıraktı.
“BİR KÜNEFEYİ 8 KİŞİ PAYLAŞAN KADINLARI GÖRÜNCE İÇİMİZ KÖTÜ OLUYOR”
Hacklenen siteye konulan açıklamada, “Bizler kebapçı esnafı olarak artık çok dolduk. Biz o eski günlerdeki gibi önden 2 lahmacun üstüne bir buçuk Adana, üstüne de bir künefe yiyen hanımlar istiyoruz. Ara öğün yiyerek kendini tıkayan, yarım porsiyon Adana’yı bile zor bitiren, bir künefeyi 8 kişi paylaşan hanımlar gördükçe içimiz kötü oluyor üzülüyoruz” ifadelerine yer verildi.
“BİZ ANNENİZ GİBİ, SİZ YEDİKÇE MUTLU OLUYORUZ”
“Biz insanlar yedikçe mutlu olan insanlarız, tıpkı annemiz gibi” denilen açıklamada, “Nasıl anneniz siz yedikçe önümüze koyar, tokum deseniz de inanmaz, biz de öyleyiz. Bu durumun başlıca sorumlusu, ara öğün olayını ülke gündemine sokan diyet ürünleri firmasıdır. O yüzden protesto olarak sitelerini bilgisayar ve internet işlerinden iyi anlayan bizim yeğene kırdırdık. Haklı mücadelemize destek olmak için hepinizi kebaptakal.com sitemize bekliyoruz. Siteyi de yeğen yaptı. Zehir gibi maşallah. Kebapta kalın, afiyette kalın” ifadeleri yer aldı.
“FORMDAKAL OLDU MU SANA KEBAPTAKAL”
www.kebaptakal.com adlı internet sitesi, kendi sayfasından yaptığı açıklama ise şu ifadelere yer verdi:
“Geçen gün yaptığımız başarılı bir operasyonla diyet ürünü sitesini bir güzel kırdık. Formdakal.com oldu mu sana kebaptakal.com. Niye derseniz, memleketin başına ara öğün çorabını ören, kebapçı esnafının acı feryadına kulak asmayan diyet ürünü satan yetkililerinin bir nebze olsun dikkatini çekmek için böyle bir eyleme giriştik. Pişman mıyız? Hiç de bile! Kebapçının acı haykırışına cevap verene kadar eylemlerimiz devam edecek. Yılmak yok ona göre. Siteyi de buraya koyduk, bakmadan geçmeyelim”.