Kastamonu’da yaklaşık 50 yıldır yapılmasını bekledikleri asma köprüden geçerken her gün ölümle burun buruna kalan köylüler, asma köprüleri yapılmadığı takdirde 7 Haziran seçimlerinde oy kullanmak için sandığa gitmeme kararı aldı.
Kastamonu’nun Tosya ilçesine bağlı Yukarı Kayı köyünde köylüler, asma köprülerinin yapılmasını istedi. 09 Ekim 2013 tarihinde asma köprüleri yapılmadığı için çayın karşısına yüzerek geçerek tepki gösteren köylüler, bu sefer 7 Haziran Genel Seçimlerine kadar asma köprülerinde herhangi bir çalışmanın yapılmaması durumunda oy kullanmak için sandığa gitmeme kararı aldı.
Tüm ihtiyaçlarını giderdikleri asma köprünün işlevini kaybetmesi üzerine yeni köprü isteyen köylüler, bu sefer de Tosya Kaymakamlığının tehlike arz etmesi nedeniyle köprüden yaya geçidini yasakladı. Tosya Kaymakamlığı, köprünün giriş ve çıkışlarına kum dökerek, köylülerin yaklaşık 6 kilometre uzaklıkta bulunan diğer köprüyü kullanmalarını istedi. Yasağa rağmen köprüden yaya geçidini sağlayan köyüler, her gün ölümle burun buruna geldiklerini belirterek, köprüyü kullanmaktan başka çarelerinin olmadığını söyledi.
“50 YILDIR KÖPRÜMÜZ YAPILACAK”
Köprülerinin 50 yıldır sürekli yapılacağının söylendiğini belirten Köy Sakini Hasan Teke (66), “50 yıldır bu köprümüz sürekli yapılacak. Ama hala yapılmadı. Demek ki devletimizin, bu köprüyü yapmaya gücü yetmiyor. Devletimiz, buraya gelip bu köprünün birçok kez ölçüsünü ve etüdünü yaptı. Ama hala bir sonuç alamadık. Devletimizden tek ricamız bize, bir geçit sağlamasıdır. Oy zamanı geliyorlar, bu köprü yapılacak diyorlar, seçim bittikten sonra da bir daha da unutup gidiyorlar” dedi.
Kendilerine, köprünün yapılmasını için gerekli ödeneğin olmadığının söylendiğini ifade eden Hasan Teke, “Bu köprünün yapılabilmesi için 500 bin TL paraya ihtiyaç olduğunu söylediler. Bundan iki yıl önce geldiklerinde de bu sefer 450 bin TL gerekiyor demişlerdi. Şimdi de 500 bin TL maliyet çıkartıyorlar. Devletimizin buna gücü yetmesi gerekiyor” diye konuştu.
Köylülerin her işinin çayın diğer tarafında olduğuna dikkat çeken Hasan Teke, “Bizim, bütün gelirimiz çayın diğer tarafından sağlanıyor. Çalışmalarımız, malımız, traktörümüz, tarlalarımız hep çayın diğer tarafında bulunuyor. Son iki üç yıldan beri artı bu köprüden geçemez olduk. Çayda biraz sular azaldığı zaman traktörle suyun sığ olduğu yerden geçmeye çalışıyoruz. Ekmek davası, geçit yok bir şey yok. Yapacak bizim de hiçbir şeyimiz yok” şeklinde konuştu.
Köylerindeki gençlerin iş umuduyla gurbete gittiğini anlatan Hasan Teke, “Köyde kalanlar yaşlı, yolda yürüyemeyen insanlar. Bu yüzden köprünün yapılması biçim için şart. Geçtiğimiz günlerde burada sular yükseldi, köprüden 3-4 gün boyunca geçemedik. Sular biraz çekilince ancak geçebildik” ifadelerini kullandı.
“KÖPRÜ, YAYA GEÇİDİNE YASAKLANDI”
Tosya Kaymakamlığının köprüden yaya geçidini yasakladığını aktaran Teke, şöyle konuştu:
“Biz, mecbur olduğumuz için bu köprüden geçiyoruz. Tosya Kaymakamlığından gelip baktılar, burada tespit çalışması yaptılar. Kaymakamlık, köprünün her iki tarafına birer kamyon kum döktü. Buradan, bu vatandaş geçemez yasak dediler. Ama biz, yasağa falan bakmıyoruz, yine de canımızı düşünmeden köprüden geçip gidiyoruz. Bu köprüden korksak da, düşsek de mecbur geçeceğiz. Biz, köyümüze en yakın köprüden gelip gitmeye kalkarsak geliş-gidiş 10 kilometre ediyor. Zaten yaşlıyız, gelip gidemiyoruz. Yürüyerek, bu mesafeyi zor geçeriz.”
Köprüden geçerken can güvenliklerinin olmadığını söyleyen Teke, “Bu köprünün yapılmasını bekliyoruz. Bu köprünün her iki tarafı da çöktü, büyük kısmı yıkıldı. Bu yüzden köprü tamamen yıkılmadan büyüklerimizden köprünün en kısa sürede yapılmasını talep ediyoruz. Bu köprüden geçerken can güvenliğimiz yok. İllaki biriside buradan bir gün geçerken ölecek, korkarak söylüyoruz ama bu böyle. Birisi bu köprüden geçerken düşüp ölecek” şeklinde konuştu.
KÖPRÜLERİ YAPILMAZSA SANDIĞA GİTMEYECEKLER
Köprülerinin yapılmaması durumunda 7 Haziran’da yapılacak milletvekilliği seçimlerinde sandığa gitmeyeceklerini vurgulayan Teke, şunları kaydetti:
“Bizler, bu köprümüz seçime kadar yapılmadığı sürece 31 hanemizin hiçbiri oy kullanmaya gitmeyecek. Bizler, hiçbir partiye oy vermeyeceğiz. Bu köprünün ayak demirleri eğilmiş, köprüyü tutan kafa kısmı boşta duruyor. Buradan geçmemiz çok sakıncalı ve tehlikeli. Bu köprünün bir an önce yapılmasını büyüklerimizden talep ediyoruz. Bundan üç gün önce su geldi ve buralara hiç kimse yanaşamadı. Bu yüzden köprüden 3-4 gün boyunca geçemedik.”
“BİZ, ÇOK MAĞDUR DURUMDAYIZ”
“Biz, çok mağdur durumdayız” diyen Satiye Karadere ise, “Ben, kalp hastasıyım. Biz, kime diyelim derdimizi. Bizimle neden ilgilenmiyorlar. İhtiyaçlarımızı zorluklarla gideriyoruz. Yürüyoruz, arabamız yok. Bizim gibi daha düşkün, mağdur başka bir köy daha yok” dedi.
Yollarının ve köprülerinin olmadığını söyleyen Hüseyin Karadere de, “Köyümüze sel geldi, köyün yolunu kesti. Köprümüze ise devlet geldi bir iki kere baktı, bir türlü köprümüz yapılmadı. Her yere müracaat ettik ama bize, her defasında ödenek çıkmadığını söylüyorlar. Can tehlikemiz var, buradan camiye gidiyoruz. Bu köprünün üzerinden geçen yıl geçerken düşüp, bacağımı kırdım ben” diye konuştu.
Namaza tehlikeli bir şekilde gidip geldiklerini ifade eden İsmail Dikmen ise, şöyle devam etti:
“Köprü yok, geçiş yok, yol deseniz yol yok, bununla ilgilenen muhtarımız da devletimiz de yok. Vatandaş, buradan namaz kılmaya geçiyor, namaza tehlikeli bir şekilde gidip geliyor. Köylülerimiz, burada büyük bir köprü istemiyorlar. Burada köylülerimize geçiş sağlasın bizler için yeter. Şimdi tüm Türkiye’nin her tarafında asfalt var. Biz de istiyoruz, köprü yapılmasını, yolumuzun asfaltlanmasını.”
Öte yandan bazı köylüler, çaydaki akıntıya rağmen suyun içerisine girerek, ‘illa ölmek mi gerekiyor, biz sadece köprü istiyoruz” şeklinde tepki gösterdi.