Antalya Barosu Başkanı Alper Tunga Bacanlı, eski savcı Süleyman Barıyanık’ın, Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesi MİT’e ait tırların durdurulması soruşturması kapsamında dün gece evinde gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Bacanlı, baro başkanlığında düzenlediği toplantıda, Türk hukukunun bir kaosun içine sürüklendiğini savundu.
Antalya Barosu Başkanı Alper Tunga Bacanlı, Tarsus 2 Ağır Ceza Mahkemesi’nin MİT’e ait tırların durdurulması soruşturması kapsamında, eski Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, Eski Adana İl Jandarma Komutanı Özkan Çokay, savcılar Özcan Şişman, Aziz Takçı ve Ahmet Karaca hakkında tutuklamaya yönelik karar vermesi üzerine, eski başsavcı Süleyman Bağrıyanık’ın dün gece ailesinin gözü önünde evinden alınarak Tarsus’a götürüldüğünü söyledi.
"HİÇBİRİMİZİN GÜVENDE OLDUĞUMUZU SÖYLEYEMEYİZ"
Hakimlerin,savcıların ve avukatların tutuklandığı bir ülkede hiçbir yurttaşın yasaların sağladığı güvenceden yararlanamayacağını dile getiren Bacanlı, "Bu nedenle artık hiçbirimiz güvende olduğumuzu söyleyemeyiz. 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunun, Yakalama ve Sorgu Usulü başlıklı 88. maddesinde, ‘Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçüstü halleri dışında suç işlediği ileri sürülen hakim ve savcılar yakalanamaz, üzerleri ve konutları aranamaz, sorguya çekilemez. Ancak durum Adalet Bakanlığı’na derhal bildirilir. Birinci fıkra hükümlerine aykırı hareket eden kolluk kuvvetleri amir ve memurları hakkında yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından genel hükümlere göre doğrudan doğruya soruşturma ve kovuşturma yapılır. Hükmü karşısında savcılara yaşatılanlar açıkça yasaya aykırıdır" dedi.
"SORUMLULUKLARINI HATIRLATIRIZ"
Antalya Barosu olarak hukuksuzluğa karşı olduklarını kaydeden Bacanlı, "Toplumun vicdanını yaralayan ve hukukun evrensel ilkelerine aykırı olan tüm eylemlerin ve bu eylemleri gerçekleştirenlerin karşısında olmayı savunma mesleğinin asli görevi sayarız. Gelecek nesillere adil bir toplum ve güvenilir bir gelecek bırakmayı her türlü siyasi düşüncenin üzerinde kutsal bir amaç olarak benliğimizde taşırız. Hukuku ve yasaları hiçe sayanlara görevlerini yerine getirirken daha özenli davranmalarını, buna hiç değer vermiyorlarsa en azından bu ülkenin geleceğine olan sorumluluklarını hatırlatırız" diye konuştu.
"TUTUKLAMA TALEBİNE EN SON BAŞVURULMALIDIR"
"MİT tırları yiyecek taşıyorsa, o zaman neden aratılmadı?" diye soran Bacanlı, şunları kaydetti:
"Mit görevlileri, jandarma birbirlerine güç kullanma noktasına geldi. Süleyman Bağrıyanık Antalya’ya atanmış ardından 15 gün sonra düz savcı yapılmış. Daha sonra da açığa alınmış bir kişidir. Söz konusu olayla suç teşkil edecek hiç bir fiil yok. Mahkeme kararları var. Arama kararı var. Tarsus’ta açılan dava bu. Bu davada tutuklama kararının gerekçesi nedir? Bırakın tutuklamayı, kaçma şüphesi mi var? Evinde oturan bir adam vardı. Başsavcı hakkında soruşturma yapıyorsanız, kaçağı gibi bir gerekçe ortaya koyarsanız, bizim o takdirde ülkedeki tüm yargılamaları tutuklu yapmamız lazım. Dün Ergenekon’da Balyoz’da ne yaşanıyorsa, bugün de aynısı yaşanıyor. Siz inanıyor musunuz, arama kararı bulunan Cumhuriyet savcılarının yargılama sonucunda ceza alacağına? Alacaklarsa siyasi karar verilecektir. Neymiş casusluk faaliyeti. Bir bilgi alınmış bir yere mi götürülmüş? Bu hükmet değişse, bu soruşturmalardan içeride bir tane adam kalmaz. Siyasi açıdan soruşturmalarda tutuklama talebine en son başvurulmalıdır."
"TÜRK YARGI TARİHİNE DÜŞEN NOTTUR"
Baro olarak dün gece savcı Bağrıyanık’ın evinde olduklarını hatırlatan Bacanlı, "Savcı beyin evi polislerle basıldığında tüm baro yönetimi hepsi orada savcı beyin yanında durdular. Bu çok önemlidir. Türk yargı tarihine düşmüş bir nottur. Antalya Barosu’na dün ’Ergenekoncu’ diyorlardı, bugün ’Paralelci’ baro diyebilirler. Her zaman mağdurun yanında olacağız. Hata yapıyorsa herkes hesap versin ama usulüne uygun olarak. Biz bu mesajı vermeye devam edeceğiz. Hukuk ve demokratik yollarla çabamıza devam edeceğiz. Haksızlığa uğramış kişilerin korunmasında Antalya Barosu bir adım geriye adım atmayacaktır" ifadelerini kullandı.