Manisa’nın Soma ilçesindeki maden faciasının birinci yıldönümünde maden şehidi aileleri acılarının dinmek yerine katlanarak arttığını söyledi. Mezar başlarında gözyaşları içinde şehitleri için dua eden aileler adaletin biran önce tecelli etmesini istedi.
Geçen yıl sadece Soma’yı değil tüm Türkiye’yi olduğu gibi dünyayı da derinden etkileyen Manisa’daki Soma maden faciasının ardından bir yıl geçti. Bir yıl şehitlerinin mezarlarını yalnız bırakmayan aileler facianın yıldönümünde de Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan maden şehitliğinde şehitleri için dua edip adalet istedi. Bir seneden beri oğlu Kader Yıldırım’ın mezarının başına gelerek, “Kalk oğlum” diye ağladığını anlatan gözü yaşlı anne Elmas Kaya, “O benim arkamdaki dağ idi. Benim dağımı yıktılar. Benim de canımı alsınlar. Ben o zaman huzur bulurum” dedi.
ACILAR HAFİFLEMİYOR, ÖZLEDİKÇE ARTIYOR
Acılarının azalmak yerine her geçen gün artarak devam ettiğini belirten maden şehidi Kader Yıldırım’ın kız kardeşi Sema Yıldırım da şunları söyledi:
"Duygularımız, acılarımız hep aynı. Bir gram dinmedi. Anlatılmaz duygu bunlar. Kelimelere dökülemez. Acı hafiflemiyor, özlem daha çok artıyor. Acı daha çok artıyor. Gün geçtikçe, özledikçe acı daha çok artıyor. Bir türlü alışamadık öldüğüne. Hep yanımızda, yanı başımızda gibi. Hep hayalleriyle yaşıyoruz.”
BİR 301 CAN DAHA VERMEK İSTEMİYORUZ
Bayram Erol’un eşi Selda Erol ise, facianın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen adaletin hâla yerini bulmadığını söyleyerek şöyle konuştu: “Katiller hâla serbest. Elini kolunu sallayarak, mahkemede yüzümüze sırıtarak geliyorlar. Adalet yerini bulsun istiyoruz. Bir 301 can daha vermek istemiyoruz. Madenlerin denetlenmesini istiyoruz. 10 dakikalık maskelerle hayat devam etmiyor. Ucuz ölüm istemiyoruz. Bizim eşlerimiz bir lokma ekmek için toprağa düştü. Sadece suçları evlerine bir lokma ekmek getirmek. Adalet yerini bulsun istiyorum. Bir sürü çocuğumuz yetim kaldı, babasız kaldı. Başka çocuklar da yetim kalsın istemiyorum.”
Şehit madenci Bayram Erol’un 9 yaşındaki kızı Ayşenur Erol da, babasını çok özlediğini ve kendisini iyi hissetmediğini söyleyerek, “Babamın ölmesini hiç istemezdim” diye konuştu.