Mersin’de dönemin CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan tarafından 34 milyon lira harcanarak yapılan aquaparkın yıkımı sürüyor. Parkın ana işletmecisi Öner Grup’un sahibi Turgut Öner, yıkımın doğru olmadığını ifade ederek, "60-70 milyon TL kamu zararı var. Mersin güzel bir tesisten mahrum kaldı" dedi.
Mersin’de önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan tarafından 34 milyon lira harcanarak yaptırılan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açılışını yaptığı Deniz Park’ta, Kıyı Kanunu’na aykırı olduğu gerekçesiyle Danıştay tarafından verilen yıkım kararı dün uygulanmaya başlandı. Çarşamba günü belediye ekiplerince yıkımına başlanan ve bugün de devam eden aquaparkın yatırımcıları ise karara tepki gösterdi. Aquaparkın işletmeci firması Öner Grup’un sahibi Turgut Öner, "Gördüğünüz gibi burada bir yıkıma şahit oluyoruz. Burası aslında kamuya açık, Mersin’in de daha önce batakhane olarak adlandırılan bir yeri. Bir vatandaş dava açıyor. O dava neticesinde yürütmeyi durdurma kararı çıkıyor. Danıştay onay veriyor. Bu onay projenin iptali kararıdır. Zaten projeye yıkım kararı verilebilmesi için hukuk dilinde ‘Kal’ kararı olması gerekiyor. Üç tane sakıncalı yer görülüyor, bunlar; ‘Kaydırak kulesinin 1 metre yüksekliği, otopark girişindeki kemer, 100 metrekare fazla imalat’. Biz bunu başından beri belediye yetkililerine söyledik. ’Bu üç aksaklığı giderelim, projeyi onaralım, işimize devam edelim’ diye belirttik" ifadelerini kullandı.
"BAŞKAN KOCAMAZ VE İLGİLİLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK"
Aquparka oldukça fazla yatırımın olduğunun altını çizen Öner, "10 milyondan fazla bizim yatırımımız var. Halk işletmecilerimizin yatırımı var. 35 milyon TL belediye yatırım yaptı. Ortalama 60-70 milyon TL kamu zararı var. Yazık, günah. Bu kadar parayı toprağa gömmek, yıkmak kolay mı?" diye konuştu.
Öner, buraya gelmelerindeki amacın kimseye zorluk çıkarmamak olduğunu de ifade etti. Mersin’in güzel bir tesisten mahrum kaldığını belirten Öner, bu tesiste 500 kişinin çalışacağını söyledi. Öner, "Ama bugün itibari ile Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na, başta Burhanettin Kocamaz olmak kaydı ile ilgililerle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Bunu Ankara’ya taşıyacağız. Bu işin nereye gitmesi gerekiyorsa oraya kadar götüreceğiz. Burada bir haksızlık söz konusu. Burada bir Meclis kararı, bir encümen kararı yok. Bizlere tebliğ edilen hiçbir şey yok. Keyfi olarak polis, zabıta, yıkım ekipleri geldi burayı yıkıyor. Birde kamuoyunu yanıltıyorlar. ‘İçişleri Bakanlığı’na sorduk’ diyorlar. Bunun yıkım kararı olduğunu söylüyorlar. İçişleri Bakanlığı’nın kararı burada. Bakanlık diyor ki, ‘proje iptal kararı var, kararı kendiniz verin’ deniliyor. Kamuoyunu da yanıltıyorlar. ‘Danıştay’ın kararına göre yıkılması gerekiyor’ diyorlar. Danıştay yıkım kararı vermemiştir. İdari Mahkeme yıkım kararı verse ‘Kal’ kararı verir. Ama yazık oldu. Mersin güzel bir tesisten mahrum kaldı. Burada 500’e yakın işçi çalışacaktı. Alt işletmecilikler var. Bunların hepsi mahkemeye gidecek. Tazminatlar doğacak. Bu paralar yine milletin cebinden çıkacak. Yatırımcı olarak bizler çok üzgünüz" şeklinde konuştu.