Ulusal Hububat Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Taşpınar, yaptığı açıklamada, buğday ekim alanlarında yaklaşık yüzde 10'luk bir azalma olduğunu, bu azalmanın sebebinin çiftçilerin getirisi fazla ürünlere yönelmesi ve yeterli yağışın alınmamasından kaynaklandığını anlattı.
2016 yılında 7,6 milyon hektar alanda buğday yetiştirilirken bu yıl 7 milyon hektar alana gerilemesini beklediklerini dile getiren Taşpınar, Türkiye genelinde ekim alanlarında yüzde 10'luk daralma olduğunu ifade etti.
Taşpınar, "Özellikle İç Anadolu Bölgesi'nde önceki yıllarda yoğun bir şekilde buğday ekimi yapılırdı. Bölgede ekim alanlarında mısır ve ayçiçeğine kaymadan dolayı sulu alanlarda yüzde 20-30'lara varan düşüş meydana geldi. O nedenle önemli derecede buğdayda azalma var ancak kıraç bölgelerde arpaya kayma var. Arpa ekiliş alanlarında artış var. Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve Çukurova'da özellikle pamuğun desteklerinin ve getirisinin fazla olması nedeniyle buğday ekiminde sulu alanlarda düşüş var. Pamukta ise yüzde 30 civarında artış gözüküyor." diye konuştu.
"Türkiye kendi buğday ihtiyacını karşılayabiliyor"
Özkan Taşpınar, Türkiye'nin kendi buğday ihtiyacını karşıladığını, buğday stoklarıyla ilgili bir sıkıntı olmadığını aktardı.
Dünya genelinde 230 milyon ton civarında bir buğday stoku olduğunu anlatan Taşpınar, "Ülkemizde buğday stoğu son zamanlarda 2 milyon ton civarında. Türkiye'nin yıllık buğday ihtiyacı aslında 17,5 milyon ton. 3,5 milyon ton gibi yurtdışına un ihracatımız var. Hem bu açığı kapatmak hem de artan nüfusa ve bölgemizdeki ihtiyacı olan ülkelere un gönderebilmemiz için buğday 20 milyon tondan aşağı olmamalıdır. Bu, ülkemizde her yıl karşılanmaktadır. Türkiye kendi buğday ihtiyacını karşılayabiliyor ama 2018 yılında daralan ekim alanlarından dolayı yağışların yeterli gitmemesi halinde 20 milyon tonu yakalayamayabiliriz." değerlendirmesini yaptı.