Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkanı (TGDF) Şemsi Topuz, 11 milyar 100 milyon doların üzerinde gıda ve içecek sanayi ihracatı olduğunu belirterek, “Türkiye’nin dış ticaret açığını kapamada yegane sektörlerin başında Türk gıda ve içecek sanayi gelmektedir” dedi.
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkanı (TGDF) Şemsi Topuz, Hilton Otel’de düzenlediği basın toplantısında gıda sektöründe 2014 ve 2015 yılını değerlendirdi. Şemsi Topuz, stokçulukla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“STOKÇULUK, HARAMZEDELİKTİR”
Topuz, stokçuluğun haksız para kazanmak olduğunu belirterek, “Türkiye’de ve dünyada gelişen bir stokçuluk, insanların yediği ve içtikleri üzerinden bir haksız para kazanma kültürü gelişti. Türkiye’de maalesef bizim insanlarımızın vicdanı da hiç rahat değil. Bu konuda biz meydanı boş bıraktığımız zaman bu doğruları konuşmadığımız zaman maalesef bu enflasyondaki yükseliş ve fiyatların çıkmasının asıl sebebine bakmak lazım. Eğer insanların depolarında patatesleri stoklayıp satmıyorlarsa, fındıkları stoklayıp satmıyorlarsa, buğdayı stoklayıp satmıyorlarsa, eti stoklayıp satmıyorlarsa ve fiyatları tırmandırıyorlarsa bunun adı stokçuluk eşittir haramzedeliktir. Bundan sonra bunları ifşa edeceğiz” dedi.
Türkiye’de zaman zaman yaşanan fahiş fiyat artışlarına değinen Topuz, “Şimdi iklim rahat bir sorun yok Allah rahmet verdi. Bereket var ama şimdi bakıyorum fiyatları söyleyeceğim. Tarım izleme komisyonu kuruldu. Ben arzu ederdim ki bu tarım izleme komisyonunun kurulması doğru bir karardı ancak doğru çalışması daha önemli bir vazifedir. Bu zaman zarfında sahaya inildi çalışma yapıldı. Bu çalışmalar kesinlikle seçimin gölgesinde kalmamalıdır. Güncel verileri alıyorum. Ayşe teyzeni, Ali dayının direk perakendeden aldığı fiyatlar üzerinden konuşuyorum” şeklinde konuştu.
“DEVLET DÜZENLESİN VE DENETLESİN”
Gıdalara yapılan zamlarla ilgili bilgi veren Topuz, “TÜİK verileri değil direk yaşamın kendisinden. Burada yaşamamın kendisi var. Meyve suyu sektöründeki zam yüzde 11.94, gazlı içeceklerde yüzde 7. 78, sıvı -katı yağlarda yüzde 11. 52, şeker ve çeşitlerine yüzde 11. 48, süt ve süt ürünlerinde yüzde 1. 83, makarnada yüzde 21. 43 artış var. Balıklar da yüzde eksi 6 ile 21 arasında düşüş var. Salçada yüzde 52 yükseliş var. Beyaz ette eksi 4. 40 fiyat aşağıya düşmüş. Burada kırmızı alarm veren dana ati ve kuzu etidir. Dana etinde yüzde 25. 41 ve kuzu etinde yüzde 21. 95 artış var. Nohut eksi yüzde 5.41, kırmızı mercimek yüzde 68 zam. Kurufasulyede aşağıya doğru eksi yüzde 40 fiyat indirimi var. Bulgurda yüzde 14 var. Bunların hepsini sunmak zor. Gıda ve içecek sanayi sektörü işlenmiş gıdalarda şuan için bir sorun yok. Ben zam var demiyorum. Et talebi yetiyor mu yetmiyor. Devlet denetleyici ve düzenleyici olsun. Ben devletimden iki şey istiyorum; devlet düzenlesin ve denetlesin. Benim başım dik anlım açık” diye konuştu.
“GIDADA RERORM YAPILIRSA DIŞ TİCARET AÇIĞI KAPATILIR”
Türk gıda sektörünün Türkiye’nin dış ticaret açığını kapatmaya yeteceğini belirten Başkan Kopuz, “Burada 190 ülkeye milyarlarca insana hitap eden bir gıda ve içecek sanayinden bahsediyoruz. 11 milyar 100 milyon doların üzerinde bir gıda ve içecek sanayi ihracatı var. Bu Türkiye gıda ve içecek sektörünün başarı hikayesidir. Türkiye’nin dış ticaret açığını kapamada yegane sektörlerin başında Türk gıda ve içecek sanayi gelmektedir. Ben iddia ediyorum Türkiye’de tarım ve gıda konusunda reformlar yapıldığı sürece bir dış ticaret açığını kapamaya talibiz. Ama bu bizim talip olmamızla yetmiyor. Tarafların, devlet, STK’lar ve sektör üçgeninin iyi çalışması lazım” şeklinde konuştu.
“SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİNİ BİR İNEKLER BİR DE TÜRKLER YAPAR”
“İçimizde de yanlış işler yapanlar var” diyen Topuz, “Biz federasyonda acil bir toplantı yapacağız. Bu konuda devletin tarım bakanlığının tahrişte taklitte ya da sahtekarlığa karışan varsa biz de ifşa edeceğiz. Kamuoyunda basın toplantısıyla üyelikten çıkaracağız. Acı bir şey diyor ki dünyada balı bir arılar yapar bir de Türkler diyorlar. Ben buna bir de ilave yapıyorum. Süt ve süt ürünlerini bir inekler bir de Türkler yapar. Bu imajı da beraber düzelteceğiz. Mercimekle ilgili bir gerçek var. Biz GDO ithalatına yüzde yüz karşıyız. GDO’yu ne Türkiye’ye getirttiririm ne de vatandaşıma yedirtirim” ifadesine yer verdi.