Köylü ve Çiftçi Lobisi Derneği (KÖYÇİL) Yönetim Kurulu Başkanı Nihat Ceylan, kış aylarındaki aşırı yağışlar sayesinde buğday üretiminde rekoltenin bu sezon 23 milyon tonu bulacağını söyledi.
Ceylan, yaptığı açıklamada, toprağın kar ve yağışlara doyduğunu belirterek, Akdeniz Bölgesi’nde yetişen buğday alanlarında geçen yıla göre bu sezon yüzde 105 oranında fazla yağış aldığını vurguladı.
Yağışların hububat üretimi açışından oldukça sevindirici olduğunu bildiren Ceylan, “Sonbahar ve kış yağışları özellikle buğday üreticilerini memnun etti. Önümüzdeki günlerde don, dolu, sel ve aşırı yağış gibi doğal afetler olmaz ve yağışlar mevsim normallerinde devam ederse rekoltenin çok iyi olmasını bekliyoruz. Şartlar bundan sonra da olumlu sürerse buğday üretimi rahatlıkla 23 milyon tonu bulur” diye konuştu.
Ceylan ayrıca, buğdayda üretim artışı için suyun yanında kaliteli tohum, yeterli ve zamanında girdi kullanımının da önemli olduğunu, bu alandaki maliyetlerin azaltılması gerektiğini vurguladı.
Köylü ve Çiftçi Lobisi Derneği’nin de kurucu üye ve yönetim kurulunda bulunduğu Ulusal Hububat Konseyi’nin “Ülkesel Buğday Gelişim Raporu” hakkında bilgilendirme de yapan KÖYÇİL Başkanı Nihat Ceylan, konseyin yayınladığı raporu şöyle anlattı:
“Ülke genelinde Ekim 2014-28 Şubat 2015 arasındaki dönemde tüm bölgelerde geçen üretim sezonun çok üzerinde (ortalama yüzde 77) yağış alındı. Bu dönemde uzun yıllar ortalamalarına göre ise, Doğu Anadolu Bölgesi hariç diğer bölgelerde değişen oranlarda daha yüksek yağış (ortalama yüzde 12) ekiliş üzerine düştü. Doğu Anadolu Bölgesi’nde bu üretim sezonunda geçen üretim sezonundan yüzde 61 fazla yağış alınmakla birlikte, bu yağış uzun yıllar ortalamasının yüzde 4,5 altında kaldı. Ancak bölge iklim koşulları göz önüne alındığında, bitki gelişimin çok başında olduğu ve şu an için bir üretim düşüşünden söz edilemeyeceği, uzun yıllar düzeyinde bir buğday üretimin gerçekleşebileceği öngörülüyor. Uzun yıllar ortalamasına göre en düşük yağış artışları yüzde 7 ile Karadeniz, yüzde 8 ile İç Anadolu ve yüzde 13 ile Güneydoğu Anadolu bölgelerinde belirlenirken, en yüksek artışlar yüzde 17 ile Marmara, yüzde 19 ile Akdeniz ve yüzde 29 ile Ege bölgelerinde oldu. Geçen üretim sezonuna göre artışlar çok daha dramatik olmuş, yüzde 62 (Karadeniz) ile yüzde 105 (Akdeniz) arasında değiştirdi. Yağışların kümülatif miktarları yanında dağılışlarının da son derece düzenli olduğu dikkati çekmektedir. Sonbahar yağışları tüm bölgeler için özellikle iç ve geçit bölgeler için hassas olup, bu yağışların da verimliliği olumlu etkileyecek şekilde yüksek düzeyde olduğu kaydedildi. Ocak ayı en kurak ay olmakla birlikte, Şubat ve Mart ortasına kadarki sürecin tüm bölgelerde yüksek yağış aldığı görülmekte. Yağış biçimi de birçok bölge için önem arz etmekte olup, kar yağış ve yüksekliğinin tatmin kar düzeyde olduğu tespit edildi. Bu yaşanan olumlu iklim koşullarının hidrolojik koşulları da olumlu etkilediği, yer üstü ve yer altı su rezervlerinin arttığı anlaşılmaktadır. Bu gelişme şehirlerin içme suyu ve tarımsal sulama suyu ihtiyaçlarının karşılanması açısından da oldukça anlamlı bulundu. Doğu Anadolu, İç Anadolu ve Geçit Bölgeleri için daha önemli olmak üzere buğday gelişimi ve verimliği açısından Nisan ve Mayıs yağışları ve diğer iklim koşulları oldukça önemli olduğundan, bu aylardaki yağışların üretim tahmini üzerindeki belirleyiciliğinin gözden uzak tutulmaması gerekiyor. Tahminler yapılırken, buğday üretim alanlarında önemli bir değişim olmayacağı, yaklaşık 7,8 milyon alanda ekim yapıldığı varsayıldı. Ülke uzun yıllar buğday üretim ortalaması güncellenerek 20 milyon ton olarak dikkate alındı. Buna göre buğdayda üretimin bundan sonraki süreçte dramatik iklim değişimi olmaması koşuluyla 22,4 milyon ton olabileceği tahmin ediliyor.”