Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Antalya'nın Serik ilçesindeki bir otelde gerçekleştirilen Türkiye Genç İş İnsanları Konfederasyonu (TÜGİK) İş Zirvesi 2022 Programı'na katıldı.
Nebati, özel sektör ve kamu temsilcilerinin buluşmasını önemsediklerini, iş adamlarının sorun ve taleplerine çözüm üretmenin kendileri için çok değerli olduğunu söyledi.
Geçen günlerde İngiltere ve Fransa'da ziyaretler ve görüşmelerde bulunduğunu hatırlatan Nebati, tüm ilginin Türkiye'nin üzerinde olduğunu ifade etti.
Nebati, yurt dışı ziyaretlerinin çok verimli geçtiğini belirterek, yurt dışına Türkiye Cumhuriyeti'nin, bayrağın gücüyle, bulundukları coğrafyanın temsilcisi olarak dik ve alnı açık bir şekilde gittiklerini söyledi.
Gittikleri ülkelerde ulusal çıkarların gerektirdiği doğrultuda mesajlar verdiklerini dile getiren Nebati, "Ülkemizin çıkarları doğrultusunda gelebilecek her türlü yatırım için de başta bürokratik engeller olmak üzere her türlü engelin kaldırılmasında ön ayak oluyoruz. Yurt dışına ülkemizi şikayet etmek için değil 'bu ülkede yatırım yapmayın demek' için değil bu ülkeye yatırım yapmaya gelin, bu ülkede can, mal, ırz ve inanç güvenliği sağlandığı için gelin. Bu ülkede kambiyo rejimine inanarak gelin. Bu ülkeye temel insan haklarına öncelik veren, adalete vurgu yapan, özgürlüklerden asla taviz vermeyen bir ülke olarak gelin diye gidiyoruz. Bu ülkeye eşit koşullarda ve ulusal çıkarlarımıza halel getirmeyecek şekilde her türlü özveride bulunacağımızı ve sizlerle birlikte iş birliği yapacağımızı söylemek için gidiyoruz. Bu ülkeye, bu ülkenin topraklarına bu ülkede yaşayan kadını, erkeği her türlü gence, iş dünyasına inanarak gidiyoruz. Gittiğimizde 20 yıllık iktidarın başarılarıyla, altyapısını tamamlamış güçlü bir ülkeyle, 20 yıldır bu ülkeye güçlü bir liderlik yapan Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği ile gidiyoruz." dedi.
Bakan Nebati, yurt dışına Antalya Diplomasi Forumu'nun kendilerine getirmiş olduğu öz güvenle gittiklerini vurgulayarak, "Gittiğimizde bu ülkenin taraflar arasındaki her türlü zorlukların giderilmesinde nasıl özgün ve özgül bir şekilde hareket ettiğini gösteren bir ülkenin temsilcisi olarak gidiyoruz. Bu ülke güçlü bir ülke hiç merak etmeyin. Bu ülkeye inanıyorlar ve güveniyorlar. Şeffafız, açık sözlüyüz, inançlıyız, kararlıyız. Sorunlarımızı biliyoruz. Sorunlarımızın üstesinden gelecek her türlü enstrümanı en iyi şekilde ve uygun zamanda kullanabileceğimizi ve adımlarımızı da buna göre atacağımızı bilerek gidiyoruz. Sizler gençlersiniz bu ülkeye güvenin. Bu ülkeye güvendiğiniz için buradasınız. Bu ülkeye güvendiğiniz için toplantılarınız, genel kurullarınız yaparak enerjinizi en iyi yönü sevk edebilecek kaliteyi gösteriyorsunuz." diye konuştu.
Dünyanın 2 yıldır olağanüstü bir dönemden geçtiğine dikkati çeken Nebati, Türkiye'nin COVID-19 salgınının ilk günlerinde aldığı tedbirlerle dünyadan pozitif yönde ayrıldığını ifade etti.
Salgının ilk yılında dünya küçülürken Türkiye'nin Çin'den sonra en büyük büyüme kaydeden ülke olduğunu anımsatan Nebati, şöyle konuştu:
"Çift haneli, tek haneli küçülmeler gelecek mi?' diye soranlara bu ülke iştahlı, genç nüfusa sahip bir ülke. Güven dolu bir ülke. Bulunduğu coğrafi ortam itibarıyla bütün dünyanın, en önemlisi yakın coğrafyanın tüm taleplerini karşılayacak özgün bir yapıya sahip. Bu ülke, yakın coğrafyanın taleplerinin hepsini alır, bir araya getirir öylesine bir üretim merkezi haline gelir ki herkes Türkiye'siz yapamayacağını anlar. 2021 yılında nitekim yüzde 11'lik büyüme sağladık. İhracatımız 225 milyar doları aştı. İlk 2 aydaki 12 aylık birikimle 231 milyar doları aşan bir ihracat seviyesine ulaştık. Nasıl oluyor bu? Çünkü yakın pazarlara tam bir üretim üssü olduğumuzu kanıtlayan bir başarıyla bunu yakaladık. Daha da ileriye gideceğiz. Hedeflerimize ulaşacağız. Çünkü biz zorluklarımızın karşısında gözlerimizi kapatıp, zorlukları halının altına süpürerek geçiştirelim mantığıyla çalışmıyoruz. Zorlukları biliyoruz, gerektiğinde paylaşalım diyoruz ama bunun üstesinden geleceğimizi bilin diyoruz ve güven telkin ediyoruz. İstikrarlı doğru adımlar atıyoruz ve her türlü özveride bulunacaklarla gelin birlikte hissedelim diyerek yürüyoruz. Onun için de yüzde 11 büyüdük. Şimdi 3 ayın sonundayız öncü göstergelerimiz çok iyi. Satın alma gücü paritesi çok iyi. Elektrik tüketimi gayet iyi. Fabrikalar çalışıyor. İhracatımız artarken iç tüketim de aynı şekilde devam ediyor. Belli bir denge üzerinde gidiyoruz. Büyüme aynı şekilde yolunu sürdürüyor. G20 ülkeleri içinde gelişmiş ülkeler içinde başarı üstüne başarı kaydediyoruz."
Bakan Nebati, turizmde de önemli başarılar elde edildiğini belirterek, "Geçen yıl Akdeniz havzasında İspanya'dan fazla turist alma özelliği kazandı ve 24,5 milyar dolar üzerinde turizm geliri elde etti. Pandemi öncesi duruma doğru hızla gidiyoruz. Karadeniz'deki bu gerginlik inşallah Cumhurbaşkanı'mızın, Dışişleri Bakanı'mızın, kabine üyelerimizin üstün performansı ile Türkiye'yi bir çözüm barış merkezi olma noktasına getirerek belli bir yere doğru götürüyor. Buna rağmen Türkiye 2022 yılını da büyüme ile ihracat hedeflerinin üzerine çıkmayla turizmdeki gelirlerini gerçekleştirme ve ötesine gitme hedefiyle yürüyor ve bunu başaracak. Çok daha iyi haberler gelecek."
Türkiye'nin adeta fırsatlar ülkesi olduğunu söyleyen Nebati, 21. yüzyılın Türkiye'nin yüzyılı olacağını kaydederek, bu yüzyılda gençlerin önderliğinde yürüyeceklerini, geleceğe umutlu ve heyecanlı baktığını ve yanılmayacağını kaydetti.
"Rahat olun. Birilerinin bir şey söylemesi, farklı bir dille, üslupla karamsarlık yayması sizi hiç rahatsız etmesin.' diyen Nebati, temkinli iyimserlikle, hesap ve kitabını bilerek yollarına devam edeceklerini vurguladı.
Cesur, güçlü ve iradeli bir şekilde yürümeye devam edeceklerini anlatan Nebati, "Biz zorlukların üzerine kolaylıkları gerçekleştirmek için adımlar atarak yürüyoruz. Sadece seramik üretmiyoruz teknolojinin her alanında varız. Artık dünya Türkiye'deki bilişim teknolojisini konuşuyor. Yeşil çevre ve iklim zirvelerine öncülük eden bir ülke olarak dünyada bize bakılıyor. Askeri teknolojide ilerlemiş bir ülke olarak bakılıyor. Böyle bir ülkenin getirdiği öz güvenle hareket ediyoruz. Bu yıl 250 milyar dolar ihracat hedefini aşacağız. Zorlukların üstesinden geleceğiz. Petrol fiyatları yükseldi. Dış ticaretimizi, enflasyonu olumsuz etkilediğinin farkındayız. Bunları gizlemiyoruz ama mücadelemizden asla geri adım atmıyoruz. Enflasyonla da mücadele ediyoruz, ihracatımızın geliştirilmesi noktasında da elimizden gelen her türlü gayreti ortaya koyuyoruz. Yabancı yatırımcılar Türkiye'yi güvenilir kazançlı bir ülke olarak görmeye devam ediyor." dedi.
Gençlere her türlü imkanı sunduklarına dikkati çeken Nebati, "Genç istihdamı artırmaya yönelik adımlar atıyoruz. Ulusal Genç İstihdam Strateji Belgesi'ni açıkladık. Hızlı destek programlarını açıklıyoruz. Çalışan üreten gençlik programları, 1 milyon yazılımcı projesi ile gençlerimize yol veriyoruz. Genç girişimcilerimize gelir vergisinden istisna tanıyoruz. Sigorta prim teşvik uygulaması ile 1 yıl boyunca SGK'ye prim ödemeden genç girişimcinin iş yapabilmesini sağlıyoruz." diye konuştu.
Yollarına Türkiye Ekonomik Modeli ile devam ettiklerini belirten Nebati, şöyle devam etti:
"Finansal istikrarın güçlendirilmesi, Türk lirası tasarruflarının özendirilmesi, Türkiye ve dünyaya özgün bir model olarak sunduğumuz Türk lirası mevduat ve katılım hesabı ile kur ataklarına karşı tedirginlikleri gideriyoruz. Lütfen hatırlayın. Yanı başınızda bir savaş olacak, kur öngörülmez. FED bir açıklama yapacak, faizle ilgili kur öngörülmez olurdu. Son aylarda gördüklerimizi kurun artık stabil olduğu ve kabul edilebilir sınırlar içerisinde yoluna devam ettiğini göstermesi açısından Türk Lirası tasarruflarının özendirilmesi gayretiyle adeta birlikte yürüyor.
Ekonominin geneline yayılan bir dizi olumlu etkisini görüyoruz. Milli para birimimize lütfen güvenin. Türkiye Ekonomik Modeli ile bundan sonra risklerin bertaraf edildiği, ilk başlangıçta yaşanmış olan risklerin artık iyileştirildiği, geleceğe güvenle bakan bir Türkiye'de olduğumuzu lütfen unutmayınız. Faiz ve kur odağında sığ bir alanın içerisinde sıkışan Türkiye ekonomisini kurtardık elhamdülillah. Yatırım ve üretim kararlarına bunların ket vurmasını engelledik. Yastık altında hacmi milyarlarca dolar olan, 5 bin tonu aşan, 250-350 milyar dolar arasında olduğu varsayılan altının da ekonomiye kazandırılması noktasında önemli adımlar atıyoruz. Bunu 1 Mart'tan itibaren hızlandırarak devam ediyoruz."
Enflasyona karşı mali tedbirler olarak ne alıyorsunuz diye kendilerine sorular geldiğini belirten Nebati, şunları kaydetti:
"Geçen ay hızlı bir şekilde temel gıda ürünlerinde KDV'yi yüzde 8'den yüzde 1'e düşürdük. Meskenlerde ve ticarethanelerde elektriğin KDV'sini 18'den 8'e düşürdük. Her türlü alanda kademeli geçişleri sağlamaya çalıştık. Yönetiyoruz ve vergisel anlamda da adımlarımızı sıkı bir şekilde atmaya devam ediyoruz. KDV ile ilgili karmaşık ve hesaplanamaz bütün yöntemlerin sadeleştirilmesi, oranların sadeleştirilmesi noktasında da önemli adımlar atıyoruz, üretimden de vazgeçmiyoruz.
KGF'yi ciddi bir şekilde uyguluyoruz. 60 milyar liralık bir alan sağladık ama bir şartımız var. Alacağınız tüm krediler üretime odaklı olacak. Alacağınız parayı dolara, altına, şuraya, buraya istemiyoruz. Üretim yapın, teknolojiye yatırım yapın. İhracatı artıracak adımları destekleyecek yönlere kanalize edin şekilde talimatlarımız net bir şekilde uygulanıyor. Bunun için de sıkı bir şekilde KGF dağılımını takip ediyoruz. Aynen bizim enflasyonla mücadele timleri gibi. Elbette her şirket parasını kazanacak. Kimsenin kazancıyla işimiz yok. Ama bu işler farklı bir şekilde gelir elde edeceğim, fırsatçılık yapacağım diyenlere enflasyonla mücadele timini gönderiyoruz. Aynı zamanda vatandaşların daha ucuz gıda maddelerine ulaşması için de Birlikten Berekete uygulamasını devreye alıyoruz ve bunun üzerinden de önemli bir yol açmış oluyoruz."
Enerji fiyatlarının Rusya-Ukrayna gerilimi sonrasında hızla yükseldiğini hatırlatan Nebati, "Şimdi yeşil enerjiye geçişimizi sağlayacak önemli adımlar atıyoruz. Yeşil üretime yönelik Ar-Ge faaliyetlerini destekliyoruz. Cumhurbaşkanımız 2 müjdeyi açıkladı. Birincisi GES yatırımları için tarımsal üretim yapan tüm çiftçilerimize, birliklerimize, kooperatiflerimize destekleyecek şekilde önemli finansal kaynaklar sağladık. Pazartesi günü bunun ayrıntılarını Şanlıurfa'da açıklayacağız. İkincisi ise tamamı bitmiş barajların, göletlerin sularını kullanır hale getirecek altyapı, kanallar projesini de bitirecek ve 90 milyar liraya yakın büyük bir projenin ayrıntılarını yine Şanlıurfa'da paylaşacağız. 2 yılda barajı tamamlanmış, göleti tamamlanmış sular toprakla kavuşacak. Önemli bir destek ve atılım olacak." diye konuştu.
Ekonominin sadece rakam değil, beklentiler, umut ve geleceği görebilmek olduğunu dile getiren Nebati, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ekonomi yaptığınız işe inanmak, ülkenize, toprağınıza, vatanınıza, bayrağınıza inanmak demektir. Çocuklarınıza çok iyi bir gelecek bırakacağım umudunu taşımak demektir. Geçmişin sıkıntılarını sürekli paylaşmak demek değildir. Geleceğin umutlarını, güzelliklerini vücudunuzun her alanında sadece gözlerinizde değil hücrelerinizde hissedecek enerji ile tanımlarsınız. Sabah uyandığınızda 'ben iyi ki bu ülkede doğmuşum demek.', işinizdeyken 'Bugün ürettim, kazandım, geleceğe umutla bakıyorum.' demektir. Bu ülkede iş insanı, genç olmak o kadar tatlı, güzel ki 40-50 yılda dönüşümünü bekleyen ülkelerin yanında 8-10 yılda işin dönüşümünü bekleyen bir iş insanı olmak ne demek ya.
Zorluklar, üstesinden gelecek iradenin nasıl olduğunu göstermek içindir. Zorluklar pes etmek için değildir. Zorluklara karşı pes edeceksek biz niye buradayız. Hayat denilen şey zorluklarla mücadele edebilmektir. Zorlukların karşısında güçlü durabilmektir. Birilerinin olumsuz havalarıyla hareket etmek değil. Onlar aynaya baksınlar, kendilerini yiyip bitirsinler. Biz aynaya baktığımız zaman heyecan, enerji, güç, iman, istikrar, vatan, millet diyerek yolumuza devam ediyoruz. 21. Yüzyıl bizim yüzyılımız. Israr ve inatla söylüyorum. Çünkü biliyorum ileride çocuklarımız '21. yüzyıl Türkiye'nin yüzyılıdır' dediği zaman inanmayanlar vardı, onlar bile kazandı' diyecekler. Çünkü bu ülkenin kazancı karamsarlığa da yeter, kötümserlere de yeter, inanmayanlara da yeter. O kadar derin ve güçlü bir ülkenin vatandaşlarıyız."