Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomik istikrar için siyasi istikrarın önemli olduğunu dile getirdi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gaziantep’teki sanayi kuruluşları tarafından düzenlenen Gaziantep Ekonomisi İstişare Forumu” programında sanayici ve iş adamlarıyla bir araya geldi.
Babacan iş adamlarına yaptığı konuşmada, "Bir ülkede ekonomik kalkınma için, ilerleme için siyasi istikrar olmazsa olmaz bir şart. Ekonomi ancak sağlam bir istikrar zemininde büyüyebiliyor. Yani tüm sistemi bir bina gibi düşündüğünüzde siyasi istikrar o işin temelinde. Temele sağlam olduktan sonra binayı daha kolay inşa edebiliyorsunuz ama temel çürükse binayı ne yaparsanız yapın Allah korusun bir depremde o binanın ayakta kalması mümkün olmuyor. İşte siyasi istikrar şu anda Türkiye’nin sahip olduğu en büyük varlık, en büyük servet. Bunun parayla da ölçülü karşılığı yok. Bu siyasi istikrarın üzerine makro ekonomik istikrarı inşa ediyorsunuz. Makro ekonomik istikrarda da 3 temel ayak var; kamu maliyesi, bankacılık ve para politikaları. Bu 3 sütun üzerine makro ekonomik istikrar inşa ediliyor. Kam maliyesi noktasında çok şükür çok çok sağlamız. Sayın Maliye Bakanımız gerçekten çok yoğun bir çalışmayla ve çok iyi bir performansla Türkiye’nin bütçesini çok sağlam hale getirdi. Geçen sene bütçemizin açığı milli gelire oranı yüzde 1.3 ama 2002’de devraldığımızda yüzde 12 bütçe açığı vardı. Borcumuzun milli gelire oranı sadece yüzde 33, Yunanistan’da yüzde 63, Avrupa ortalaması yüzde 100 olan rakamlardan bahsediyoruz. Dolayısıyla kamu maliyesi ayağı Türkiye’de makro ekonomi istikrarı açısından baktığımızda sapasağlam" dedi.
EN ÖNEMLİ İHTİYACIMIZ REFORMLAR
Kamu Maliyesi, Bankacılık ve Para Politikalarının birlikte çok önemli olduğunu belirten Babacan, en önemli ihtiyacın reformlar olduğunu belirterek, ”Bu üç ayaktan bir tanesi zafiyete uğrarsa aynı 3 ayaklı bir masa nasıl bir ayağını çektiğinizde devrilirse, yıkılırsa makro ekonomik istikrar da Allah korusun bozulur. Dolayısıyla bu 3 ayağın da sapasağlam devam etmesi gerekiyor. Daha sonra binanın asıl fonksiyonel bölümlerini nasıl inşa ediyoruz, işte burada da mikro ekonomik reformlar, özellikle yapısal reformlar en önemli konumuz. Türkiye’de çok şükür siyasi istikrar zeminini sağlam tutuyoruz. Üzerine makro ekonomik istikrarı da sağlam tutmaya çalışıyoruz. En önemli ihtiyacımız şu anda reformlar. Bu reformları da 25 ayrı dönüşüm programıyla detaylı bir şekilde açıkladık. Hiçbir ülkede şu anda Türkiye’deki kadar detaylı bir reform hazırlığı yok. 25 dönüşüm programı altında tam bin 248 tane eylemden bahsediyoruz ve bunların hepsinin tarihi açıklanmış durumda. 2018 yılının sonuna kadar bunların hepsinin tamamlanacağını taahhüt etmiş durumdayız. Bu gerçekten Türkiye için çok önemli bir adım. 25 başlığı tek tek anlatmayayım ama iş gücü piyasalarının reformlarından tutun da üretimde verimliliğin arttırılmasına kadar, Türkiye’deki tasarruf oranlarının arttırılmasından tutun araştırma, geliştirme sonuçlarının ticarileştirilmesine kadar, inovasyona kadar çok geniş bir alan ve bunlar Türkiye’de gerçekten yapılırsa Türkiye’nin kabuk değiştirdiğini göreceksiniz” şeklinde konuştu.
“2008 - 2009 KRİZİ ASLINDA TAM GEÇMİŞ DEĞİL”
Daha sonra ise soru-cevap kısmına geçildi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek işadamları ve sanayicilerin sorularını cevaplandırdı. Dünya ekonomisi hakkındaki bir soruya cevap veren Babacan, “Dünya ekonomisi gerçekten enteresan dönemlerden geçiyor. 2008, 2009 krizi aslında tam geçmiş değil. Belki en kötü dönem, krizin dibi geride kaldı ve yavaş yavaş bir toparlanma söz konusu ama bu toparlanma böyle güçlü bir toparlanma değil. Ülkeden ülkeye çok farklılık gösteren bir tablo görüyoruz ve kırılganlıklar da maalesef var. Toparlanıyor dediğiniz bir ekonomi bakıyorsunuz birden bire tersine dönebiliyor. Dolayısıyla halen normalleşmemiş bir dünya ekonomisinden bahsediyoruz” dedi.