Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Şahin: "(12 bankaya 1 milyar 117 milyon lira ceza kesilmesi) Sizin hakkınızı ya tüketici hakem heyetleri ya da mahkemeler verecek. Fakat bu ne zaman olacak? Danıştay kararını verdi ama hemen olmuyor. Rekabet Kurulunun hangi oranlarda, hangi kredilerde zarar ettirildiğine dair Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bir rapor vermesi gerekiyor" "Israrla şunu söylüyoruz; acele etmeyin, bu raporun verilmesini bekleyin, dolandırıcıların tuzağına düşmeyin, 20 kuruşluk kağıda 100 lira ödemeyin"
Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada,12 bankanın 21 Ağustos 2007 ile 22 Eylül 2011 arasında yaptıkları bankacılık işlemlerinden dolayı tüketicileri, şirketleri ve kamu kurumlarını zarara uğrattıklarını söyledi.
Bu bankaların aralarında anlaşarak, kartel oluşturarak mevduatlara düşük faiz verdiklerini, kredilere de yüksek faiz uyguladıklarını aktaran Şahin, "Bu Rekabet Kurulu tarafından 2011'de tespit edildi ve 2013'te ceza kesildi. Mahkeme ve itiraz süreçleri sonuçlandı. Danıştay da bu cezayı onayladı. 12 bankaya 1 milyar 117 milyon lira gibi büyük bir ceza kesildi. Tüketiciler, kamu kurumları ve tacirler için güzel bir geri dönüş olacak. Haksız ödemeleri 3 katına kadar tazminatla geri alabilecekler." diye konuştu.
Şahin, her zaman olduğu gibi bu aşamadan sonra devreye dolandırıcıların girdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de yeni yeni çağrı merkezleri aracılığıyla dolandırıcılık başladı. Çok basit de bir dolandırıcılık yöntemi. Bankalarda o 4 yıl 1 aylık dönemde 33 milyon işlem yapılmış. Dolayısıyla aradıkları telefon numarasındaki kişinin bu tarz bir işlem yapma ihtimali çok yüksektir. Arıyorlar, 'bu konuyu biliyorsunuz' diyorlar. 'Biz bunu alacağız, size iade ettireceğiz' diyorlar. 'Ne kadar kredi kullandınız' diye soruyorlar. 30 bin lira kredi kullanmışsa 'size 9 bin lira geri ödeyecekler' diyor. Tüketici 'ne yapmam gerek' diyor. Söyledikleri çok basit. 'Size bir evrak göndereceğiz, onu doldurup bize geri gönderin' diyorlar. Evrak geliyor, tüketici 9 bin lira alacağım diye 100 lira ödeme yapıyor. Zarfı açtığında boş bir kağıtla karşılaşıyor. Tekrar arıyor bu çağrı merkezini. Bu defa da 'O kağıdı doldurup tüketici hakem heyetlerine vereceksiniz' diyorlar. Daha önce de dosya masraflarının iadesi konusunda bu tür dolandırıcılıklar olmuştu. Hatta bu dolandırıcılığın reklamlarında mankenler, artistler oynamıştı. Ciddi bir dolandırıcılık çünkü. 20 kuruşluk kağıdı 100 liraya satıyorsunuz. Kargoyla ilgili bir işlem yapamıyorsunuz. Çünkü kargo şirketinin anlaşması var, anlaşmaya uygun olarak işlem yapıyor."
- "Rekabet Kurulunun raporu bekleniyor"
Tüketicilerin bu parayı alacağını düşünerek çok rahat tuzağa düştüğünü vurgulayan Şahin, "Biz o tuzağa düşmemeleri için diyoruz ki sizin hakkınızı herhangi bir firma, hukuk ofisi vermeyecek. Sizin hakkınızı ya tüketici hakem heyetleri ya da mahkemeler verecek. Fakat bu ne zaman olacak? Danıştay kararını verdi ama hemen olmuyor. Rekabet Kurulunun hangi oranlarda, hangi kredilerde zarar ettirildiğine dair Gümrük ve Ticaret Bakanlığına bir rapor vermesi gerekiyor. Bu rapor istendi. Bu rapor geldiğinde bakanlık da ilgili birimlere gönderecek. O rapora göre de bilir kişiler hesaplayıp, zararın tüketiciye ödenmesi için rapor düzenleyecekler." ifadelerini kullandı.
Şahin, bu kararın beklenmesi ve acele edilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, "Hakem heyetlerinde şu anda yığılmanın bir faydası yok. Çünkü o rapor olmadan hakem heyetleri de karar veremeyecek. 'Şu an bunu alırsak dosyalar yığılır' diye düşünüldüğü için erken başvurularda retler başlıyor. Bu konuda hakem heyetlerinin ve tüketici mahkemelerinin reddettiği birçok başvuru da var. Israrla şunu söylüyoruz; acele etmeyin, bu raporun verilmesini bekleyin, dolandırıcıların tuzağına düşmeyin, 20 kuruşluk kağıda 100 lira ödemeyin." değerlendirmesinde bulundu.
AA