Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’nin milli projesi olan çözüm sürecini milli birlik ve beraberliği sağlayacak şekilde tamamlayacağız” dedi.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından Almanya’nın Köln kentinde organize edilen buluşmada sivil toplum kuruluşları temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Toplantıya, AK Parti Konya Milletvekili Harun Tüfekçi, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı Başkanı Kudret Bülbül ile Almanya’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, yurtdışındaki seçmenlere 7 Haziran Milletvekili Genel Seçimleri ve çözüm sürecine yönelik önemli mesajlar verdi.
Bir ülkedeki en zor şeyin devletin zihniyetinin değişmesi olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, “Yollar yaparsınız, köprüler yaparsınız, elinizdeki maddi imkanlar oranında teknolojiyi geliştirirsiniz ama asıl olan bir ülkedeki milletle kaynaşma istikametinde yönetim zihniyetinin, devlet zihniyetinin değişmesidir. ‘Türkiye’de son 13 yılda en çok ne değişti, en önemli nedir’ derseniz ben birinci sıraya bunu koyarım. Marmaray’ı yaparsınız, 3. köprüyü yaparsınız, otoyolları yaparsınız, hastaneler yaparsınız imkanınız olursa ve bunu yapacak bilgi, becerileriniz ve projeleriniz olursa. Ama zihniyeti değiştirmek en zor şeydir. Amiyane tabiriyle devletin zihniyetini değiştirmek deveye hendek atlatmaktan daha zor bir iştir. Dolayısıyla Türkiye’de son yıllarda olan en olumlu şey, bir numaraya koyacağımız şey budur. Henüz tam manasıyla değişmiş midir? Evet, yolumuz daha çok var, yolun yarısındayız çünkü kolay değil” dedi.
“TÜRKİYE’NİN AYAKLARINDAKİ PRANGALARDAN KURTULMASINI İSTEMEYENLER OLACAK”
Türkiye’nin zor dönemlerden geçtiğini hatırlatan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Tek parti dönemlerinden, çok partili siyasi hayatımızdaki anti-demokratik uygulamalardan, darbeler geleneğinden, siyasi partilerin kapatıldığı geleneklerden, vatandaşla devletin ayrı tellerden çaldığı gelenekten geliyor. Çok şükür bunları geride bırakıyoruz” diye konuştu.
Kurtulmuş şöyle devam etti:
“Vatandaşlar kendi çocuklarını ziyaret etmek için hapishanelere gittiğinde maalesef anadillerini konuşamazlardı. Zannediyorduk ki insanlar anadillerini konuşursa ya da şehirlerinin, ilçelerinin isimlerini dedelerinin söylediği şekilde tekrar telaffuz ederlerse Türkiye bölünür zannediyorduk. Halbuki bütün bunlar gerçekleşti. Şu anda anadilde savunma hakkı bile vatandaşlarımıza verildi. Türkiye bölünmedi, parçalanmadı tam tersine bu anlamda birliği, dirliği sağlayacak bir adım olarak bu ortaya konulmuş oldu. İnşallah çözüm süreci, evet bunu istemeyenler Türkiye’nin ayaklarındaki prangalardan kurtulmasını istemeyenler olacak. 6-7 Ekim olaylarında olduğu gibi bir takım provokasyonlar olacak. Hele seçime yaklaştığımız şu noktada Allah korusun başka provokasyonlar da olabilir. Ama çok şükür 30 yıldır devam eden bu silahlı mücadele artık hem hükümetin siyasi iradesi hem elinde silah bulunanların silah bırakma iradesi hem de daha önemlisi milletin yaklaşık yüzde 70’inin desteğiyle yürüyor.”
“İŞİN YÜZDE 80’İ GEÇTİ”
Çözüm sürecinde işin yüzde 80’inin geçildiğini söyleyen Kurtulmuş, “Bir azgın nehirde karşıdan karşıya geçiyoruz. Yolun yüzde 80’ini geçtik, yüzde 20’lik bir kısmı kaldı. İnşallah bunu da geçeceğiz. Türkiye’nin milli projesi olan bu çözüm sürecini milli birlik ve beraberliği sağlayacak şekilde Türkiye’nin dirliğini sağlayacak şekilde halkın özgürlüğü ve onurunu temin edecek şekilde tamamlanmasını inşallah sağlayacağız” ifadelerinde bulundu.
“TERÖRÜN TÜRKİYE’YE MALİYETİ 1,2 TRİLYON DOLAR”
Kurtulmuş, terörün Türkiye’ye maliyetini hesapladıklarını anlatarak, “Biz iki sene evvel bir grup arkadaşımızla beraber 3 ay oturduk. Bütün verileri önümüze aldık, bulabildiğimiz her şeye ulaştık. Dedik ki ‘Bu terörün Türkiye’ye maliyeti nedir?’ Bunları kitapçık olarak da bastık. Turizmi engellemesinden Türkiye’nin kredi notunun düşmesine kadar, Türkiye’de faiz oranlarının yükselmesine neden olmasına kadar, yatırımları önleyici fonksiyonuna kadar, büyük şehirlere göçün maliyetlerine kadar çok farklı alanlardaki bu maliyetleri hesap ettik, ve çok böyle muhafazakar hesaplamalar değil, 1,2 trilyon dolar Türkiye’nin terör dolayısıyla kaybettiği sonucuna vardık. Bunları da sonra ‘Eğer bunu Türkiye buraya harcamasaydı ne olurdu? Marmaray’ı yapmışız, bilmem işte 200 tane Marmaray yapabilirdik, bilmem kaç yüz tane köprü yapabilirdik.’ Türkiye’nin bugün kişisel milli geliri 20 bin dolar seviyesinde olurdu eğer terörle, terörün maliyetiyle karşılaşmamış olsaydık” şeklinde konuştu.