GÜNAY PABUŞÇU-Genelgeye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde alınan kararlar doğrultusunda yeni tedbirler, dün saat 20.00'den itibaren devreye sokuldu.
Restoran, lokanta, pastane, kafe, kafeterya gibi yeme içme yerleri 10.00- 20.00 saatlerinde sadece paket servis veya "gelal" hizmeti verecek şekilde açık olabilecek.
Sinema salonları 31 Aralık 2020 tarihine kadar, kahvehane, kıraathane, kır bahçesi, internet kafe/salonu, elektronik oyun salonları, bilardo salonları, lokaller ve çay bahçeleri ile halı sahaların faaliyetleri ise yeni bir karar alınıncaya kadar durdurulacak. Ayrıca daha önce faaliyetleri durdurulan nargile salonları ile ilgili uygulama devam edecek.
Tüm bu kısıtlamalara yerel esnaf ve işletmelerin nasıl dayanacağı merak konusu olurken, işsiz kalan binlerce kişi evine ekmek götüremeyeceği için kara kara düşünüyor.25 kişinin geçimini sağladığı bir lokantada mevcut kısıtlamalar sebebiyle çalışan kişi sayısı 5’e düşerken, kafelerde de benzer tablolar çiziliyor. Faaliyetleri durdurulan işletmeler içinse hayat durma noktasına gelmiş vaziyette.
Alınan tedbirlerin ekonomik hayatlarına ciddi kayıplar getireceğini ifade eden yerel esnaf ve işletme sahipleri içlerini Havadis Gazetesi’ne döktü.
“İşletmeyi kapatmak zorunda bırakılıyoruz”
10.00 - 20.00 saatleri arasında kafelere getirilen "gelal" uygulamasını eleştiren No 7 kafe işletmesi sahibi Onat Erdağ, “Bu süreçte bize kafeleri kapatıyorsunuz ve"gelal" hizmeti veriyorsunuz, deniliyor. Ben bu hizmeti sunduğumda, karton bardakta kahveyi verdiğimde siz bunu içemeyeceksiniz, çünkü sokakta da maske takma zorunluluğunuz var. Evine, ofisine götürürken bu kahve soğuyacak, vatandaş niçin kahve alsın? Bu uygulama, ben senin dükkanını kapatmıyorum ama sen zaten kapatmak zorunda kalacaksın der gibi bir şey” diye konuştu.
“Devletten geri ödemesiz destek bekliyoruz”
Devletin, sosyal devlet yapısının gereği olarak geri ödemesiz destekler sunmasının hayati önem taşıdığını aktaran Erdağ, “İlk tedbirler kapsamında sunulan geri ödemeli kredilerden faydalandık. İlk taksiti yeni başlamıştı. Aylık çekilen kredilerimiz de var. Bir yanda bu borçlar dururken, tekrar kapatılıyoruz. Devletimizin esnafını borçlandırmadan, geri ödemesiz destekler sunması lazım. Şu an benimle birlikte 7 personelimiz para kazanamayacak. Bu 8 ailenin ekonomik gelirini kaybetmesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
“Kapansın diyenleri tuzu kuru”
Restoran ve lokantalarda paket servise geçmesinin ek bir maddi külfet yaratacağını belirten Halam Ev Yemekleri ve Mantı Salonu işletmecisi sahibi Filiz Çimen, “Kağıt fiyatları artınca karton fiyatları da pahalılandı. Maliyetlerimiz arttı. 15 gün önce 160 liraya aldığım mısır özünü şu an 240 liraya alıyorum. Neden? Ben yemeklerime zam yapıyor muyum? Hayır. Ben şu anda cepten yiyorum. Kapansın diyenlerin tuzu kuru. Böyle bir zihniyet olamaz” dedi.
“Küçük esnaf bitsin istiyorlar”
Kamuoyunda vergi affı olarak bilinen vergi ve SGK borçlarının yapılandırılmasına ilişkin sert konuşan Çimen, esnafın kepenk kapatmaya zorlandığını söyledi. Çimen, “Ben devlete SGK, Bağkur borcumu ödüyorum ama karşılığında bir şey alamıyorum. Yapılandırma Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım aylarını kapsamıyormuş. Böyle bir mantık olabilir mi? Dalga mı geçiyorsunuz. Sanki Ağustos, Eylül’de harıl harıl iş yaptık. Küçük esnaf bitsin istiyorlar. Herkes kepenk kapatsın. Zengin, zengini savunuyor; rant, ranta gidiyor. Bu iş böyle” diye konuştu.
“Kahveci esnafımızın Allah yardımcısı olsun”
Daha önce verilen kredilerle ayakta durmaya çalıştıklarını kaydeden kıraathane işletmecisi Beyhan Sarıoğlu, devletten destek beklediklerini söyledi. Ödemeler geldi giderlerimiz var diyen Sarıoğlu, “Kahvecilikte para gelir ve gider. Geçimimiz nasıl olacak bilmiyoruz. 22:00’ye kadar çalıştığımızda günü kurtarabiliyorduk. Şimdi ise tamamen kapatmak zorundayız. Kahveci esnafımızın Allah yardımcısı olsun” ifadelerine yer verdi.