Aydın’ın Nazilli ilçesinde 2015 Mart ayında yaşanan olayda, sağ ayağı dizinin üzerinden kırılan 83 yaşındaki Baise Akkaya yakınları tarafından Nazilli Devlet Hastanesine kaldırıldı. Ortopedi doktoru ayağına platin takılacak olan yaşlı kadına kan verilmesini istedi. Bir ünite kan verilen yaşlı kadın, daha sonra ameliyata alınarak kırık olan bacağına platin takıldı. Ameliyattan bir gün sonra Baise Akkaya’yı İzmir 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde acil servis uzmanı olarak görev yapan doktor torunu Necati Akkaya ziyarete geldi. Sağlık durumu ağırlaşan Baise Akkaya’nın raporlarını inceleyen Necati Akkaya, 0 RH + kan grubuna sahip babaannesine yanlışlıkla A RH+ kan verildiğini ileri sürdü. Hasta, ailesinin isteği üzerine İzmir 9 Eylül Üniversitesi Hastanesine sevk edildi. Burada komaya giren yaşlı kadın, 2 gün boyunca uyutuldu.7 gün komada kalan Akkaya, 13 gün sonra taburcu edildi.
Manevi tazminat davası sonuçlandı
Hastanın taburcu edilmesinden sonra Baise Akkaya’nın avukat torunu Zeynep Özay, anneannesinden vekalet alarak Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Başkanlığı ve Nazilli Devlet Hastanesine manevi tazminat davası açtı. Aydın 2. İdare Mahkemesi aldığı beyanlar ve raporun ardından kararını açıkladı. Kararda, davacıdan ameliyat öncesi alınan kan grubu esas alınarak uygulanan yanlış kan tranfüzyonuna bağlı olarak vücut fonksiyonlarının bozulduğu, Nazilli Devlet Hastanesi’nde uygulanan tedavi sürecinde davalı idarenin ihmalinin bulunduğu gerekçesiyle Baise Akkaya’ya bu süreçte acı, elem ve ızdırabın karşılığı olarak 30 bin lira manevi tazminat ödenilmesine hükmedildi.
“Böbrekleri iflas etti, diyalize bağlandı”
Konuyla ilgili olarak açıklama yapan Akkaya’nın avukatı Zeynep Özay, hastanın çok zor günler geçirdiğini ve bir çok vücut fonksiyonun bozulduğunu kaydetti. Özay, “ Anneannemin düşmesi sonucu bacağında bir kemiği kırıldı. Bu nedenle Nazilli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Ameliyat öncesi tahlilleri yapılırken bir ünite kan vermeleri gerekti ve bu 1 ünite kanıda yanlış kan grubuna ait olarak verdiler. 0 grubu hastaya A grubu kan verildi. Hemşire kan tüplerini yanlışlıkla diğer hastanın kan tüpleri ile karıştırmış. Disiplin soruşturmasında bu hata ortaya çıktı ve hemşireye uyarı cezası verildi. Sonrasında bir çok ihmal ve vurdumduymazlık söz konusu oldu. Ameliyatın ardından biz hastamızı 9 Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne sevk ettirdik. Yanlış kan komplikasyonları 3-4 gün sonra baş göstermeye başlarmış. Dolayısıyla pazartesi verilen kan hastamızın cumartesi günü komaya girmesine sebep oldu. Böbrekleri iflas etti, diyalize bağlandı. Sonra anestezi yoğun bakıma kaldırıldı. Daha sonra taburcu edildi fakat o esnada birçok vücut fonksiyonu bozuldu, akciğerleri su topladı. Solunum güçlüğü, kalp anormallikleri tespit edildi. Evde de bir süre tedavisine devam edildi. Ama hala daha güçlü bir ağrı kesiciye ihtiyacı olduğu zaman alamıyor maalesef. Ama çok büyük bir badire atlattık. En ufak bir şeyde hemen ağrıları tekrar başlıyor.” diye konuştu.
“30 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmedildi”
Hastalarının taburcu edildikten sonra hukuki süreci başlatmak için harekete geçtiklerini söyleyen Özay, konuşmasını şöyle sürdürdü, “ Ben 2 yıl önce Sakarya’da avukatlık yaptığım zaman hemen hastaneden hasta kayıtlarını, ayrıntılı muayene kayıtlarını istedim. Ona ilişkin yazılı başvuruda aleyhinize bir manevi tazminat davası açılacak diye bir talepte bulundum. İdare cevap vermedi daha sonra da benim dava açma sürecim başladı. Çünkü dava açmadan önce idareye yazılı başvuru yapma zorunluluğu var. Kamu Hastaneleri Birliğine ve Nazilli Devlet Hastanesine karşı dava açtık. Davamız sonuçlandı. Nazilli Devlet Hastanesi’nin 30 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmedildi. “
ÖZEL HABER - MEHMET ALİ CİNTOSUN