GÜNAY PABUŞÇU-Türkiye olarak tüm dünya ülkeleri gibi koronavirüsle mücadelemizi sürdürüyor, bir dizi tedbirler alıyor, daha sonra bu tedbirleri uymayanları cezalandırıyoruz. Türkiye, virüs ile mücadelesinde ne kadar başarılıdır tartışılabilir; ama önümüzde virüs kadar ciddi ve tehlikeli ulusal bir sorunumuz var: “Deprem”
Her ikisi de önemli, çünkü yaşamlarımızı tehdit ediyor. Her ikisinin ortak bir özelliği var, göremiyoruz ve burnumuzun dibindeler. Her geçen gün artış gösteren koronavirüs vaka sayılarına, daha önceki Van, Elazığ, Akhisar ve Seferihisar depremlerini ıskalamayan ve “kahin” olarak nitelendirilen Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un, “Aydın- İkiria fay hattı kırılabilir” açıklamaları tuz biber ekiyor ve vatandaş hangisinden daha çok korkacağını şaşırıyor.
Nazilli’de hem depremin hem de koronavirüsün çok tehlikeli olduğunu düşünen ilçe sakini Onur Özbekler gibi çok sayıda vatandaş bulunurken, Ergun Özyılmaz; depremin yıkıcı etkisinden çok korktuğunu ve geceleri uyuyamadığını dile getirdi.
Depreme önlem alamadığı için deprem korkusunun, koronavirüs korkusunu geride bıraktığını aktaran Merve Bozkurt’un yanı sıra Selahattin Aksoy, “Koronavirüste vaka sayılarımız inanılmaz arttı. Her an kapıda. Koronada sıra bana ne zaman gelecek diye bekliyoruz. Deprem ise muhtemel bir doğa olayı” yorumlarıyla farklı bir bakış açısı ortaya koydu.
Vatandaşlar ayrıca, deprem için önlem alamadıklarını kaydederken, koronavirüse yakalanmamak için önlem almanın mümkün olduğunu belirtti.