Türkiye işçi sınıfının ve Türk-İş'in kırmızı çizgisi niteliğini taşıyan kıdem tazminatı hakkında açıklama Türk-İş’ten geldi. Bugünlerde ülke gündemine giren ve Hükümet tarafından gündeme getirilen tamamlayıcı emeklilik sigortası sistemi (TES) ile işçilerin kıdem tazminatı hakkı yeniden düzenlenmek istendiğini belirten Türk İş, “Bu isteğin arka planında kıdem tazminatımızın tamamen kaldırılması fikri yatmaktadır.” dedi.
“Fedakar işçinin hakkına el uzatılmak isteniyor”
Yaşanılan bu süreçte böyle bir teklifin gündeme gelmesi ve tartışılması çalışma hayatının zaten bozulmuş dengelerini tümden alt üst ettiğini ifade eden Türk- İş, “Küresel düzeyde tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgının yaralarını sarmaya ve yeni normal dediğimiz hayat düzenine başlarken, salgın boyunca her türlü fedakârlığı yapmış olan işçimizin bu defa kıdem tazminatı hakkına el uzatılmak istenilmiş, bunu sağlamak adına üretilen ve hukuki gerekçelerle çerçevelenen çeşitli formüller medya aracılığıyla kamuoyuna açıklanmıştır. Bu yetmezmiş gibi geçtiğimiz günlerde İşsizlik Sigortası Fonuna kesilen oranların iki katına çıkartılmasına yönelik bir hazırlık yapıldığı, keza Kıdem Tazminatının dörtte birinin 60 yaşında işçiye ödeneceği, bakiye kısmının ise 15 yıllık bir süre içinde işçinin her ay alacağı emekli maaşına ekleneceği bir sistem kurgulanmak istenildiği de yine medyadan öğrenilmiştir. Başta Kıdem tazminatı olmak üzere işçinin kazanılmış haklarına el koyma çabası son on yıldır sürekli çalışma yaşamımızın gündemine getirilmekte, iş barışı, endüstri ilişkileri sistemi bundan zarar görmektedir. Hem işverenler hem işçilerin gündemi küresel salgin Covid-19'in yol açtığı olumsuz ekonomik koşulların üstesinden gelmektir. Bugüne kadar sosyal tarafların kıdem tazminatının kaldırılarak yerine tamamlayıcı emeklilik sisteminin getirilmesine ilişkin herhangi bir talebi bulunmamaktadır.” belirtti.
“Çalışan, işveren huzursuz”
Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bugünlerde çalışan huzursuzdur, işveren huzursuzdur “ diyere açıklamaya devam Türk- İş, “Tamamlayıcı emeklilik sigortası sistemi ile amaçlanan emeklilerin gelir kaybını telafi edecek ve çalışma dönemindeki yaşam standartlarını korumayı sağlayacak bir yapının oluşturulması değil, ekonominin kaynak ihtiyacının karşılanmasıdır. Getirilmek istenen sistem tasarrufların arttırılması amacına hizmet etmektedir. Ne var ki mevcut koşullarda ülkemizde işçilerin gelirleri tasarruf edecek düzeyde değildir. Çalışan içinde bulunulan durumda yaşam - geçim mücadelesi vermektedir. Kıdem tazminatı ile tamamlayıcı emeklilik sistemi tamamen birbirinden farklı kurumlardır. Tamamlayıcı emeklilik sisteminin amacı emeklilik döneminde geliri artırmak kıdem tazminatının amacı ise geliri korumaktır. Bu nedenle iki sistemi iç içe geçirmek hayaldir” ifadelerine yer verdi.
“Kıdem tazminatının özünü zedeleyecek hiçbir düzenlemede yokuz”
“Hükümet işçilerin emeklilikte oluşacak gelir kaybını telafi etmek için ikinci basamak bir tamamlayıcı emeklilik sisitemi planlamak istiyorsa, başta kıdem tazminatı olmak üzere mevcut haklarına dokunmamak kaydıyla bunu yapabilir” diyerek hükümete önerilerde bulunan Türk-İş, “Bunun için herhangi bir engel bulunmamaktadır. Kıdem tazminatı çalışana iş akdinin sona ermesi durumunda işyerine ve işine bağlılığın bir simgesi olarak verilen bir ödeme iken; emeklilik aylığı yaşlılık dönemi için bireylerin refahını koruyarak hem onların yaşamlarını idame ettirmesi hem de ekonomideki toplam talep dengesini koruyarak ekonominin sağlıklı işlemesi için geliştirilen bir sosyal güvenlik aracıdır. Bu iki aracın bu anlamda birbiriyle bütünleşmesi ekonomik ve sosyal dengelerin tüm dünyada alarm verdiği bir dönemde oldukça riskli bir girişimdir. Yapılmak istenen düzenlemede "geçmiş kıdem hakları” demek suretiyle aslında kıdem tazminatı hakkı 01 Ocak 2022 tarihinde son bulacak ve adına ne derse denilsin kıdem tazminatı hakkı ortadan kaldırılmış olacaktır. İş Kanunumuzun kıdem tazminatını düzenleyen maddesinde yer alan kat’i emredici hükme göre ‘kıdem tazminatından doğan sorumluluğu işveren şahıslara veya sigorta şirketlerine sigorta dahi ettiremez'. Kıdem tazminatından sorumluluk tartışmasız bir şekilde işverene aittir. İşçiler kıdem tazminatını her zaman ödenmesi sonraya bırakılmış ücret parçası olarak algılamış ve yıllardır uygulanan kazanılmış bir hak olarak görmüştür. Sonuç itibariyle; Kıdem Tazminatı müessesinin mevcut haliyle devam etmesini ancak bu haktan yararlanamayan işçilerin yararlanabilmesi için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması konusunda katkı yapmaya hazırız. Ancak Kıdem Tazminatının fona devredilmesi, süresinin azaltılması veya 25 yaş altı, 50 yaş üstü çalışanlara belirli süreli iş sözleşmesi yaptırılması gibi bu hakkın tasfiyesine ya da zayıflatılmasına yönelik her türlü girişimin karşısında olmaya devam edeceğiz. Konfederasyonumuz kıdem tazminatının özünü zedeleyecek hiçbir düzenlemeye katılmayacaktır. Kıdem tazminatı hakkına ilişkin 21, 22 ve 23'üncü Genel Kurullarımız’da aldığımız kararlar bulunmaktadır. Bunun gereğini yerini getirmekte işçiler kararlıdır” dedi.