Nazillili Diyet Uzmanı Gözde Dikmen, ramazan ayında vücudun su ve sıvı dengesinin korunması gerektiğini belirterek, su ve sıvı ihtiyaçlarına dikkat çekti.
Tansiyon düşüklüğü, baş ağrısı çekebilirsiniz
Ramazanda en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan birinin yeterli su tüketmek olduğunu ifade eden Dikmen, “Uzun süreli açlıktan dolayı gün içinde tüketemediğimiz suyu mutlaka iftar ile sahur arasında yeterli bir şekilde vücudumuza almalıyız. Uzun süreli açlıkla birlikte su içme süresinin de kısalmasıyla sıvı ve elektrolit kaybı yaşadığımız için iftar ile sahur arasında su ihtiyacın karşılanması oldukça önemlidir. İftardan sahura kadar geçen sürede bu kaybı karşılayacak miktarda su içemediğimizde ise vücudun su oranının düşmesine bağlı olarak çeşitli sağlık sorunları baş gösterebiliyor. Yeterli suyun tüketilmemesi gün içinde metabolik dengenin bozulmasıyla tansiyon düşüklüğü, baş ağrısı, baş dönmesi, halsizlik, bayılma, mide bulantısı gibi rahatsızlıklara sebep olabilir.” dedi.
“Suyu lezzetli hale getirin”
İftardan sahura kadar en az 8-10 bardak su içilmesi gerektiğinin altını çizen Dikmen, “İftarla sahur arasında yudumlayarak her saat başı ortalama 2 su bardağı suyu tüketmeye özen gösterirsek, yeterli suyu vücudumuza almış olacağız. Uzun açlık döneminden sonra su içmek midenizi bulandırıyor ise limon, elma kabuğu, nane, çubuk tarçın ile suyunuzu lezzetli hale getirebilirsiniz.” diye konuştu.
Çok fazla çay tüketimi de susuzluk yapabilir
Dikmen, ramazan ayında en sık tüketilen içecekler arasında çay ve kahve tüketiminin yer aldığını, yağlı, tuzlu ve aşırı şekerli yiyeceklerin susuzluğu artıracağını hatırlatarak şunları kaydetti:
“Çay ve kahve kafein içerikleri nedeniyle vücuttan su atımına yol açar. Bunlar idrar ile vücuttan su atılımına sebep olacağı için vücudumuzun kaybettiği suyu mutlaka su içerek yerine koymamız gerekecek. Bu yüzden, kahve ve çay su yerine düşünülmemeli, mümkün olan en az ölçüde tüketilmelidir. Tüketildiğinde ise su içmeyi unutturmamasına özellikle dikkat edelim. Aşırı tuzlu ve aşırı yağlı yiyecekler tüketilmemeli. Sahurda mutlaka yumurta, peynir, domates, omlet, menemen gibi hafif yiyecekler tüketilmeli. Hamur işlerinin mümkünse tam tahıllı unlardan yapılmasını öneriyoruz. Yağda kızartılmazsa bu ağırlıkla susuzluk hissini daha da azaltacaktır. Birey için daha iyi olacaktır. Ağır tatlılar yerine meyvenin kendi şekeriyle yapılmış kompostoları tercih edeceğiz.”
Vücudun su ve sıvı dengesinin korunması gerektiğini aktaran Dikmen, su ve sıvı ihtiyaçlarının karıştırıldığını söyleyerek, “Su ile birlikte sıvı alımınızı desteklemek için ise iftarda bir kepçe çorba, iftar menüsünde ayran veya cacık, yemek sonrası doğal minerallerden zengin maden suyu ve iftardan birkaç saat sonra ara öğünde şekersiz kompostolar veya kefir tercih edilebilir.” ifadelerini kullandı.