Türkiye, 6 Şubat'ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin yaralarını sarmaya başladı.
Yüzbinlerce depremzede yurdun çeşitli yerlerine göç etti. 'Asrın felaketi' olarak nitelendirilen depreme Elbistan’ın Saraykent Yunus Emre Mahallesi’ndeki Aslan Apartmanı’nın 5. katında ailesiyle birlikte yakalanan üç çocuk annesi Hatice Çalı, felaket anlarında yaşadıklarını Havadis Gazetesi'ne anlattı.
Depremden sonra Aydın'da üniversite okuyan oğlunun Nazilli'ye bağlı İsabeyli Mahallesi'ndeki evine yerleştiklerini söyleyen Çalı, "cehennemden geldik" dedi.
"Ya evde ölecektik, ya da aşağıya inecektik"
Hatice Çalı, ilk depremde yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: "04.17’te bir gürültü koptu, yerler zangır zangır titriyordu. Beşik gibi sallanmaya başladık. O anın şokuyla öleceğimizi düşündük. Depremin şiddeti yavaşladı daha sonra tekrardan hızlı bir sarsıntı oldu. Evdeki eşyalar, sarsıntıyla birlikte sürekli hareket ediyordu. Çocuklar bağırarak yanımıza geldiler. Ya evde ölecektik ya da aşağıya inecektik, aşağıya indikçe, binadaki kişilerin de evlerini terk ettiğini fark ettik. Eksi 16 derece havada, ayakta çorap yok, o şekilde sokakta kaldık. Bir tufan daha koptu, yollara serildik. Her yer boşaldı, tam kıyametti yani. Büyük oğlum eve girerek bize battaniye ve çorap getirdi. Camiler, okullar kapalı, kalacak yer yok. Biz de İkizpınar Köyü’ne gittik. Köyde o kadar büyük bir deprem hissedilmemiş. Oradakilere biz cehennemden geldik dedik.”
Elbistan merkezli 7,6'lık ikinci depremde şehir merkezindeki evlerinin yıkıldığını belirten Çalı, İkizpınar Köyü'ndeki kaldıkları evin ise duvarının yarıldığını kaydetti.
“Abim, eşini ve kızını kaybetti”
Çalı, “Abim bizi telefonla aradı ve eşini ve küçük kız çocuğunu depremde kaybettiğini söyledi. Ekiplerin büyük çoğunluğu Kahramanmaraş’taki ilk depremin yaralarını sarmak için gönderildiği için ikinci büyük depremde çaresiz kaldık.” sözlerine yer verdi.
“Allah kimseye yaşatmasın”
Gözyaşlarına engel olmayan Çalı, “Bana hala hayal gibi geliyor. Gözümü açıyorum, evdeyimdir diyorum. Bir gözümü açıyorum, başka yerdeyim, bir başka hayattayım. Çok kötü bir durum. Allah kimseye yaşatmasın. Bir anda her şey olup bitiyor.” dedi.
Oğlunun evine taşındılar
Çalı, Nazilli’ye gelme hikayelerini şu sözlerle ifade etti:
“Oğlum Nazilli’de okuyordu. Bana, ‘Anne burada ne yapacağız, Nazilli’ye gidelim, benim orada evim var’ dedi. Nazilli’ye geldik. Burada muhtarımız olsun, komşularımız olsun bize yardımcı oldular. Eksikliklerimizi giderdiler, bize destek çıktılar. Allah onlardan razı olsun.”