GÜNAY PABUŞÇU-Dağlarından yağ, ovalarından bal akan Ege’nin incilerinden Nazilli’de vatandaşlar koronavirüs kısıtlamalarının yaşandığı bugünlerde hayatlarına devam etmeye çalışıyor. Yaşadıkları şehrin yönetiminden, sosyal imkanlarına kadar pozitif yönde adımlar atılmasını bekleyen Nazilliler, ilçede özlemini duydukları ve gerçekleşmesini istedikleri projeleri Havadis Gazetesi’ne anlattı.
“Otopark ve pazar yeri sorunu”
Nazilli’nin en büyük sorunun otopark olduğunu kaydeden Emin – Perihan Çankaya çifti, “En büyük sorun binalar inşa edilirken otoparkın ihmal edilmesi. Araba koyulacak yerlere ruhsat verilerek zor durumda kalıyoruz, evlerimize giremiyoruz. Öte yandan tezgahlar arası mesafe o kadar dar ki, yürümek mümkün değil” diye konuştu.
“Fabrika yok, işsizlik ve göç”
Kapalı Çarşı esnaflarından 57 yaşındaki üç çocuk babası İbrahim Akşahan, ilçenin en büyük eksikliğini fabrikalar yorumladı. İşsizlik sorununun çözümü için istihdam yaratılması gerektiğini vurgulayan Akşahan, “Nazilli’miz güzel bir şehir olduğu için aşırı göç alıyor. Fabrikada olmadığı için işsizlik sayısı artıyor. Pandemi nedeniyle herkes işsiz kaldı. Hafta sonu zaten kapalıyız, hafta içi de iş olmuyor. Geçen Mart ayından bu yana 100 bin lira zararım var. Devletimizin de desteği yeterli değil. Yerel yönetimin zaten elinde imkan yok ve onlar da imkansızlıklar içinde bocalıyor” dedi.
“Belirli odaklar ne diyorsa, Başkan da onu yapıyor.”
Üniversite gençliğinin azalması ve Polis Okulu’nun kapanması ile ilçenin potansiyelini kaybettiğini aktaran Akşahan, “Burada yurt içinden ve yurt dışından gelecek fabrikalara yer gösteremiyorlar. Buradaki başta Uğur Soğutma şirketi sahipleri olmak üzere ilçede fabrika kurulmasını istemiyorlar. O zaman insanların seçenekleri çoğalacak, fazla maaş alacaklar diye korkuyorlar. Buranın sıkıntısı bu. Kapitalizmin özelliği bu. Buraya ülkemizden Zorlu markası, Almanya’dan ve Amerikan’dan bazı firmalar gelecekti, getirtmediler. Yerel yönetime de baskı kuruyorlar ve orada söz sahibi oluyorlar. Oradan siyasi baskılarla Nazilli halkı mağdur oluyor. Belirli odaklar ne diyorsa, Başkan da onu yapıyor. Başkan piyon burada” ifadelerine yer verdi.
“Sümerbank’ı kaybettikten sonra her şey değişti”
Akşahan gibi işsizlik ve fabrika yokluğundan şikayet eden esnaf Osman Tuna, Sümerbank Basma Fabrikası’na büyük özlem duyduklarını söyledi. Tuna, “Sümerbank zamanında Nazilli esnafı çok iyi para kazanırdı. Burada her şey birbirine bağlıydı ve Sümerbank’ın kaybettikten sonra her şey değişti” dedi.
“En büyük eksiklik “annem”
Nazilli’de koronavirüse yenik düşen Uzun Çarşı’nın sevilen simalarından 30 yıllık piyango bileti satıcısı Nergiz Sertdemir’in kızı Sevinç Demir, annesinin işini eşiyle birlikte sürdürüyor. Demir, annesinin ilçeyle özdeşleşen bir kimliği temsil ettiğini belirterek, “İlçedeki en büyük eksiklik annemin olmaması, tezgahında oturmaması ve bizimle birlikte olmaması” diyerek annesine duyduğu özlemi dile getirdi.
“Ağlamayan çocuğa meme verilir mi?
Zeybek Pasajı’nda 45 yıl esnaflık yaptığını belirten 69 yaşındaki Mehmet Kavasoğlu, “Nazilli bitti, çalışmıyor. Allah aşkına yağmurda şuraya gelin, kapalı çarşı akıyor. 45 sene bu çarşıdaydım, dile kolay. Çerçioğlu’nun babası Halil Bey’dir. Özlem, bizim kızımızdır, Nazilli’nin evladıdır. Ne demek Çerçioğlu yaptırmıyor, izin vermiyor? Ağlamayan çocuğa meme verilir mi? İneğe yem vermezsen süt verir mi? Nazilli’deki durum işte bu” diye konuştu.
“Hayvan barınağı istiyoruz”
Nazilli’deki sokak hayvanlarının sokaklarda, çarşılarda perişan bir halde yaşamak zorunda bırakıldıklarını aktaran Hülya Barutçu, “Dağlarımız, ovalarımız var. Niçin bu hayvanların güven ve huzur içinde yaşayabileceği bir barınak yapılmasın? Biz esnaflar ve hayvanseverler olarak elimizden gelen beslemeyi yapmaya çalışıyoruz ama kısırlaştırmayı yapamayız. Sokak hayvanları için yetkililerimizden barınak yapılmasını rica ediyoruz” görüşlerini aktardı.