Sakallı, maddi imkansızlıklar nedeniyle eşi ve torunuyla birlikte kendi arazilerine kurdukları çadırda 8 ay boyunca yaşadı.
Çadırda zor şartlar altında yaşadıklarını, muhtar azasının ve komşularının girişimleriyle atıl vaziyette bulunan köy okulu lojmanına yerleştiklerini hatırlatan Sakallı, “Kendimi insanlara maskara etmek istemedim, 8 ay boyunca dişimi sıktım, çadırda kaldık. Sonra okulun lojmanına yerleşme fırsatı oldu. Bizden önce lojmanda kalanlar elektrik, su faturalarını ödememişler. Komşularım sağ olsunlar, birlik olup faturaları ödediler.” diye konuştu.
Gün içinde torunuyla ilgilendiğini, çok fazla dışarı çıkmadıklarını belirten Sakallı, “Emre 6 yaşına kadar normaldi. 6 yaşında bu hastalık başladı ve 9 yılda geldiği durum ortada. Kollarını kaldıramıyor, yemeğini yiyemiyor ve yürüyemiyor. 4 sene okuluna kucakta gitti, geldi. Bir dönem özel okula gidiyordu. Koronavirüs salgını başlayınca babası okula göndermek istemedi. Emre’nin her ihtiyacıyla ben ilgileniyorum. 2 sene torunumu sırtımda taşıdım, gezdirdim, şimdi çok şükür tekerlekli sandalyesi var.” ifadelerini kullandı.
Sakallı, eve merdiven basamaklarını aşarak girildiğini ve torunu için engelli rampası yapılmasını devlet yetkililerinden ve hayırseverlerden rica etti. Torununu daha iyi şartlarda yaşamasını çok istediğini vurgulayan Sakallı, “Tuvalet giderimizde sorun var. Lojman tadilattan geçse, o kadar güzel olur ki. İyi kötü, şimdilik idare edeceğiz. Nereye gideriz? Devletimiz, hayırseverlerimiz daha iyi bir ev bulabilirlerse, oraya yerleşiriz.” dedi.
Sakallı, Emre için henüz bakım aylığı almadığını, başvuru yapmadığını da kaydetti.
Ramazanda yapılan gıda yardımlarının yanı sıra kendilerine verilen fitre ve zekatlarla ayakta kaldıklarını söyleyen Sakallı, “Bizim de dünya çilemiz buymuş. Sabredeceğiz, dua edeceğiz, inşallah her şey daha güzel” diyerek sözlerini noktaladı.